Türkiye'de ırkçı ve faşist gruplar, artık kendilerini saklama gereği duymadan dijital medya ve sohbet platformlarında örgütleniyor. Bu gruplar sokaklara çıkarak Kürtler, göçmenler, Rumlar ve Türk olmayanlara yönelik saldırılar düzenliyor.
Son olarak Eskişehir'de Nazi kıyafetleri giyerek halka saldıran bir kişi, Türkiye'deki faşist örgütlenmeleri yeniden gündeme taşıdı. Kamuoyunda tartışılmaya çalışılan bu durum, yeterince anlaşılamadan tekrar geri plana itildi.
Türkiye'de cumhuriyetin kuruluşundan bu yana birçok faşist örgütlenme oldu. Bu gruplar, devlet tarafından gizli ya da açık bir şekilde desteklenerek devlet kadrolarında yer aldılar.
TÜRK DEVLETİNİN KODLARINDA IRKÇILIK VAR
Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarından biri olan ve Türk hukuk sisteminin kurucularından sayılan Mahmut Esat'a, "Bozkurt" soyadı, bizzat Atatürk tarafından verilmiştir. Bu soyadını da 1930 yılında gerçekleşen Agirî İsyanı sonrasında söylediği, "Saf Türk ırkından olmayanların Türk vatanında tek bir hakları vardır; o da Türklere hizmetçi olma, köle olma hakkıdır" sözlerinden dolayı almıştır. O dönemde bu isyan, gazetelerde "Hayali Kürdistan Burada Meftundur" başlığıyla yer almıştı.
Türkiye'de faşizmin en önemli propagandasını Cevat Rıfat Atilhan yaptı. Yazılarında Yahudi düşmanlığını körükleyen Atilhan, Milli İnkilap adlı dergide faşizmi öven yazılar yazdı. Bir süre sonra CKMP'nin bazı üyeleri, "Nasyonal Aktivite ve Zinde İnkisaf" adıyla bir dernek kurarak, Türkiye'de faşizmin silahlı bir örgüt olarak varlık göstermesinin yolunu açtılar. Derneğin iki ayrı savaş birimi bulunmakta ve bu birimlerin üyelerine Nazi asker üniformaları giydirilmekteydi. Mahmut Esat Bozkurt ile açıkça dillendirilen faşist düşünceler, sonrasında Nihal Atsız, Necip Fazıl Kısakürek gibi yazarlar tarafından da dile getirilip belli bir şekle büründürülmüştü.
Nihal Atsız, Necip Fazıl Kısakürek gibi yazarlardan etkilenen faşist örgütlenmeler arasında en çok bilinen ve yakın tarihe kadar adı duyulanlardan biri de Türk İntikam Tugayı idi. "TİT" kısaltmasını kullanan örgüt, özellikle devrimcilere yönelik bazı saldırılarda bulundu ancak bugüne kadar kimse Türk İntikam Tugayı üyesi olduğu için cezalandırılmadı.
TÜRKİYE’DE GENÇLER ARASINDA IRKÇILIK YAYGINLAŞIYOR
Günümüzde ise, 12 Ağustos'ta Eskişehir'de üzerinde Nazi armalarının olduğu üniformayı giyen bir kişi, öğle saatlerinde bir camide oturan kişilere bıçakla saldırarak yaraladı. Saldırgan, olayın ardından gözaltına alındı.
2017 yılında Türkiye genelinde yapılan bir araştırmaya göre, gençlerin yüzde 32'si başka bir ulustan biriyle aynı ortamda bulunmak istemediğini, yüzde 70'i ise Suriyelilerle aynı ortamda bulunmak, komşu olmayı dahi istemediğini belirtmiş.
Türkiye'de, MHP ve BBP gibi partileri "ılımlı" ve "pasif" olarak niteleyen ve bunların da karşısında olduklarını belirten faşist örgütlenmeler, artık eskisi gibi gizli değil, açık bir şekilde sanal medya hesapları üzerinden örgütleniyor. Bu gruplar, silahlı eğitim alıyor, kamplar kuruyor ve Telegram, Instagram, Twitter (X) gibi platformlarda örgütlenerek videolar yayınlıyorlar.
GÖÇMEN KARŞITLIĞI, ÇATLI HAYRANLIĞI
Yeni tip faşist örgütlenmeler, Türk ırkının üstünlüğü üzerinden örgütlenirken farklı fikirleri de örgütlenmek için kullanıyorlar. Bu örgütlenmelerin en temel unsurunu göçmen karşıtlığı oluşturuyor. Faşist örgütlenmelerin yayılmasını sağlayan temel düşünceler ise şöyle sıralanabilir:
Göçmen karşıtlığı,
Türkçü düşünceyi savunma,
Enver Paşa'yı kahraman olarak kabul edip onun Turan felsefesine sıkı sıkıya bağlılık,
Türk'ün üstünlüğünü anlatan videolar ve yazılar paylaşma,
İttihat ve Terakki'nin planlamasını yaptığı toplum mühendisliği taktiklerini benimseme,
Cem Ersever ve Abdullah Çatlı gibi isimleri kahraman olarak görme,
Bu düşünceler, çoğunlukla 15 ila 25 yaş aralığındaki gençler tarafından benimseniyor ve ilgi görüyor. Bu gençler, Türkiye'de faşist partiler olarak bilinen MHP ve BBP'ye kızgınlar ve bu partileri AKP'nin yanında olmakla suçluyorlar. Aynı zamanda liderinin Ümit Özdağ olduğu Zafer Partisi'nin düşüncelerini benimsiyorlar.
TELEGRAM ÜZERİNDEN MUHAREBE EĞİTİMİ VERİLİYOR
Yeni faşist örgütlenmeler arasından en çok bilineni ise, kendilerine "Ataman Kardeşliği" adını veren grup. Özellikle Telegram üzerinden kurdukları grupta örgütlenen Ataman Kardeşliği, yayınladıkları manifestolarında, birinci hedeflerinin "Arap, Kürt, Afgan ve Pakistanlıları öldürmek" olduğunu, ikinci hedef olarak "Yahudiler, Siyahiler ve Farslar" son olarak da "Ermeniler, Rumlar, Çerkesler ve Arnavutlar"ı hedef aldıklarını açıklamışlardı.
2020 yılında kurulan Ataman Kardeşliği, çalışmalarını halen Telegram üzerinden sürdürüyor. Eskişehir'deki faşist saldırıya kadar açık olan Telegram hesaplarını, bu olayın ardından gizli duruma getirdiler. Ataman Kardeşliği’nin ismi, ilk olarak Ümit Özdağ’ın göçmen karşıtı açıklamalarının ardından duyuldu. Göçmenlere karşı saldırıların videolarını sanal medya hesaplarından yayınlayan grup, bir süre sonra İstanbul’un ormanlık alanlarında silahlı eğitim verdikleri videoları da Telegram grubundan yayınladılar.
Ataman Kardeşliği adlı grup, Telegram hesaplarından "Ataman Taktiksel Muharebe Eğitimi" adıyla yayımladıkları bir broşürde, silahlı eğitimin nasıl yapılacağı, silahların nasıl taşınacağı ve bu silahların öldürme ve yaralama amaçlı nasıl kullanılacağını resimlerle detaylı bir şekilde açıklıyor.
Ataman Kardeşliği dışında aktif olan gruplardan biri de, Sansasyonel Turan Birliği’dir. STB kısaltmasını kullanan bu grup, Telegram hesapları üzerinden Suriyeli göçmenlere yönelik saldırılar planlıyor ve saldırı öncesinde ve sonrasında fotoğraflar ile videolar çekilmesini istiyor.
Bunların dışında en fazla üye sayısına sahip olan grup ise, Turanvari. Bu grup, yoğunlukla Türk ordusunun gerillaya yönelik saldırılarını ve katledilen gerillaların fotoğraflarını paylaşıyor.
TÜRKİYE’DEKİ YENİ FAŞİST ÖRGÜTLENMELER
Ataman Kardeşliği
Türkçü Mücadele
Türkçüler Birleşiyor
Nasyonal Türk
Sansasyonel Turan Birliği
Atatürkçü Medya
Türk Otağı
Turanvari
Karargâh
Tengrizm