Adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun kritik aşamasında olan Gökhan Yıldırım, 11 gündür zorla tutulduğu Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin hazırladığı son raporla Rehabilitasyon (R) Tipi Cezaevi’ne gönderilmek isteniyor. Hastanenin Sağlık Kurulu tarafından verilen ilk raporda, Yıldırım’ın mahkumlara ayrılan bölümlerde tutulmasının kendisi için hayati tehlike arz ettiği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği ve infazının 3 ay ertelenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen tam 8 gün sonra aynı kurum tarafından hazırlanan ikinci raporda bu kez, Rehabilitasyon (R) Tipi İnfaz ortamı sağlayabilen bir kurumda cezasının infazının sürebileceğinin açıklanması, bu hususta ATK Tekirdağ Şube Müdürlüğü’nden görüş talep edilmesi büyük tepkilere neden olmuştu.

Günler sonra kardeşini sadece 5 dakika görebilen Erkan Yıldırım ise zamanın giderek daraldığına dikkat çekti. ANF’ye konuşan abi Yıldırım, kardeşinin hastanede hapishaneden daha kötü tecrit koşullarında tutulduğuna işaret etti.

‘HASTANEDEKİ İLK GÜNLERİNDE BİRDEN 4 KİLO VERMİŞ’

Kardeşini zayıflamış ve bitkin gördüğünü anlatan Yıldırım, ayaklarının altındaki yaralar nedeniyle yürüyemediğini, ancak tekerlekli sandalye ile hareket edebildiğini söyledi. Yıldırım, kardeşinin tutulduğu yoğun bakım odasında tuvalet dahi olmadığına, ihtiyacını giderebilmesi için Covid-19 hastalarının da yattığı koridordan götürülüp getirildiğine dikkat çekti. Bu koşullarda kardeşinin sağlığının daha da tehlikeye girdiğine işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti: “Zaten bağışıklığı iyice düşmüş. Hastaneye getirildiği ilk 3 gün tuz, şeker, limon alamadığı için 4 kilo birden vermiş. Ancak bizim girişimlerimiz ve verdiğimiz dilekçeler sonucunda bunlar tedarik edildi. Odasında tuvalet ve duş olmadığı için günlerce banyo yapmamış. Hem salgını gerekçe göstererek beni refakatçi olarak almadılar, hem de onu salgına yakalanmış hastaların yattığı bölümde tutuyorlar. Cuma günü sadece 5 dakikalığına onu görebildim. Morali iyiydi ancak çok bitkindi. Tecrit koşullarında tutuluyor. Odasında gardırop olmadığı için eşyaları hep yerdeydi. İhtiyaçlarını kendi başına karşılayamamasına rağmen yoğun bakım ünitesinde tüm hastaların yanına refakatçi girebilirken, bir tek bizim refakatçi olarak kalmamıza izin vermiyorlar.”

‘BİR HASTANE KURULU NASIL 1 HAFTADA KARAR DEĞİŞTİREBİLİR?’

Kardeşi hakkında hazırladığı ilk raporda cezaevinde kalamayacağını belirten Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin 8 gün sonra karar değiştirmesine tepki gösteren Yıldırım, bunun siyasi bir karar olduğunu vurguladı. ATK’nin kardeşi hakkında verdiği, “Hastane şartlarında takip ve tedavisine devam edilmesi gerektiği” raporunu da hatırlatan Yıldırım, “Bir hastane kurulu nasıl bir haftada karar değiştirebilir? Bu mümkün değil, siyasi bir müdahale söz konusu, başka bir açıklaması yok ” diye konuştu. Kardeşinin hasta tutsakların adeta ölüme terk edildiği R Tipi Hapishanesi’ne gönderilmesinin cinayet olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Elbirliğiyle Gökhan’ı katletmek istiyorlar, bunun için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu konuda bir işbirliği var, onu anladım. Orada katletmek… Gökhan’ı orada öldürmek… Yoksa rehabilitasyonla ya da sağlığının düzelmesiyle hiç uğraştıkları yok. Sağlığının düzelmesini isteseler ilk raporda gerekli görülen 3 aylık infaz ertelemesini uygularlardı” diye konuştu.