Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Dêrazor'un Hecîn kasabasına bağlı Baxoz nahiyesine yönelik operasyonu devam ediyor. QSD savaşçıları, 9 Şubat'ta Baxoz'da kalan siviller, DAİŞ'lilerin aileleri ve teslim olmayı kabul eden DAIŞ üyelerini tahliye etme operasyonlarına başlamıştı. 1 Mart'a kadar süren tahliye çalışmalarında 10 bini aşkın kişi güvenli bölgelere nakledildi.

20 günlük tahliye çalışmaları sonrası çoğunluğu yabancı uyruklu 2 bine yakın DAIŞ’linin aileleriyle birlikte teslim olmayı reddetmesi üzerine QSD güçleri, 1 Mart günü saat 18.00'da Baxoz'da kalan çetelere yönelik operasyon başlattı. Son beş gündür bölgede 3 koldan yürütülen operasyonun ardından dün yüzlerce DAİŞ üyesi, aileleriyle birlikte QSD savaşçılarına teslim oldu.

Savaşçıların açtığı güvenli koridordan Baxoz tepesine ulaşan 600'ü aşkın DAIŞ üyesi ve aileleri ANF tarafından görüntülendi ve çoğunluğu Türki  cumhuriyetlerden olan çete üyeleri örgüte katılım süreçlerini ajansımıza anlattı. Çoğunluğu Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi ülkelerden olan çete üyelerinin tamamının söylediği söz ise “Türkiye üzerinden Suriye’ye geldik, yine Türkiye’ye dönmek istiyoruz” oluyor.

Türkmenistan’dan gelerek bir süre Türkiye’de kaldığını ve orada kendisine yapılan “Suriye'de para, mal, mülk her şey var” propagandasıyla Suriye’ye geçtiğini belirten Mustafa Türkmenistan isimli DAİŞ üyesi, geldiği için pişman olduğunu söylüyor. DAİŞ içerisinde silah almadığını ticaretle uğraştığını iddia eden DAİŞ üyesi, Türkmenistan’da zulüm gördüğü için terk ettiğini savunuyor. Bundan sonra ne yapmak istediğini sorduğumuz Mustafa isimli DAİŞ’li Türkiye’ye dönmek istediğini söylüyor.

Amcasıyla birlikte 2016 yılında önce Türkiye'ye geldiğini ve daha sonra Irak'a geçtiğini söyleyen Miradil isimli DAIŞ’li de ticaretle uğraştığını ve eline silah almasını iddia ediyor ve ekliyor: “Biz Türkmenistan'da çok zulüm gördüğümüz için Türkiye'ye geldik. Orada da hayat çok pahalı. Tanıdığımız bir Türkmenistanlı bize Suriye'de ev, mal, mülk sahibi olacağımızı söyledi. Bizler de ailecek geldik. Ama geldiğim için pişmanım. Annemle babam da önceki kafilelerle çıktı ve şimdi kampta kalıyor. Bizler Türkiye'ye dönmek istiyoruz.”

Ebu Muhammed isimli DAİŞ üyesi de diğerleri gibi 2016 yılında bölgeye geldiğini ve ticaretle uğraştığını iddia ediyor ve Türkiye’ye dönmek istediğini söylüyor. “Neden Türkiye?” diye sorduğumuzda da “Orada demokrasi var” diyor.

Yaralı olarak gelen bir başka Türkmenistanlı DAİŞ üyesi ise “İslam'ı yaşamak ve çocuklarını da İslami kültürle büyütmek” için bölgeye geldiğini söylüyor. “Ülkenizde İslam’ı yaşamıyor muydunuz?” diye sorduğumuz DAİŞ üyesi, ülkesinde bunun imkanlarının olmadığını söylüyor.

QSD’ye teslim olan DAİŞ üyelerinin tamamına yakını Türkiye üzerinden Suriye’de geçen ve tekrar Türkiye’ye gitmek istediğini belirtiyor.

Tahliye edilen DAİŞ üyeleri ve aileleri açılan koridordan önce çatışma bölgesinin dışına çıkarılıyor ve burada üst aramaları yapıldıktan sonra kimlik bilgileri kayıt altına alınıyor.

Temel ihtiyaçları savaşçılar tarafından karşılanan DAIŞ üyeleri ve aileleri yargılama veya iadelerinin yapılacağı zamana kadar QSD'nin belirlediği kamplara naklediliyor.

Bölgede bir yandan tahliye işlemleri devam ederken diğer yandan da çatışmalar yaşanıyor. Bölgede teslim olmayı kabul etmeyen çeteler ile QSD savaşçıları arasındaki çatışmalar sürüyor.