Yoleri: İHD'nin de can güvenliği yok!

İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, yandaş medyada çıkan asılsız haberler nedeniyle bir linç kampanyasıyla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Can güvenliğimiz yok" dedi.

Polonya’da öldürülen üniversite öğrencisi Furkan Kocaman’ın katil zanlısı olduğu iddiasıyla tutuklanan Muhammet Emektar üzerinden yandaş medyada hedef gösterilen İHD İstanbul Şubesi’nin Başkanı Gülseren Yoleri, iki gündür ölüm tehditleri aldıklarını aktardı. ANF’ye konuşan Yoleri, Feminist Gece Yürüyüşü’nün ardından İHD hakkında da bir algı oluşturmaya çalışıldığına dikkat çekerek, “Can güvenliğimiz yok” dedi. 

Yerel seçimleri kaybetme korkusuyla bütün muhalif kesimlere saldıran iktidar ve yandaş medyanın son hedefi İnsan Hakları Derneği (İHD) oldu. İHD’ye Polonya'da öldürülen üniversite öğrencisi Furkan Kocaman’ın katil zanlısı olarak tutuklanan Muhammet Emektar üzerinden yapılan asılsız suçlamalara cevap veren İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, bir algı operasyonun hedefi olduklarını söyledi. 

‘AÇIKLAMAMIZ, KAYIP DENİLEN EMEKTAR’IN AKIBETİNE İLİŞKİNDİ’ 

Muhammet Emektar ismini, ailesinin İHD’ye yaptığı kayıp başvurusuyla duyduklarını belirten Yoleri, yaşananları şöyle anlattı: 

“Muhammet Emektar’ın annesi ve kız kardeşleri İstanbul Şubemize 2018’de kayıp başvurusunda bulundu. Almanya'ya gitmek üzere Sabiha Gökçen Havalimanı’nın pasaport noktasından geçen Muhammet'ten bir daha haber alamadıklarını beyan ettiler. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Kayıp Şahıs Büro Amirliği’ne yaptıkları şikayetlerin dilekçelerini de derneğe ileterek, bizden yardım istediler. Bunun üzerine olayı araştırmaya başladık. Ailenin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na iki kez başvurduğunu ancak soruşturmanın kapatıldığını öğrendik. Muhammet Emektar’ın akıbetinin araştırılması talebiyle hem Adalet Bakanlığı’na hem de Emektar’ın Almanya'ya giriş yapıp yapmadığının tespit edilmesi için İstanbul’daki Almanya Konsolosluğu’na yazı yazdık. Bize ne Adalet Bakanlığı’ndan ne de konsolosluktan cevap geldi. Bunun üzerine aileyle birlikte şubemizde Muhammet Emektar’ın akıbetini soran bir açıklama yaptık.” 

‘ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYORUZ’ 

Yandaş medyada peş peşe yayımlanan yalan haberler sonrası adeta bir linç kampanyasına maruz kaldıklarına işaret eden Yoleri, iki gündür sosyal medya üzerinden ve derneği arayan şahıslar tarafından ölümle tehdit edildiklerine dikkat çekti. Yoleri, gerçeği çarpıtan haberlerin düzeltilmesi için derneğe gelen Sabah gazetesinin muhabiriyle bizzat röportaj yaptıklarını ancak röportajın yayımlanmadığı gibi yalan haberlerin devam ettiğini belirtti. İHD olarak hak ihlallerine ilişkin yapılan tüm başvuruları dikkate almak durumda olduklarını hatırlatan Yoleri, “Muhammet Emektar hakkında ailesinin yaptığı başvuru hem yaşam hem de kişi güvenliği hakkının ihlaline yönelikti. Hak ihlalleri de bizim temel çalışma alanlarımız. Bir kişinin yaşam hakkı tehdit altındaysa kimliğine, siyasi görüşüne bakmaksızın bu tehdide karşı mücadele etmek bizim görevimizdir” dedi. 

‘FAALİYETLERİMİZ ENGELLENMEK İSTENİYOR'

İnsan Hakları savunucularına yönelik uzun süredir bir saldırının söz konusu olduğunu vurgulayan Yoleri, bu saldırı ve engellemelerinin kimi zaman Büyükada, Gezi gibi açılan davalarda; kimi zaman ise Cumartesi Anneleri’ne Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasıyla kendini gösterdiğini söyledi. Bugün birçok İHD üyesi ve yöneticisinin hapishanelerde olduğuna işaret eden Yoleri, “Bütün bunlar bize insan hakları savunucularının bu ülkede istenmediğini; faaliyetlerimizin engellenmek istendiğini gösteriyor. Emektar olayında da bizim ağzımızdan çıkmayan sözlerle gerçekler çarpıtılarak bir suçlama ve algı yaratılmaya çalışıldı” diye konuştu. 

‘BAŞIMIZA GELECEKLERDEN İKTİDAR VE MEDYA SORUMLU OLACAK’

Yoleri, İHD’nin, Feminist Kadın Gece Yürüyüşü’ne ve Sezgin Tanrıkulu’na yönelik yapılan karalama kampanyalarının hemen ardından hedef gösterilmesinin tesadüf olmadığını vurguladı. İktidar ve yandaş medyanın yerel seçimler öncesi toplumda kutuplaşmayı daha da derinleştirmek istediğine işaret eden Yoleri, İHD’nin malzeme olarak kullanılmaya çalışıldığını ifade etti. 

Bu yalan haberleri yayımlayan medya kuruluşları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını aktaran Yoleri, “Şu anda hiçbir İHD üyesi ve yöneticisinin can güvenliği yok. Sosyal medyada gaz odalarında yakılmak ve katledilmekle tehdit ediliyoruz. Başımıza gelecek herhangi bir olumsuzluktan bu asılsız haberleri yapan medya başta olmak üzere, bu tehditleri önlemeyen ve kutuplaşmayı teşvik eden siyasi iktidar sorumlu olacak” dedi.