Temelli: Erdoğan çıkmaz sokağa girmiştir!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Sezai Temelli, 24 Haziran seçimlerine giderken ilk miting ve halk buluşmalarına Kürdistan illerden başladı.

Programından zaman buldukça basına özel demeçler veren Temelli, ANF’nin de sorularını da yanıtladı.

Cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların durumunu, AKP’nin HDP seçmeni olan Kürtler üzerindeki algı yönetimini ve Kürdistan’ın ekonomi grafiğini değerlendiren Temelli, partilerine yönelik siyasi soykırım saldırılarına da dikkat çekti.

‘TUTSAKLAR ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞACAKTIR’

Cezaevlerinde çok sayıda hükümlü ve tutuklunun olduğunu belirten Temelli, bunların hepsinin demokratik siyaset yaptıkları için çok anlamsız suçlama ve ‘yargılama’ süreçleriyle mahkum edildiklerini vurguladı. “Türkiye demokrasisini arıyorsa geçmişte alınan bu kararlarla da bir an önce yüzleşmesi gerekir” diyen Temelli, şunları kaydetti: “Türkiye’nin bu konularda olağanlaşması, yargı sisteminde de normalleşmesi lazım. Kuvvetler ayrılığı, evrensel hukuk diyoruz. Bunların hayata geçmesiyle beraber zindanlar boşalacaktır. Türkiye demokrasisi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı yapılandırırken, ceza kanunu başta olmak üzere tüm kanunları gözden geçirmesi gerekir. Bu kanunlardan gözden geçirildiğinde bugün zindanlarda bulunan birçok insan özgürlüğüne kavuşacaktır.”

‘DEMOKRASİ GELİŞTİKÇE EKONOMİ SAĞLIKLI OLUR’

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürdistan’daki ekonomik sorunların müsebbibi olarak Kürt siyasi hareketini gösteren açıklamalarına da değinen Temeli, “Bunlar 16 yıldır iktidardadırlar. Uyguladıkları tüm ekonomi programlar başarısız oldu. Bölgeye altı kez teşvik uyguladılar, her altısında da bölge ekonomisi daha kötüye sürüklendi. Ekonominin kötü yere sürüklenmesinin tabii ki siyasetle, demokrasiyle bir bağı var. Ama bunun nedeni ne HDP ne de bölge halkıdır. Bunun yegane nedeni, demokrasiden kaçan ve tek adamlık rejimine öykünen Erdoğan’dır, AKP’dir. Bir ülkede demokrasi geliştikçe ekonomi sağlıklı bir yolda yürür. Eğer o ülkede demokrasi yoksa ekonomi çöküşe sürüklenir. Bütün dünya ülkelerinin ve hatta Türkiye tarihinde de bu yaşanmıştır. Türkiye’de demokrasi çıtası yükseldikçe ekonomi göreceli olarak daha iyi gelişir. Siz demokrasiden diktatöryal rejimlerine geçtiğinizde de ekonomi baş aşağı gider. Bu gerçeklik böyledir” dedi.

‘KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEZSEN EKONOMİ GELİŞMEZ’

Son 16 yıla bakıldığında ekonomini nereden nereye geldiğini görmenin mümkün olduğunu söyleyen Temelli, şu değerlendirmelerde bulundu: “On yedinci büyük ekonomi olduklarını söylüyorlar. 16 yıl önce de bu böyleydi. 16 yıl boyunca bütün bu kadar harcama ve yatırımlardan sonra yerinde saymışsın. Çünkü ekonomik gelişme ve demokratik gelişme arasındaki ilişkiyi görememişsiniz. Türkiye’deki demokrasinin gelişmesinin yegane yolu, Kürt sorununun çözümüdür. Kürt sorununu çözmezsen ekonomi gelişmez. Bunun bölgeyle alakası yok. İzmir’e, Antalya’ya, Trakya ve Karadeniz‘e gidin bakın aynı sorunları yaşıyorlar. Hadi buralarda HDP var, peki Karadeniz halkı neden bu kadar yoksul? Karadeniz’de niçin bu kadar iktisadi sorun var. Erdoğan bu konuda suçu bizim üzerimize atarak, hâlâ Kürtlerin aklını karıştırıp oy alma peşindedir. Ama Kürtlerin politik deneyimi ve bilinci o kadar yüksek ki akılları karışmayacak düzeyde güçlü bir hafızaları var. Ama kendisinin aklı çok karışmış anlaşılan.”

7 BİN TUTSAĞA RAĞMEN 250 BİN MÜŞAHİT

AKP’nin partilerine yönelik geliştirdiği siyasi soykırım saldırılarını da ele alan Temelli, iktidarın mevcut yasaları bile ihlal edecek kadar acze düşmüş bir durumda olduğunun altını çizerek konuşmasına şöyle devam etti: “Bu mevcut yasaların çoğu da 12 Eylül’den kalmış anti demokratik yasalardır. Anayasa mahkemesi, diğer mahkemeler ve yargıçlar üzerinde baskı uygulayarak ayakta durmaya çalışıyor. Bu da onun aczini gösteriyor. Bu seçimlerin adil ve eşit koşullarda bir seçim olmayacağını biliyoruz. Ama biz tüm bunlara rağmen 24 Haziran seçimlerinde Erdoğan’dan kurtulacağız. Bizim böyle bir kararlığımız var. 7 bine yakın arkadaşımız şu anda tutuklu. Hükümlüleri saymıyorum bile. Ama buna rağmen 250 bine yakın arkadaşımızı sandık müşahidi olarak harekete geçirebildik. Güç ve örgütlülük budur işte. Taban ve HDP örgütlülüğü böyle bir şeydir. Dolayısıyla kendimize güvenelim ve bu barajı yıkacağımız inancıyla 24 Haziran seçimlerine kadar 7/24 çalışmaya devam edelim.”

‘UMUDU VE SEVGİYİ SESLENDİRECEĞİZ’

AKP hükümetinin HDP’ye dönük kara propaganda yürüttüğünü dile getiren Temelli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Psikolojik savaş yürütüyorlar. Bütün bunlara halkımız duyarlı olmalı ve artık Erdoğan’ı iyi tanımalıdır. Erdoğan’ın vaat edeceği hiçbir şey ve gideceği yol kalmamıştır. Çıkmaz bir sokağa girmiştir. Aslında o baraj bir çıkmaz sokağı gösteriyor ve Erdoğan Türkiye’nin önünü tıkıyor. Bakın 2002 vaatlerini tekrarlamaktan başka bir şey yapamıyor. Sürekli olarak nefret söylemleriyle yol almaya çalışıyor. Bizde tüm bunlara karşı umudu, sevgiyi ve demokrasinin kazanımlarını seslendireceğiz. Her yerde ve herkese HDP’nin ve hakikatin sesini ulaştırma