Tutsaklar ekonomik olarak da cezalandırılıyor

Elektrik faturasının mesken değil, ticarethane tarifesinden cezaevlerine yansıtılması yüksek faturalandırmaya sebep oluyor. Tutsaklar, ekonomik olarak da cezalandırılıyor.

Gazeteci Hüseyin Aykol, açık cezaevleri ve diğer yemekhaneleri ticarethane sayıldığı için tutsakların tükettiği elektriğin de ticarethane tarifesiyle fiyatlandırıldığını söyledi. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi Sözcüsü Hıdır Sabur da dışarıdaki fahiş fiyatların bu şekilde hapishanelere yansımasının farklı bir cezalandırma yöntemi olduğunu vurguladı.

Cezaevlerindeki hak ihlallerinin sık sık gündeme geldiği bu dönemde başka bir konu daha dikkat çekiyor. Yeni Yaşam Gazetesi’nde mahpusların sorunlarını dile getiren gazeteci Hüseyin Aykol, bu sorunu köşesine taşıdı.

ANF’nin sorularını yanıtlayan Aykol, ekonomik krizin cezaevlerine yansıma sebeplerinde ilkinin birçok tutsağın ailesinden uzağa sürgün edilmesi olduğunu söyledi. Aykol, “Aile görüş için uzak yerlere gitmek zorunda. Böylesi bir durum aile için adeta ekonomik bir yıkımdır. Ailenin görüşe daha az ve görüş hakkı olsa da daha az kişiyle ziyarete gidebiliyor” dedi.

KANTİNE MECBUR BIRAKILIYORLAR

Gazeteci yazar Hüseyin Aykol’un dikkat çektiği bu ekonomik sıkıntının bir diğer ayağı da kantin fiyatları. Dışarıdaki ekonomik krizin buraya daha da fazla yansıdığını kaydeden Aykol, şöyle devam etti: “Ekonomik sorunun ikinci ayağı ise kantindir. Yasalar gereği her mahpusa üç öğün yemek ve günde bir ekmek verilmek zorunda. Ancak hem bu gıda yetersiz hem de mahpus çay-kahve içmek ister, meyve-yoğurt gibi şeyler yemek ister. Mektup için kağıt, kalem gerekir. Dahası ailesi bizzat gelemiyor ya da gönderemiyorsa çorap, iç çamaşırı, hatta gömlek gibi bazı ihtiyaçlarını kantinden karşılayacaktır. Dışarıdan gönderilebilen ihtiyaç maddeleri, her geçen yıl azaltılarak; bunların kantinden satın alınması dayatılmakta. Cezaevi kantinlerinde satılan maddeler, her zaman dışarıdaki fiyatlardan daha pahalı olmuştur. Girilen son ekonomik krizde dışarının fiyatlarını ayrıntılı olarak pek bilemeyen mahpuslar, hemen hemen her mektuplarında kantin fiyatlarından yakınır hale geldi.”

TİCARETHANE TARİFESİ

Son dönem artan elektrik, doğalgaz fiyatlarının buraya da yansıdığını söyleyen Aykol, şunları dile getirdi: “F Tipi cezaevlerine geçişte, içeriye küçük piknik tüp -güvenlik nedeniyle- alınmamaya başladı. Çay ve buna benzer küçük ateş-ısı ihtiyacı için elektrik kullanabilecekleri ama bunun parasını kendilerinin ödemesi gerektiği bildirildi mahpuslara. Gerçekten de neredeyse 15-20 yıldır, mahpusların odalarında yaptığı çay-kahve için kullandıkları otomatlar-semaverler için kullandıkları elektriğin parası mahpuslardan alınıyor. Bu para, önceleri pek dikkat çekmiyordu. Ancak son zamanlarda söz konusu para, dışarıdaki elektriğe gelen çılgın zamlar sonrasında uçuk-kaçık miktarlara ulaştı. Dahası yeni öğrendik ki, mahpusların çay için kullandıkları elektriğin tarifesi ticarethane tarifesiymiş. Cezaevlerindeki mahpuslar için çıkarılan yemekler, ya o cezaevindeki yemekhanede ya da yakınındaki açık cezaevlerinde yapılır. Açık cezaevleri ve diğer yemekhaneler, ticarethane sayılıyor ve bu yüzden söz konusu elektrik de ticarethane tarifesiyle fiyatlandırılıyor.”

CİMER’E YAZDIK AMA YANIT ALAMADIK

ANF’ye konuşan Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) Sözcüsü Hıdır Sabur da cezaevlerinin mesken değil, ticarethane olarak gösterildiğini hatırlatarak, bu konuda CİMER’e dilekçe yazdıklarını fakat cevap alamadıklarını ifade etti.

Birçok ailenin yüksek giderler yüzünden mağdur olduğunu belirten Sabur, dışarıdaki fahiş fiyatların bu şekilde hapishanelere yansımasının farklı bir cezalandırma yöntemi olduğunu söyledi.