Türk ekonomisindeki illüzyonlar: Dolar Erdoğan'ı dinlemiyor

Amerikan doları Türk lirası karşısında rekordan rekora koşuyor. Yükselişini sürdüren dolar tarihi zirveyi görürken, Erdoğan son derece rahatsız, endişeli ve “arkasından iş” çevrildiğini düşünüyor.

Bankalararası piyasada dolar 4,0386 ile, tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Euro ise 4,95'in üzerine çıkarak 5 TL sınırına hiç olmadığı kadar yaklaştı.

ERDOĞAN: ARKAMDAN İŞ ÇEVİRDİLER

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, doların yükselmesi karşısında rahatsızlığını dile getirirken, arkasında yine bir “komplo” arıyor. AKP yanlısı yayın yapan Hürriyet gazetesinde yer alan bir habere göre Erdoğan, ekonomi yönetimine yönelik eleştirilerini AKP’nin son MYK toplantısında da sürdürdü. Habere göre Erdoğan, "Yurtdışına gitmeden önce faizlerle ilgili bir toplantı yaptık. Düşürülmesinden bahsettik. Sonra ben yurt dışındayken, Merkez Bankası faiz artırdı. Bir de tek adamlık derler, bu nasıl tek adamlıksa, karar alıyoruz uygulamıyorlar. Benim arkamdan iş çevirdiler" dedi.

2015’TE DOLARIN YÜKSELİŞİ İÇİN ‘SUNİ’ DİYORDU

Cumhuriyet’e göre aynı Erdoğan, 6 Mart 2015’te yaptığı bir açıklamada dolardaki artışın suni olduğunu ve yükselişin parite farkından kaynaklandığını savunuyordu. Erdoğan, "Burada faiz lobisinin çalışması var. Dolara aşırı derecede yatırım yapanlar yaya kalabilir" diyordu. Erdoğan’ın bu açıklamayı yaptığı sıralarda dolar kuru 2,602 TL idi.

EKONOMİK BÜYÜMENİN BEDELİ NE?

Bugün Türk hükümeti bir yandan ekonomik büyüme ile övünürken, diğer yandan bütçe açığı büyüyor ve Türk lirası tarihinin en ağır çöküşünü yaşıyor. Ekonomik büyüme günlük yaşama da olumlu etkide bulunmuyor.

Resmi rakamlara bakılırsa Türkiye ekonomik büyümede Çin ve Hindistan’ı geçti. 2017’de yüzde 7.4’lük bir büyüme ile gezegendeki temel tüm ekonomilerden daha güçlü bir performans ortaya çıkardı. Aynı Türkiye, Batılı ortakları ile kopuş halinde ve Suriye’de işgal operasyonlarına harcama yapıyor.

Ekonomi gazetesi Les Echos, büyümeyi doping yaptıranın dövizin düşüşü olduğuna dikkat çekiyor. Diğer bir ifadeyle ihracatlar daha cazip hale geliyor. Türk Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye göre Mart ayında 15.1 milyar dolarlık ihracat ile tarihi bir rekor kırıldı. Türk hükümeti ayrıca parası değersizleşmiş bir ülkeye turist akışını bir umut kapısı olarak görüyor. Öyle ki hükümet bu sektörden 2018 yılında 52 milyar dolarlık bir gelir bekliyor. Böyle bir dönemde, Türk devletinin Kürtlere yönelik işgal ve katliamlarını protesto etmek amacıyla sosyal ağlarda “Türk turizmini boykot” kampanyaları başlatıldı.

ENFLASYON SON 14 YILIN EN YÜKSEK SEVİYESİNDE

Madalyonun öteki yüzüne bakıldığında, Türk dövizindeki çöküşün zaruri ithalatlara da değer kazandırdığı görülüyor. Les Echos gazetesi, bu durumun Şubat ayında enflasyonun yüzde 12 artmasına katkı sağladığına dikkat çekiyor. Bu yükseliş, son 14 yılın en yüksek seviyesini ifade ediyor. Gazete, hükümetin destek planlarının sonsuz olmadığına dikkat çekerken, “Çünkü kamu bütçesinde önemli bir açığa dönüşüyor” diye ekliyor. Türkiye, gelecek 12 ay içerin 230 milyar dolar daha borç aldı. Bu yurt içi gayrı safi milli hasılasının dörtte birine denk geliyor.

İŞSİZLİK ARTTI

Ekonomideki büyüme işsizliğe de olumlu etkide bulunmadı. Bir önceki yıla göre 15 yaşın üstündeki işsizlerin sayısı 124 bin arttı. Resmi rakamlara göre geçen yıl 3 milyon 454 bin kişi işsiz durumdaydı. Genel işsizlik resmi verilere göre yüzde 11 civarında. Ancak gerçek rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

İLLÜZYONLAR

Diğer bir endişe kaynağı da Türk devletinin Batılı ortakları ile yaşadığı sorunlarla açığa çıkıyor. Türk hükümeti ekonomik büyümeyi “başarı” olarak sunarken, ekonomist Mustafa Sönmez’e göre arkasında “aritmetik illüzyonlar, kırılganlıklar ve gerilimleri toplayan bir alşimi var”.”