Temelli’den Erdoğan’a: Seni faşizmin çöplüğüne süpüreceğiz

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Bitlis’teydi. Burada düzenlenen halk buluşmasında konuşan Temelli, Erdoğan’ın Demirtaş’a yönelik suçlamalarını yanıtladı.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Bitlis’te halkla buluştu. Temelli, burada yaptığı konuşmada, ‘’Bitlis bir kültür şehri. Tarih boyunca burada birçok inanç, birçok kültür bir arada yaşamış. İslam dinine önemli katkılar sunmuş bir merkez. Gelin görün ki bugünkü siyasi iktidar kentlerimize bu anlamıyla da en büyük zararı veriyor’’ dedi.

Temelli, konuşmasının devamında şu mesajı verdi;

‘’Farklılıkların bir arada yaşaması, farklılıkların birbirinden güç alarak o kültürü var etmesi en büyük zenginliğimiz. Ama bu zenginlikle Türkiye’nin önünün açılması gerekirken insanları birbirine düşman eden bu zihniyet temiz dini duyguları siyasete alet etti. Türkiye bu anlayıştan bir an önce kopmalı. Bu ülkede binlerce yıldır bir arada yaşayan kadim halklar birbirine düşman olamaz. Nereden çıkıyor bu düşmanlık? Bu iktidar anlayışından çıkıyor! Tarihte olduğu gibi halkların arasına nefret tohumu ekerken kendi iktidarın sürdürmeye çalışıyor. Buna son verme zamanı geldi.

Hatırlayacaksınız 2014 cumhurbaşkanı seçiminde sevgili Selahattin Demirtaş, Türkiye’nin her yerinde yeni yaşamı anlattı. Dedi ki, “yeni yaşam yeni siyasettir. Bu eski siyasete son verme zamanı gelmiştir. Gelin tüm farklılıklarımızla bir araya gelip yeni yaşamı inşa edelim”. Sonrasında 7 Haziran’da büyük bir oy artışıyla Parlamento’ya döndük. İşte bu dini siyasete alet edenler 7 Haziran sonuçlarını kabul etmeyerek savaşı Türkiye’nin her yerine taşıdılar. Suruç’u, Ankara’yı, Cizre’yi, Sur’u hatırlayın. Hatta o denli bir noktaya taşıdılar ki Irak Kürdistanı’ndaki referandumdan sonra oradaki kardeşlerimizi açlıkla tehdit ettiler. O da yetmedi IŞİD artıklarıyla Efrin’e girdiler.

Bütün bu yakın geçmişi birlikte yaşadık. Hepsi hafızamızda tazeliğini koruyor. Bakın bu yakın geçmişin en önemli olaylarından biri de Kobane. IŞİD saldırısına karşı herkes ayaktaydı. “IŞİD’in Kobane’ye girişine engel olmak lazım” diyordu herkes. “Sınır kapısını açın insani yardımlar ulaşsın” çağrısı vardı. Orada insanlar ölüyordu. Barıştan başka bir şey söylemeyen HDP o gün de inisiyatif aldı. Dedi ki, “Kobane düşmemeli. Kobane’nin düşmesi tüm Türkiye için tehlikedir”. Tüm dünya kamuoyuna çağrı yaptık. O sırada Cumhurbaşkanı, “Kobanê düştü düşecek” dedi, düşmesini isteyen bir yaklaşım ortaya koydu. Bunun üzerine halklarımız demokratik tepkilerini ortaya koydu.

Bakın Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş hakkında bu Cumhurbaşkanı, 6-8 Ekim olaylarını çarpıtarak iftirada bulundu. Ki burada olayı kimin yarattığı ortada. Ama tarihini bile karıştırıyor. Diyor ki, “7 Haziran’dan sonraki Kobane olayları”. Artık bir sağlık sorunu var, tüm tarihleri karıştırıyor.  

Dün de, “7 Haziran seçimlerinden sonraki Kobanê olaylarını unutmamak lazım” dedi. Kobanê için Türkiye halklarının duyarlılık gösterdiği tarih 2014’tür. 6 Ekim günü duyarlılık gösterildi, 7 Ekim’de hiçbir eylem yoktu ancak bir provokasyon gerçekleştirildi. 53 insanı yitirdik . 53 kişinin 46’si HDP’li. Hepsi bizim canlarımız. Hangi siyasetten olursa olsun o olaylarda kaybettiklerimizin hakkını da biz savunuyoruz.

MECLİS’TE KOMİSYON KURULSUN

Bakın o provokasyonları kimin yaptığı konusunda Meclis’e 2 defa araştırma önergesi verdik. İkisinde de AKP ve MHP’nin oylarıyla önergelerimiz reddedildi. Madem böyle suçluyorsun, kurulsun bu komisyonlar kim suçlu, kim masum ortaya çıksın.

Dün diyor ki, “bu olayların müsebbibi serbest mi kalacak”. Bu olayların müsebbibi hiçbirimiz değiliz. Bu provokasyonu kimin yaptığının ortaya çıkması konusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kaldı ki Demirtaş’ın tutuklu olduğu dosya bu değil. Halka yalan söylüyorlar. Bu yolla iktidarda kalacaklarını sanıyorlar.

BİZ SENİ FAŞİZMİN ÇÖPLÜĞÜNE SÜPÜRECEĞİZ  

Anayasa’yı ihlalle yetinmiyorlar, sürekli suçlama ve halkı yanıltma. Ne yaparsanız yapın, Demirtaş içeride de olsa dışarıda da olsa biz HDP olarak seni faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız. 24 Haziran’da demokrasi önündeki bu barajı hep birlikte yıkacağız. Taş olacağız, Demirtaş olacağız bunların başına düşeceğiz.

SENİN KALİBREN DEMİRTAŞ’A YETMEZ

Dün Şemdinli’de iki çobana acımasızca işkence yapıldı, ölüme terk edildiler. Neden? Hayvanlarını otlatmaya götürdüler diye. Bu işkenceyi yapanlarla uğraşmak yerine Demirtaş’la uğraşıyor. Senin işin gücün Demirtaş’la uğraşmak değil, senin kalibren buna yetmez. Sen önce bakanlığın bünyesinde işkence yapanlara soruşturma başlat. Senin kalibren Demirtaş’a yetmez. Çünkü sen siyaseti halk için değil, Saray için yapıyorsun. Daha iki ay önce ağlıyordun siyaseti bırakıyorum diye. Ne oldu, talimat aldın, geri döndün. Senin kendi iraden bile yok.

ÇALAMAYACAKLARİ KADAR OY ÇIKACAK SANDIKTAN

3 hafta kaldı. 24 Haziran’da o duvarı yıkabilmek için bugünden 24 Haziran’a kadar 7 gün 24 saat ara vermeksizin çalışacağız. Sandık kurulu üyesi olmak için yarın son gün. Hala sandık kurulu üyesi olmayan arkadaşımız varsa bir an önce olmalı. Sandığımıza hep birlikte sahip çıkacağız. Sorunlardan kurtulmak için çözümün parçası olacağız. Bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye diyeceğiz. Çalamayacakları kadar oy çıkacak sandıktan, bunlar da şaşıracak tüm dünya da şaşıracak.

Bütün aday arkadaşlarımızla ve halkımızla birlikte çalışma sözü veriyoruz. Bir söz daha veriyoruz. Bitlis’te de 3-0 yapacağız.’’