Temelli: Gasp ve zulme son vermeye geliyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 31 Mart'ta gasp ve zulme son vereceklerini belirterek, "Yerellerden başlayarak iktidara geliyoruz" mesajını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim maratonun ikinci gününde Ardahan’ın Göle ilçesinde halk buluşmasına katıldı. Burada güncel gelişmeleri ve seçim çalışmalarını değerlendiren ve Orhan Doğan'ı anan Temelli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

'31 MART'TA GASBA VE ZULME SON VERECEĞİZ'

"Bu adaletsizlik, bu hukuksuzluk bitsin diye, bu savaş bu zulüm bitsin diye demokrasiden, barıştan yana mücadelemizi yükseltiyoruz, yükseltmeye de devam edeceğiz. 

1 Nisan’dan sonra yerel yönetimlerimizi hep birlikte yöneteceğiz. Her bir kuruşun hakkını vererek yoksulluğu, yolsuzluğu bitirerek, işsizliği bitirerek hakça, adaletçe bir düzeni belediyelerimizde hayata geçireceğiz. Bir ülkede adaletsizlik varsa o her yere ulaşır. Bugün Türkiye'deki en büyük adaletsizliklerden biri de iktisadi alanda yaşanmaktadır. Herkes borçlu. Yoksulluk giderek yayılmakta, işsizlik her ay yeni bir rekor kırıyor. 

Hayat pahalılığı her yerde, kimse geçinemiyor. Çünkü bunlar halkın kaynaklarını, toplumun kaynaklarını halk için değil; kendi zenginlikleri ve haksız servetleri için kullandılar. Bunlar halkın kaynaklarını savaş ve silahlanma için kullandılar. Ama savaştan beslenen bu iktidar halka zulmetmeye ve haklarını gasp etmeye devam ediyor. Buna da hep birlikte 31 Mart’ta son vereceğiz.  

'TARIMIN DURUMU UTANÇ VERİCİ'

Bir tarım ülkesi olan Türkiye bugün ithal et ve samanla ayakla duruyor. Bu bir utanç değil mi? Bundan kurtulmanın yolu sağlıklı ve doğru bir tarım politikasından geçiyor. İşte biz yerelde iktidara geldiğimizde bu tarım politikasını hep birlikte hayata geçireceğiz. Tarım ve hayvancılığı yeniden canlandıracağız. Kooperatiflerimiz ekilebilir arazileri ıslah edecek, belediyelerimiz ve kooperatiflerimizin işbirliği ile hem sağlıklı gıda üretimini sağlayacak hem de yoksulluğu ve işsizliği önleyeceğiz.

'TECRİDE, SAVAŞA, YOKSULLUĞA KARŞI ÇIKACAĞIZ...'

Bir arada yaşayacağız, bu nefret söylemine düşmanlaştırıcı dile ve bizi bölmeye çalışan siyasete hep birlikte son vereceğiz. Buna son vermenin yolu 31 Mart’a giderken tecride karşı çıkmaktır, savaşa karşı çıkmaktır, yolsuzluk yoksulluğa karşı çıkmak ve sandıklara sahip çıkmaktır. Hep birlikte geleceğimize sahip çıkacağız.

AVRUPA'YA ÇAĞRI

Avrupa’ya sesleniyorum: Bugün Türkiye ve Orta Doğu’yu görmezden gelerek demokrasiyi koruyamazsınız. Kendinize yeter bir demokrasi ile huzuru bulamazsınız. Orta Doğu ve Suriye’de yaşananlara kulaklarınızı gözlerini yumarak, Türkiye’deki bu otoriter rejime sessiz kalarak Avrupa’da büyük bir adaletsizliğin önünü açarsanız. Gelin Türkiye’de yaşananlara sessiz kalmayın, gelin AİHM’in kararlarının uygulanması için devreye girin. Gelin CPT’nin bu görmezden gelen tavrına son verin. Türkiye cezaevlerinde ve İmralı’da yaşananlara son vermek için üzerinize düşenin gereğini yapın. Çağrımız buradan uluslararası kamuoyunadır. Demokrasi her yerde adalet her yerde herkese diyoruz. 

'ÇOK ÖNEMLİ BİR SEÇİM'

31 Mart’ta Türkiye’de çok önemli bir seçim başlayacak. Yerellerden başlayarak iktidara geliyoruz! Bu önemli seçimle birlikte Türkiye’de demokrasinin, hukuk devletinin önünü açılacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile bu ülke yol alamıyor. Türkiye halkları çoğulcu, demokratik ve laik bir ülkeye ihtiyaç duyuyor. Bunu yapabilmek için o güçlü irademizi bütün haksızlıklara bütün baskılara ve şaibelere rağmen sandıklara taşımalıyız. Türkiye’yi değiştirmeli dönüştürmeliyiz. Umut ve gelecek bizden yanadır. Bize düşen umudun yolcuları olarak asla vazgeçmemektir. Nasıl ki bugüne kadar diz çökmedik bundan sonra da kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz."