Temelli'den Erdoğan'a: Eşyalarını topla, yolcusun!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Erdoğan'a "Eşyalarını topla, 24 Haziran'da yolcusun" diye seslenirken, "Şimdi bu iktidardan kurtulma zamanıdır" dedi. Barajın tüm ülkenin meselesi olduğunu söyleyen Temelli, "Bir oy Demirtaş'a, bir oy HDP'ye" dedi.

AKP’yi İsrail ile yaptığı anlaşmalara son verme çağrısı yaptı. Temelli, “İşte Meclis. Getirin hep birlikte tüm bu anlaşmalar son verelim. Gelin şimdi iptal edelim” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin seçimlerden önceki son grup toplantısında konuştu. 

'KUDÜS'Ü BİLE MALZEME YAPIYORLAR'

Temelli, Kudüs’te yaşananlara dair İsrail hükûmetini kınayarak konuşmasına başladı.

Temelli, şunları söyledi:

"Kudüs tarih boyunca İslamiyet’in, Hıristiyanlığın ve Museviliğin buluştuğu bir barış kentidir. Ama bugün gelin görün ki Kudüs, İsrail hükûmetinin savaş şehri yaptığı bir yere dönüşmüştür. Buna son vermek gerek. Tüm Ortadoğu halkları aynı ıztırabın cenderesi altındadır, iktidarların zulmü altındadır. Bugün Filistin’de karşımıza çıkan sahne Ortadoğu’da birçok yerde karşımıza çıktı. Kürt halkına, Filistin halkına karşı birçok kez gördük bunları. Tıpkı Efrin’de olduğu gibi. Tıpkı Doğu Guta’da olduğu gibi. Buna son verebilmek için bu iktidarlara karşı halkların ortak barış mücadelesi yükselmek zorundadır. Yoksa iktidarların günü kurtarmak için yaptıkları açıklamalar, Ortadoğu’ya savaştan başka verecekleri bir şey yoktur. Halkları birbirine düşman ederek ortak yaşam coğrafyasını savaş coğrafyasına çeviren bu zihniyete halklar barış mücadelesi ile son verebilir.

Bugün yine, Kudüs meselesi söz konusu oldu, Filistin gündeme geldi. Karşımıza aynı zihniyet, aynı yöntemlerle çıktı. Filistin halkıyla bir dayanışma değil, bu sorun üzerinden siyaset yapan, bunu bir seçim malzemesi yapma aklı çalışıyor. Çünkü nasıl ki Sur’da, Cizre’de bu aklı gördük Efrîn’de bu aklı gördük şimdi Filistin’de de aynı aklı görüyoruz. Filistin’in seçim malzemesi yapıldığını görüyoruz. Mavi Marmara unutulmuş gibi, İsrail Hükümetiyle yapılan anlaşmalar unutulmuş gibi AKP iktidarı kadar fazla anlaşma yapan hükümet yok tarihte, yine Yenikapı’ya miting çağrısı yapılıyor. Biz Yenikapı mitinglerinin neye mal olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu mitinglerden Filistin halkına hayır çıkmaz. Bu mitinglerden demokratik siyasetin tasfiyesi çıkar, Efrin’e saldırı çıkar başka bir şey çıkmaz. Eğer Filistin halkıyla yan yana olmak istiyorsanız gelin bu ticari, siyasi ve askeri anlaşmalara son verelim. İşte Meclis. Getirin hep birlikte tüm bu anlaşmalar son verelim. Gelin şimdi iptal edelim? Hayır. Bunlar konuşulmuyor. Ne yapacağız Yenikapı’da miting. Sonra da Diyarbakır’da miting yapacakmış. Kürt halkının aklıyla alay edercesine. Evet, artık bu yalanlara ve bu mitinglere karnımız tok. Miting kararını bile ancak 10 saat tartıştıktan sonra alabildiler. Öyle anlaşmalar yapmışlar ki İsrail ile deyim yerindeyse Türkiye ile İsrail, Ortadoğu halklarına karşı bir ittifak kurmuşlar nasıl MHP ile Türkiye’de Kürt halkına karşı ittifak kurmuş, Ortadoğu’da İsrail kel halklara karşı ittifak kurmuşlar. Kürt halkına karşı ne yapıyorsanız, İsrail Hükümeti de Filistin halkına karşı onu yapıyor. Eğer bu coğrafyada sorunun parçasıysanız çözüm üretemezsiniz. Evet, siz sorunun parçasısınız.” 

SOMA KATLİAMI

Soma’da 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği katliama da değinen Temelli, "Bu ülkede 301. madde gibi faşist yasalar var oldukça emekçiler ölmeye devam edecek. 301 işçi şahsında, 301. maddeye karşı herkesi mücadeleye davet ediyorum. Emek sömürüsüne, doğa katliamına son vermek için 301. maddeye hayır diyoruz” dedi.

‘SEÇİLMİŞ MONARŞİ!'

Meclis’in 26. Yasama dönemini bu hafta sona ereceğini anımsatan Temelli, "24 Haziran’dan sonra 8 Temmuz’dan sonra bu zihniyet iktidarda kalırsa nasıl bir yöne gideceğini gösterdi. Bu seçilmiş monarşiden başka bir şey değildir. Bu faşizmin kurumsallaştırılmasından başka bir şey değildir. Buna izin vermeyeceğiz. Seçime giderken, sadece bu düzenlemelerle büyük tahribatlar yapılmıyor, aslında ülkenin geleceği de gasp ediliyor" diye konuştu.

Hükûmetin seçim kararıyla birlikte gündeme getirdiği vergi ve imar affına da dikkat çeken Temelli, şunları söyledi:

“Bu torbacılar, bunu içine katmadıkları yapılandırma kalmamış, katmadıkları vergi affı kalmamış. Ve Hazine o denli zarara yıpratılmış durumda ki, 37 milyar dolarlık borçlanma yapmışlar, yetmiyor. Ve daha da borçlanma ihtiyacı sürüyor. Her konuda af getirme peşindeler. Örneğin imar affı. 15 milyon konut, bu imar affından faydalanmayı bekliyor Mesele insanların barınma hakkını sağlamak değil. Bu imar affının arkasında yatan da para aramak. ‘Acaba bu imar affıyla yeni bir kaynak yaratır mıyız.’ 50 milyar dolar bekliyorlarmış buradan. Daha sonra bir varlık fonu vardı ne oldu bilmiyoruz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi var Ziraat Bankası’nın sürekli görev zararına uğratılması var.  Konut sektörü sıkıştı ya, Ziraat Bankası’na diyor ki faizleri düşür. Peki, Ziraat Bankası zararını ne yapacak? Görev zararı. Ve bu görev zararının bedelini de gelecekte halka ödetecekler. Tıpkı 2001 krizinde olduğu gibi 2001 krizinin en büyük zararını Ziraat Bankası etmişti. Aynı zihniyet devam ediyor. Farklı iktidarlar ama aynı zihniyet. Varlık barışı; bir de bu barış lafını bu şekilde kullanmaları kadar etik bir sıkıntı olamaz."

ERDOĞAN'A: EŞYALARINI TOPLA!

Temelli, “Öğrencilere af geliyor ama diyor ki terör suçuna karışmamış olsun. İçeride 70 bin öğrenci var. Hepsi ‘terör’ suçundan yatıyor. Tam da devlet terörü uyguluyorsunuz. Bu öğrenciler devlet terörünün mağdurlarıdır. Dolayısıyla, öğrencilere okuma haklarını iade edecekseniz öğrenciler arasında ayrımcılığa artık bir son verin” dedi. 

Erdoğan’a “Senin bu ara yapacağın yegane iş, eşyalarını toparlamak olsun 24 Haziran'da Saray'ı boşaltacaksın” diyen Temelli, daha sonra seçimlere dair değerlendirmelerde bulundu. 

'HEP BİRLİKTE KURTULACAĞIZ'

Temeli, sorunların çözüm adresinin HDP olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi:

"Önümüzdeki 40 gün boyunca alanlarda meydanlarda programımızı, yapacaklarımızı anlatacağım. Ham hayal satmayacağız, boş vaatte bulunmayacağız. Çok güçlü bir programla kamuoyunun önüne çıkacağız. Programımızı herkesle beraber yaptık. Kadınlarla yaptık, emekçilerle, esnafla, çiftçilerle, halklarımızla beraber yaptık. Programımızın gücünü tam da buradan aldık. Hepimizin ortak sorunlarına ortak çözümler ürettik. Bir kere, biliyorsunuz ikili bir seçim olacak. Bir yanda cumhurbaşkanlığı, bir yanda parlamento seçimi. Türkiye olağanüstü hal döneminde yaşıyor. Türkiye OHAL döneminden ancak olağanlaştırma dediğimiz bir politika ile çıkabilir. Cumhurbaşkanı programımız da açıklandı dün. Önümüzdeki dönem nasıl bir cumhurbaşkanı politikası izleyeceğimiz anlatıldı. Her şeyden önce bir geçiş dönemi programı dile getiriyoruz. Her şeyden önce cumhurbaşkanımız, cumhurbaşkanı yetkilerini kullanmayacak. 16 Nisan referandumunda hayata geçirilen yetkileri kullanmayacağız. Meclis’in denetimiyle, bir geçiş programı çerçevesinde sürdüreceğiz. OHAL’den bir an önce kurtulacağız. KHK’ler rejimine son vereceğiz. Bu ülkeyi çok büyük bir ayıptan kurtaracağız. Kayyumlara son vereceğiz. Tabii, her şeyden önce, bu geçiş programında artık 12 Eylül Anayasası’ndan hep birlikte kurtulacağız. Birlikte bir demokratik anayasa yapacağız. Toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla yeni bir anayasa yapacağız. Yeni bir toplum sözleşmesi olacak. Herkesin kendini bildiği bir özgürlükler anayasasını birlikte yapacağız. Tüm bunları hayata geçirebilmek için güçlü bir programla yolumuza devam edeceğiz. Sayın Selahattin Demirtaş tam da bu programı savunduğu için adayımızdır. Demirtaş cumhurbaşkanı yetkilerini kullanmaya değil bu sistemi değiştirmeye geliyor. Geçmişin vesayetçi rejimine öykünerek değil geçmişin vesayetçi rejimini de değiştirmeye geliyor. Çoğulcu, laik, demokratik cumhuriyet ve barış için mücadeleye geliyor.” 

‘BARAJ TÜRKİYE'NİN MESELESİ'

HDP olarak Meclis’te güçlü bir şekilde yer almak istediklerini vurgulayan Temelli, devamla şöyle dedi: “Eğer hep birlikte bu geçiş programını hayata geçireceksek parlamentoda da güçlü yer almak zorundayız. Baraj meselesi HDP’nin değil Türkiye’nin meselesidir. Türkiye halkları, emekliler, kadınlar, gençler 7 Haziran’da ve 1 Kasım’da barajı nasıl yıktıysa 24 Haziran’da da öyle yıkacaktır. Bu ülkenin kaynaklarını, zenginliğini sömüren, bu ülkenin doğasını talan eden bir AKP iktidarı var. Şimdi bu iktidardan kurtulma zamanıdır. Bu zenginlikleri biz üretiyorsak biz yönetmeli ve hakça dağıtmalıyız. O nedenle, iktisadi alanın da demokratikleştirilmesi siyasi alanın demokratikleşmesi kadar önem taşıyor Hakça dağıtım programımızla iktisadi alanı demokratikleştireceğiz. Bu ülkenin kaynaklarını emekçiden yana, kadından, esnaftan yana yeniden dağıtımı sağlayacağız. Kaynak nerede sorusuyla karşılaşıyoruz. Ya aslolan kaynağı nasıl yöneteceğimiz sorusudur. Kaynağı yönetmek siyasi bir tercihtir Biz halklardan emekçilerden kadınlardan yana yöneteceğiz. Asgari ücret 3 bin lira olsun diyoruz. Çünkü bu ülkenin yoksulluk sınırı 6 bin liradır. Bir evde 2 kişi çalışsa ancak yoksulluk sınırına ulaşıyor. Bu hesap, öyle uydurulmuş bir hesap değildir. Bu bir siyasi tercihtir. Yoksullukla mücadele programıdır. Yoksulluğun tasfiye programıdır. Yoksulluğu yönetmek değildir Yoksulluğu oy deposuna çeviren zihniyete karşı yoksullukla mücadele programıdır, bunu ancak HDP yapar.”

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, sözlerini şöyle tamamladı: “4 Haziran’a kadar, 7/24 çalışıyoruz. 24 Haziran’da 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi tamamlıyoruz. Bunun için öncelikle Selahattin Demirtaş’ın özgür bırakılmasını istiyoruz. Sandıklarımıza sahip çıkacağız. Tüm Türkiye halklarını, sandıklara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Artık herkes oyuna siyasi iradesine sahip çıkacaktır. Eğer biz bu ceberut iktidardan kurtulmak istiyorsak üzerimize düşeni hep beraber yağacağız. 24 Haziran’a kadar kampanyamız yürüteceğiz. Dilimiz, üslubumuz HDP’ce olacak. İşte bu güçlü programımızı herkese ulaştıracağız. Hep birlikte Türkiye’nin umutlu yarınları için çalışacağız. Umutlu yarınlar ancak iyi insanların yapacağı şeydir. İçi kötülük kaynayanların tuzaklarına düşmeyeceğiz. Şimdi tam zamanı 24 Haziran’da bu gidişata son vermek için umudun yolcuları yola çıktı. Bugünden 24 Haziran’a mücadelemizi yükselteceğiz. Unutmayalım: 1 oy Demirtaş’a, 1 oy HDP’ye.”