Tevgera Jinen Azad (TJA) öncülüğünde Önder Apo’ya yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplonun 26’ncı yıl dönümünü protesto etmek için İstanbul’da basın açıklaması yapıldı. Eyleme TJA aktivistleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, DEM Parti yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada “Jin ber bi azadiyê ve dimeşin” pankartı açılarak “Zafer direnenlerin olacak”, “ Yürüten sensin kudretine şükürler olsun” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Biji Serok Apo”, “Be Serok jiyan nabe”, “Biji berxedana Rojava”, “Jin jiyan azadi” sloganları atıldı. 

Açıklamada ilk olarak konuşan DEM Parti milletvekili Çiçek Otlu, “Wan’da Kürt halkının iradesi yok sayıldı. Wan’da 14’te 0 onları yendik. Van halkı iradesinin kim olduğunu gösterdi. Kayyuma karşı Wan halk direndi ve direniyor. Wan kayyumunu kabul etmiyoruz. Bugün 15 Şubat bundan 26 yıl önce Sayın Abdullah Öcalan’ı tecrit altına aldılar. Komplo gerçekleştiğinde özgürlük umudunu yıkmaya çalıştılar ama özgürlük düşünü kimsenin yenemeyeceğini göstermiş bulunuyoruz. Her yerde barış mücadelesini yükselteceğimizi haykırıyoruz ve 15 Şubat komplosuna lanetliyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz” diye belirtti.

DEM Parti milletvekili Cengiz Çiçek ise şunları söyledi: “Sayın Öcalan üzerindeki komplonun 26’ncı yıl dönümü. Uluslararası güçler, Ortadoğu’nun gerici rejimleri Kürt halkının özgürlük yürüyüşünü geri dönülmez şekilde tasfiye etmek için hukuku yok sayarak Sayın Öcalan’ı Türkiye’ye teslim etti. Kürtler, emekçiler, kadınlar, gençler olarak 26 önce komployu tanımadığımızı söylemiştik bugünde tekrardan komployu tanımadığımızı ve komploda aklı, fiili olan devletleri lanetliyoruz. Kürt halkının mücadelesinin önüne geçemeyeceksiniz. Yaşasın Ortadoğu halklarının onurlu mücadelesi.”  

Açıklama metnini okuyan TJA’lı Sevcan Kadiroğlu, şunları ifade etti: “25 yıllık süreçte kadınlar başta olmak üzere demokrasi talebinde bulunan milyonların direnişi ve mücadelesiyle halklarımıza dayatılan karanlık yırtıldı. Sayın Öcalan’ın düşünceleri, geliştirdiği yeni yaşam paradigması İmralı tecrit ve işkence sistemini parçalayarak evrenselleşti. Kadın özgürlük çizgisi dünya kadınlarına öncülük eder konuma ulaştı. Ev ev emek vererek ektiği tohumlar Rojava’da hayat bulan sistemle Ortadoğu’da bir özgürlük vahası haline geldi. İmha edilmek istenen Kürtlük bugün dünya dengelerinin temel aktörü haline geldi. Yani komplocular amaçlarına ulaşamadılar. Bu gerçeğe rağmen milyonların umudu haline gelen Sayın üzerindeki ağır tecrit hala devam etmektedir. Bugün bölgemizin içinde bulunduğu kaosu besleyen tüm politikaların merkezinde İmralı tecrit ve işkence sistemi vardır. Kadınlar, gençler, inanç kimlikleri tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar demokrasi ve özgür yaşama susamış durumdadır. Bu arayışlara cevap olacak tek sistem ise demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmasıdır. Bu fikriyatın kurucusu olan Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü bu nedenle tüm bölge halklarının özgürlüğünün güvencesidir” dedi. 

Bugün halkımızın barış ve demokratik yaşam koşullarının sağlanması yolunda önemli bir dönemeçteyiz. Yeniden başlayan diyalog sürecinin zaman kaybetmeden kalıcı bir çözüme kavuşması bölge halklarının geleceğinin tayin edilmesinde hayati bir noktada durmaktadır. Onurlu bir barış ve adil bir çözümün olmazsa olmaz koşulu ise Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması ve özgürce siyaset yapabilmesidir. Bizler 15 Şubat komplosunu bugün bir kez daha lanetliyoruz. Halkımızın kara gün olarak adlandırdığı bugünü onurlu barış ve özgür yaşam sistemine dönüştürmenin kararlılığını bir kez daha vurguluyoruz. Yeniden başlayan diyalog sürecinde Sayın Öcalan’ın atacağı her adımın arkasında olduğumuzu belirterek komployu boşa çıkarmak ve bir arada adil ve eşit bir yaşam sürmek için başta kadınlar, gençler olmak üzere tüm kamuoyunu mücadeleyi yükseltmeye, faşizmin karanlığını birlikte parçalamaya ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için barış umuduna sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

Açıklamada son olarak Wan’a atanan kayyumu ve uluslararası komployu protesto etmek için sloganlar atıldı.

Açıklamanın ardından dağılan halka saldıran polis 10 kişiyi gözaltına aldı.