Uluslararası basın örgütlerine ‘Sesinizi yükseltin’ çağrısı

DFG, MKG ve DİSK Basın İş, Gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledilmesine dönük Amed'de yaptıkları ortak açıklamada, uluslararası basın örgütlerine “Türkiye’nin özgür basına yönelik bu saldırılarına karşı sesinizi yükseltin” çağrısı yaptı.

Silêmanî’ye bağlı Seyidsadiq ilçesinde Türk devleti tarafından gerçekleştirilen SİHA saldırısında gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn'in katledilmesi Amed’de protesto edildi. 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın- İş, Yenişehir ilçesindeki DFG binası önünde yaptığı açıklamaya, DEM Parti milletvekilleri Ceylan Akça ve Mehmet Rüştü Tiryaki, Meral Danış Beştaş ile çok sayıda kurum ve kuruluş temsilci ile gazeteci katıldı. 

DFG önünü ablukaya alan polisler açıklama yapmaya bir gerekçe sunmadan izin vermeyeceklerini söyledi. Ablukaya aldırış etmeyen Özgür Basın emekçileri, “Özgür Basın susturulamaz” sloganları attı. 

SALDIRILAR SİSTEMATİK

Ablukada konuşan MKG Yöneticisi Aysel Işık, “Bizler, MKG, DFG ve DİSK BASIN İŞ olarak, öncelikle Özgür Basın’a yönelik artan saldırıları en sert şekilde kınıyor ve uluslararası kamuoyunu bu sistematik saldırılara karşı derhal harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi. 

Son dönemde, işgalci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik gerçekleştirdiği Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) saldırılarının arttığına işaret eden Aysel Işık, “Dün Süleymaniye’ye bağlı Seyidsadiq ilçesinde gerçekleştirilen saldırıda, Chatr Production’a ait bir araç hedef alınmış, aracın içinde bulunan Özgür Basın emekçileri Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara katledilmiştir. Aralarında Chatr Production sorumlusu Rêbin Bekir’in de bulunduğu 6 kişi ise yaralanmıştır. Bu saldırı, yalnızca gazetecilere değil, halkın haber alma hakkına, ifade özgürlüğüne ve Özgür Basın’a yapılmış sistematik bir saldırıdır” dedi.

‘KDP BU SALDIRILARA ORTAK

 Saldırıların Özgür Basın'ı tamamen yok etme ve halkın sesini susturma çabalarının parçası olduğunu ifade eden Aysel Işık, şöyle devam etti: “Ancak bu saldırılarda Türkiye yalnız değildir; KDP’nin bu saldırılara ortak olması, ihanetin en açık örneğidir. KDP, Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ederek Güney Kurdistan’da özgür basına yönelik baskıları daha da derinleştirmektedir. Bu işbirlikçiliğe karşı duracağımızı, Özgür Basın'a yönelik her türlü saldırının karşısında kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha güçlü bir şekilde vurguluyoruz.

SALDIRILAR YENİ DEĞİL

Türkiye ve KDP işbirliğiyle Özgür Basın'a yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar yeni değildir. 4 Ekim 2022’de üleymaniye’de evinin önünde katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji Dergisi Editörü Akademisyen Nagihan Akarsel de, kadın haberciliği ve araştırmaları nedeniyle sistematik şiddetin hedefi olmuştur. Bu saldırı, Türkiye ve işbirlikçilerinin kadın gazetecilere ve araştırmacılara yönelik saldırganlığının bir örneğidir. Türkiye’nin 20 Kasım 2022’de Derik’e yönelik hava saldırısında Hawar Haber Ajansı (ANHA) muhabiri Îsam Ebdullah ve 24 Ağustos 2023’te Qamişlo-Amûdê arasında JIN TV çalışanlarının bulunduğu araca yönelik SİHA saldırısında Özgür Basın emekçisi Necmeddin Feysel Hecî yaşamını yitirdi.  Son olarak, 8 Temmuz 2024’te Şengal’e yönelik gerçekleştirilen SİHA saldırısında Çira TV muhabiri Murad Mirza İbrahim yaşamını yitirmiş, aynı saldırıda Çira TV çalışanları Mydia Hussen ve Khalaf Khdir yaralanmıştır.

ULUSLARARASI BASIN ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI

Bu vesileyle, tüm uluslararası basın örgütlerine ve insan hakları savunucularına sesleniyoruz: Türkiye’nin özgür basına yönelik bu saldırılarına karşı sesinizi yükseltin! Bu susturma girişimlerine karşı güçlü bir dayanışma sergileyin! Özgür basın susturulamaz. Hakikatin peşinde mücadele eden gazeteciler olarak, baskılara boyun eğmeyecek ve gerçekleri açığa çıkarmaya devam edeceğiz. Özgür Basın emekçileri olarak, Gulistan Tara, Nûjiyan Erhan ve Deniz Fırat'ın onurlu mirasını koruyarak büyüteceğimizin sözünü veriyoruz. MKG, DFG ve DİSK Basın İş olarak, tüm bu saldırıların karşısında asla sessiz kalmayacağımızı, Özgür Basın’ın sesini daha da güçlü bir şekilde yükselteceğimizi ve gazetecilerin haklarını sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Uluslararası kamuoyunu ve basın örgütlerini bu onurlu mücadelede yanımızda durmaya davet ediyoruz.”

Açıklama, atılan sloganlarla son buldu.