Tutsak anneleri çocukları için tetikte bekliyor

Şırnak ve Tarsus cezaevlerinde açlık grevi eylemlerinde bulunan iki siyasi tutsağın anneleri Xecê Beytur ve Avniye Sungur, çocuklarını iyileşmesini beklerken, tetikte kalmaya devam ediyor.

Siyasi tutsak Osman Beytur, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevlerine dahil olan ilk grupta yer alıyordu. Halen mama ile beslenen Beytur’un sağlık durumu normalleşmeye başladı.

Siyasi tutsak Beytur, Cizre'de 2015 ila 2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında tutuklanmıştı. Hakkında 24 yıl kadar hapis istenen Beytur’un davası hala sürüyor. Beytur, tutsak edildiği Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 16 Ocak tarihinde açlık grevine başlamıştı.

Açlık grevinde iken bağırsaklarından sorun yaşayan Beytur, eylem sırasında da gardiyanların ağır işkencelerine maruz kaldı.

Sadece kendisi de değil, onunla beraber açlık grevine giren 4 arkadaşı ve aileleri de işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştı.

Tutsakların eylemde iken durumlarının ağırlaştığı ve kan kustuklarını ifade eden Anne Xece Beytur, oğlu Osman Beytur’un tedavisinin ettiğini ve beslenmesine dikkat ettiğini kaydetti. Anne Beytur şöyle konuştu: “Mama ile beslense de şimdilik zamanla çorba ve diğer katı yemeklere de başlayacak. Doğrusu ben şu an oğlumdan çok yanındaki arkadaşları için daha çok üzülüyorum. Aldığımız bilgilere göre onlarda devam eden rahatsızlıklar daha da kalıcı bir hal almış ve iyileşme süreçleri daha ağır ilerliyor. Belki Osman’ın da durumu ağırdır ama biz ne zaman sorsak, ‘ İyiyim, benim bir şeyim yok. Arkadaşlarımın durumu beni endişelendiriyor sadece’ diyor.”

Tecridin kaldırılmasında beyaz tülbentli annelerin de katkısının büyük olduğunu ifade eden Anne Beytur, şöyle noktalıyor: “Bizler yaralı anneler olarak gidebileceğimiz her yere gitmeye çalıştık. Bildiğimiz tek bir şey vardı; o da çocuklarımızın sesini gerekli yerlere taşımak. Bunu başardığımızı görmek sevindirdi bizi. Ama bu süreç bitti sanmasınlar. Çocuklarımız tekrar aynı hale gelmemeleri için adeta tetikte bekliyor olacağız.”

ANNE SUNGUR: TEK İSTEĞİM OĞLUMUN SAĞLIĞINA KAVUŞMASI

Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevinde açlık grevinde iken durumu kritik bir hal alan tutsak Mervan Sungur için annesi Avniye Sungur, oğlunun durumunun ilk zamanlara göre daha iyi olduğunu belirtti.

Mervan Sungur, tecride karşı 145 gün boyunca bedenini açlığa yatırdı. Sungur’un sağlık durumu, ailesinin açıklamasına göre yavaş bir ilerleme kaydediyor. Eylem sırasında yaklaşık 25 kilo vermesinin ardından sağlık problemleri yaşayan Sungur’un rahatsızlıklarının bir kısmının devam ettiği belirtiliyor.

‘ZAMANLA DAHA DA İYİ OLACAĞIZ’

Annesi Avniye Sungur’un anlattığına göre vücudunun belli yerlerinde, özellikle el ve ayaklarında sıklıkla bir hissizlik oluştuğunu ifade eden Sungur, doktorların ise bunun normal olduğunu, açlık grevi sonrasında görülebilecek sıkıntılar içerisinde bunların da yer aldığını söylemiş.

Eylemin sonlanmasından bu yana 4 kilo alarak 63 kiloya çıktığını ailesine bildiren Sungur’un şunları belirttiği ifade edildi: “Ben iyiyim. Eskisi gibi çok ağrım olmuyor. Mama ile beslenmenin yanı sıra çorba da içebiliyorum artık. Zamanla daha da iyi olacağız. Ama bizlerin asıl endişesi Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bu kadar beden verilerek kaldırılmasının ardından yeniden tecrit altına alınmasıdır. Halkımızın buna izin vermemesi gerekir.”

Oğlu için endişelerinin devam ettiğini kaydeden Anne Avniye Sungur, şöyle konuştu: “Biz ne olursa olsun çocuklarımız için alanlara indik, ne zaman da inmemiz gerekirse geri de durmayız. Çünkü çocuklarımız açlık grevindeydi. Çocuklarımız açlık grevini bitirene kadar sokaklarda olacağımızı da söylemiştik. Çok şükür ki eylemler son buldu. Oğlum durumum iyi diyor ama son görüşüne gittiğimde kilosunda bir artış göremedim. Sesi daha iyi ama ilk zamanlara göre. Bir de beslenmesi normale dönse içimiz rahatlayacak. Onların bir daha böyle bir eyleme mecbur kalmaması için biz dışarıdakilere sorumluluk çok fazla düşüyor. Bunun bilincinde olmamız gerek. Şimdilik tek isteğim oğlumun eski sağlığına kavuşması.”