HDP'nin tutuklu Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine gerçekleştirilen ırkçı saldırı toplumsal kutuplaşmanın ve ırkçılığın çarpıcı bir örneği olarak hafızalara kazındı.

Hükümet cenahı saldırıyı kınadığı yönünde açıklama yaparken, AKP Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın “Geleneklerimize inançlarımıza uygun olmayan bir davranış” ifadesinde bulunması, son yıllarda cenazalere yönelik saldırıları bir kez daha hatırlattı.

Başta Kürt illerinde olmak üzere Bozdağ'ın tersine son iki yılda onlarca cenazeye gerek asker ve polis, gerekse de ırkçı gruplar tarafından defalarca saldırı düzenlendi.

POLİS CENAZEYİ TEŞHİR ETTİ

Muş'un Varto ilçesinde 10 Ağustos 2015 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Kevser Eltürk'ün (Ekin Wan) cenazesinin polisler tarafından çırılçıplak soyularak fotoğrafının sosyal medyada yayınlanması oldu.

MEZARLIKLAR BOMBALANDI

Bu dönemde Varto'da, HPG’lilerin mezarlarının bulunduğu Şehit İsmail ve Şehit Ronahi mezarlıkları 17 Eylül günü F-16 savaş uçakları ile bombalandı, içinde bulunan cami ve cemevi de yıkıldı.

CENAZE MEZARLIĞA DEĞİL BUZDOLABINA KONULDU

Cizre’de "sokağa çıkma yasağı" döneminde 7 Eylül 2015 tarihinde evinin önünde operasyondaki bir asker kurşunuyla yaşamını yitiren 10 yaşındaki Cemile Çağırga'nın cenazesinin defnedilmesine mahallede operasyon yapan polis ve askerler tarafından izin verilmedi. Çağırga'nın cenazesi 3 gün boyunca buzdolabında bekletildikten sonra hastanenin morguna kaldırıldı ve daha sonra toprağa verildi.

HACI LOKMAN BİRLİK’İN SÜRÜKLENEN BEDENİ

Şırnak’ta 2 Ekim 2015 günü polisler tarafından vurularak öldürülen Hacı Lokman Birlik’in cenazesi ise zırhlı aracın arkasına bağlayarak sürüklendi. Cenazeye böyle bir saldırı yapan polislere yalnızca 6 ay kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildi.

TAYBET İNAN’IN CENAZESİ 7 GÜN SOKAKTA KALDI

Silopi'de "sokağa çıkma yasağı" sürecinde 50 yaşındaki Taybet İnan evinin bulunduğu sokakta operasyondaki asker ve polisler tarafından vuruldu. Kolluk güçleri cenazeyi almaya çalışan akrabası Yusuf İnan'ı da vurarak katletti. İnan, saatlerce yaralı kaldı ve ailesinin gözü önünde yaşamını yitirdi. Hayvanlar gelip zarar vermesin diye 7 gün boyunca uzaktan uzağa nöbet tuttu çocukları. 11 çocuk annesi Taybet İnan'ın cenazesi 7 günün sonunda defnedilebildi.

KARAKAŞ’IN CENAZESİNİ İZMİR’DE İSTEMEDİLER

Dersim'de savaş uçaklarının bombalaması sonucu yaşamını yitiren 22 yaşındaki PKK'li Recep Karakaş'ın cenazesi ailesinin bulunduğu İzmir'e, 22 Kasım 2016 tarihinde defnedildi. Ancak ırkçı bir grubun saldırısı sonrası Recep Karakaş’ın cenazesi 4 gün sonra gömüldüğü yerden çıkartılmak zorunda kaldı.

CENAZEYİ GÖMMEK İÇİN 90 GÜN AÇLIK GREVİ YAPTI

DHKP-C'li Murat Gün, Dersim'in Çet deresi kırsalına 7 Kasım 2016 tarihinde düzenlenen hava saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Babası Kemal Gün, oğlunun yanmış kemiklerinin kaldığı cenazesini almak için tüm resmi kurumlara başvurdu ancak olumlu yanıt alamadı. Bunun üzerine baba Gün, Dersim'in merkezinde 90 gün açlık grevi yaptı. Gün oğlunun cenazesini aldı ve 90 gün sonra toprağa verebildi. Gün'e eylemi için 13 bin TL para cezası kesildi.

SINIRDA BEKLETİLEN CENAZELER

DAİŞ'e karşı Suriye'de savaşan birçok kişinin de cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine hükümet tarafından izin verilmiyor. DAİŞ'e karşı savaşırken Suriye'de yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Aziz Güler ve BÖG savaşçısı Eylem Ataş'ın cenazesi oluşan kamuoyu tepkisi sonucu Türkiye'ye getirilebilmişti. Güler'in cenazesi 59, Ataş'ın cenazesi ise 101 gün toprağa verilmek için sınırda bekletildi.

ERMENİ MEZARLIĞI ÜZERİNE TUVALET İNŞA EDİLDİ

Van Edremit Belediyesi’ne atanan kayyum, birinci dereceden sit alanı ilan edilen Ermeni Mezarlığı ve Dilkaya Höyüğü üzerine tuvalet, otopark ve soyunma kabinleri yaptırdı. dihaber'in 1 Ağustos günü servis ettiği haberde, inşaat sırasında mezarlıktan çıkan onlarca insana ait kemiklerin etrafa saçıldığı görülmüştü.

‘HAİNLER MEZARLIĞI’ İCAT EDİLDİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası darbe girişimine karıştığı ileri sürülen kişilerin "Hainler Mezarlığı" diye tabir ettiği ve bizzat belediye tarafından inşa edilecek alana defnedilmesi gerektiğini açıkladı. Topbaş, düşüncelerini “Bir yer ayıracaksınız ve vatan hainleri mezarlığı diyeceksiniz, geçenler lanet okuyacak. Her giden lanet okusun ve kabirlerinde yatamasınlar” şeklinde ifade etmişti.

BAŞKENTLİSİ DE CENAZEYE SALDIRDI

Hükümet yetkililerin "ilk defa" gibi şaşkınlıkla açıkladığı cenazeye yönelik saldırıların son örneği İncek oldu. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesi Ankara’nın Gölbaşı İlçesi İncek semtinde bulunan mezarlığa defnedilmek istendi. Ancak cenaze 20-25 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Tuğluk’un ailesi ise alanda polis bulunmasına rağmen devam eden saldırı karşısında Hatun Tuğluk’un cenazesinin saldırıya uğramaması için defnedildiği mezarlıktan çıkartarak, Dersim’de toprağa vermek zorunda kaldı.

‘VİCDAN SAHİPLERİ OLMASAYDI SALDRIGANLARI MASUM GÖSTERECEKLERDİ’

Yaşananları ve hükümet kanadının açıklamalarını değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, şunları söyledi: "Türkiye'nin vicdan sahibi büyük bölümü rahatsızlığı dile getirmeseydi bunlar (AKP hükümeti) bir mesaj dahi yayımlamayacaklardı. Geçmiş dönemlerdeki örneklerde olduğu üzere. Belki de saldırganları masum göstereceklerdi. AKP kurulduğu günden bu güne kadar tüm gelenekleri, İslam’ın değerleri ile tarihsel referanslarını kendi çıkarları için kullandı."

'BU OLAYI UNUTTURMAYA ÇALIŞACAKLAR'

Saldırganların bir an önce bulunması çağrısı yapan Yıldırım, "Siz değil miydiniz ‘biz SİHA kameralarından insanların kol saatlerini tespit edecek tekniğe sahibiz’ diyen, yüzü, endamı, önü, arkası belli olan insanlardan kaçına işlem yaptınız siz. Bunlar unutturuyorlar. Göreceksiniz bu olayı da unutturmaya çalışacaklar. Bize hamaset yapmasınlar” dedi.