Turan: HDP olmazsa her şey daha kötüye gidecek

HDP’nin Mersin 2. sıra milletvekili Adayı Rıdvan Turan, HDP'nin Meclis’te olmaması halinde ülkede her şeyin çok daha kötüye gideceğini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin 2. sıra milletvekili adayı 1971 Tokat Reşadiye doğumlu Rıdvan Turan. Sol sosyalist bir mücadelenin içinden gelen Turan, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okurken sol düşünceyle tanışıp kurtuluş geleneği içerisinde yer aldı.

Birleşik Sosyalist Parti, Özgürlük ve Dayanışma Partisi ve son olarak kurucusu olduğu Sosyalist Demokrasi Partisi’nin genel başkanlığı görevini yürüten Turan, 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP Adana milletvekili seçildi ancak 1 Kasım'daki seçimlerde tekrar seçilemedi.

‘YÖNETİLENLER ESKİSİ GİBİ YÖNETİLMEK İSTEMİYOR’

Baskın seçimin en önemli sebebinin ülkenin yönetilemez hale geldiğini belirten Turan, şunları kaydetti: "Yönetenlerin yönetemediği, tabi kanımca yönetilenlerin de eskisi gibi yönetilmek istemediği bir durumla karşı karşıyayız. Bu bir yanıyla da ekonomik, siyasi ve ideolojik düzeyler de bütün toplumu ve devleti kapsayan bir kriz dinamiğidir. Tabi bu kriz dinamiği daha demokratik bir ülkeyi bağrında yaşıyor.

Biz HDP olarak demokrasinin, insan haklarının, barışın ve kardeşliğin geliştirilmesi için çalışıyoruz. Esasen seçim çalışmalarında yapmak istediğimiz bu. Elbette krizler tam tersi istikametlere de yol açabilir. Daha otoriter faşizan istikametlere de yol açabilir."

'AKP GİTTİĞİNDE DEMOKRASİNİN ÖNÜ AÇILACAK'

Turan, halkların artık genel olarak ciddi bir güce ve etkinliğe sahip olduğunu ve AKP gittikten sonra demokrasi mücadelesinin önünün açılacağını kaydetti. AKP iktidardan düştükten sonra birçok sorunun çözümü için çalışacaklarını vurgulayan Turan, "Hiç kimse şöyle düşünmesin; AKP iktidardan indiğinde bir anda her taraf günlük gülistanlık olacak ekonomik sorunlar bir anda bitecek.

Kimsenin elinde sihirli bir değnek yok, ancak ülkedeki yaşam kalitesinin artması, demokrasi standartlarının artması ve ekonomik problemlerin çözülmesi noktasında ileri adım atmış bir mevziiyi elde etmiş olacağız. Demokrasi mücadelesini epey zamandır gerileten yöntemler işte 'terörle mücadele' yazısından başlayalım, KHK’lerle, OHAL nizamlarına kadar bunları ortadan kaldıracak siyasi angajman içerisine girmiş olacağız" diye konuştu.

‘DEMOKRASİ ÖLÇÜTLERİMİZ İLKELİ’

HDP'nin baraj altında bırakılmak istendiğine vurgu yapan Turan, konuşmasına şöyle devam etti: "Millet ittifakının dışında kalmak bizim tercihimiz değildi. Ama bir takım güç dengeleri ve belli ki demokrasi ölçütünün bizim kadar ilkeli olmaması HDP’yi dışın da bırakarak bir ittifakının oluşmasına yol açtı. Belki de muhalefetin iktidar barutu HDP’yi dışında tutacak kadar yeterli geldi. Bu tabi içinde bazı problemleri de taşıdı, hala da taşıyor.

Bunlardan bir tanesi, HDP’nin doğu sisteminden faydalanıp artık ekstra milletvekili çıkartamaması sonucu oluşmuş oluyor. Böyle bir olumsuzluk var ama bence daha büyük bir olumsuzluk iktidar cephesinde yumuşak karın olarak görülmesi ve önümüzdeki 7 günlük süre içerisinde de siyasi baskıların HDP üzerinde yoğunlaşacak olması. Ama zaten biz bu ittifakın içerisinde olmuş olsaydık yüzde on gibi bir problemimiz olmamış olacaktı. Böylece iktidarın HDP’yi barajın altına itme gibi bir derdi de olamazdı."

'İTTİFAKIN DIŞINDA KALARAK KİLİT TAŞI GÖREVİNİ ÜSTLENDİK'

Millet ittifakının dışında kalmanın çok ciddi imkanları da olduğunu söyleyen Turan, "Cumhurbaşkanı adayı cezaevinde, milletvekillerinin vekilliği düşürülmüş, cezaevine konulmuş ayrıca çok sayıda parti çalışanı da cezaevinde. HDP dışarıda kalarak çok daha stratejik bazı şeyleri yapabilir.

Herkes biliyor ki HDP’nin yüzde on barajının altında kaldığı zaman millet ittifakının bu zamana kadar yapmış olduğu kahramanlıklarının hiçbir pratik karşılığı olmayacaktır. Bizler millet ittifakının dışında kalarak kilit taşı görevini üstlendik. Bizleri bu ittifakın dışında tutanlar da HDP’nin baraj altında kalmasını dehşet senaryosu olarak adlandırıyorlar. Bizler bu ittifakın dışın da kalarak çok büyük bir güce sahip olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı.

‘HDP BÜYÜYEREK VE GÜÇLENEREK ÇIKACAK’

Bu seçimden HDP’nin daha çok büyüyerek ve daha çok güçlenerek çıkacağını kaydeden Turan, "Ancak Tayyip Erdoğan'ın HDP’yi baraj altın da bırakmak için elinden geleni yapacağını hepimiz biliyoruz ki birkaç gün önce sosyal medyaya düşen görüntüleri hepimiz izledik.

Bu HDP’nin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor ama siyasi muarızlarımızın da ne kadar çürümüş olduğunu bir kez daha çok net bir biçimde gördük. Bu da Türkiye’deki siyasetin kalitesi işte. 16 yılda ülkeyi bu hale getirdiler. Yüzde on barajının altına itilmesinin taktik adımlarını Kocaeli, Malatya ve en vahşi haliyle Suruç’ta karşılaştık ve Adana, Mersin ile devam ettiler" dedi.

‘HDP’Yİ KRİMİNALİZE ETMEK İSTİYORLAR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘HDP ile özel ilgilenin’ söylemini hatırlatan Turan, "HDP ile özel ilgilenmenin sıradan bir AKP'li açısından siyasi sonucu ya da ona yüklenen işte Suruç’taki katliamdır. Saldırı dalgasına bir taraftan, AKP'nin merkezi Erdoğan HDP'yi kriminal bir suç örgütüymüş gibi gösterme çabalarında, diğer taraftan da tavanda ki güçler elinden geldiğince toplumsal ve siyasal etkisini kırmak için bütün saldırılara başvurdular" ifadelerini kullandı.

‘YAŞANAN TAM BİR VAHŞET’

Suruç’ta AKP'lilerin yaptığı katliama değinen Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yaşanan tam bir vahşet. Basının bunu yansıtması ise alçakça. Bir gün önce gittiğin esnaf sana oy vermeyeceğini söylüyor ve bunun üzerine iki gün sonra gidip insanları tehdit ederek, hakaret ederek, saldırarak oy almaya çalışmak çözüm değil.

Bu bir seçim çalışması olamaz. Nasıl ki daha önce Suruç katliamı bir dönemin kapısını açmıştı şimdi de yine bir Suruç katliamıyla başka bir dönemin kapısı açılmaya çalışılıyor. Burada amaç, bir şovenizmi körükleyerek HDP karşıtı düşmanlığı yaratmak, ikicisi de HDP'ye yönelik saldırıyla HDP'nin siyasi yetkisini zayıflatmaya çalışmak."

‘BUNLARLA BAŞARIYA ULAŞAMAZLAR’

Bir zamanlar Ağrı’nın Diyadin ilçesinde Suruç'ta yaşanan olaya benzer bir durumun gerçekleştiğini belirten Turan, şunları aktardı: "Diyadin de bir senaryo gösterime tam girerken halkımızın olgun tavrı ve provokasyonlara gelmeyen tavrı provokasyonu boşa çıkardı.

Yani bunların hiçbiri tesadüf değil. Yani yoldan geçen bir AKP'linin ve bir MHP'linin milliyetçi tepkisi falan değil. Tam anlamıyla yukarıdan verilen emir doğrultusunda tüm teşkilatlarının kendi organize ettiği, HDP'yi yine Erdoğan'ın deyimiyle sandığa gömme stratejisinin adımlarıdır. Bunlarla başarıya ulaşamaz.”

BATIDAKİ HALK DA AKP'NİN İKTİDAR STRATEJİSİNİ GÖRÜYOR

Batıdaki halkın da AKP'nin iktidar stratejilerinin farkında olduğunu söyleyen Turan konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Halkımız bu konuda iyice aydınlandı. Batıdaki halk da bu adımların AKP'nin yeni iktidar stratejisi olduğunu görüyor.

Şovenizmi körükleyen siyasete rağmen, HDP'yi ötekileştiren ve suç örgütü olarak göstermelerine rağmen halk şunu görüyor, HDP olmazsa 16 yıldır süren her neyse daha da kötüye gidecek. Bu yüzden böyle katliam ve provokasyon senaryolarına yönelmesinler ve siyasetlerine güvenmesinler."