Van’da 26 sivil toplum örgütü, DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve tüm cezaevleri ile dünyanın bir çok yerine yayılan açlık grevlerine ilişkin ortak bir deklarasyon yayınladı.

Deklarasyonda imzası olan örgütler şöyle: TUHAY-DER, DTK, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, Yapı Yol Sen, Habersen, SES, Tarım Orkam Sen, BES, BTS, ÖHP, TİHV, MEYADER, TJA, DİSA DER, HDP, DBP, EMEP, ESEP, İnsan ve Özgürlük Partisi, DİSK, Van Hakkari Tabip Odası, İHD Van Şubesi, TİP, TMMOB ve Çev-Der.

Ortak deklarasyonu DTK Üyesi Star Güneş açıkladı. Geçmiş yıllarda açlık grevleri sürecinde bir çok insanın ölümüne ve kalıcı sakatlıklara tanıklık ettiklerini belirten Güneş, Türkiye’nin açlık grevleri konusunda en deneyimli ülkelerden biri oluğunu olduğunu ifade etti.

Gelinen aşamada cezaevlerinde yaşanabilecek ölümler ve sakatlıklar konusunda kaygı duyduklarını dile getiren Güneş, şunları ifade etti: “İnsan yaşamından daha önemli hiçbir şeyin olmadığını Türkiye kamuoyuna bir kez daha hatırlatıyoruz.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin “mutlak tecride” dönüştüğünü hatırlatan Güneş, Türk devletinin kendi yasalarına dahi uymadığına dikkat çekti.

Güneş, yasada tutukluların avukatları ile de mesai saatleri içerisinde her zaman görüşebileceğinin yer aldığını ifade ederken, şunları ekledi: “Sayın Öcalan yasalarla güvence altına alınmış haklarından hukuksuz bir şekilde mahrum bırakılmaktadır. Sayın Leyla Güven, sayın Öcalan’ın bu haklarını kullanması için 124, 330 tutuklu ve hükümlü 85, 1 Mart’tan bu yana yaklaşık 7 bin siyasi mahpus aynı taleplerle açlık grevine başlamıştır.”

Van cezaevlerinde açlık grevi eylemi yapan Şahin Öncü ve Bahtiyar Kemal’in sağlık durumunun kritik aşamaya ulaştığını kaydeden Güneş, “Açlık grevlerinin olası ölüm ve geriye dönüşü mümkün olmayan sakatlıklar yaşanmadan sona ermesi için gerekli insani duyarlılığın gösterilmesini ısrarla talep ediyoruz” dedi.

Güneş şöyle noktaladı: “Siyasi iktidarı; başta sayın Leyla Güven olmak üzere cezaevlerindeki süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin sağlıklarının tehlikeye girmemesi ve yaşamlarının yitirilmemesi için yasalarla belirtilen hakların İmralı cezaevinde de uygulamaya ve sorumluluğunun bilinci içinde sorunun çözümü adına bir an önce adım atmaya davet ediyoruz. Yaşamdan yanayız ve yaşam hakkını savunuyoruz.”