'Nuriye ve Semih'e ulaşmamızı engelleyemeyecekler'

Açlık grevinin 195' inci gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Yüksel Caddesi'nde bir araya gelen eylemciler, Gülmen ve Özakça'nın duruşmasının 28 Eylül'de Sincan'da görülmesi kararına tepki gösterdi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın açlık grevleri, zorla tutuldukları Sincan Cezaevi Kampüs Hastanesi'nde 195'inci  gününe girdi. Kamu emekçilerinin Yüksel Caddesi’nde sürdürdüğü "İşimizi geri istiyoruz" eylemi 315'inci gününde de devam ederken, Esra Özakça'nın açlık grevi ise 120'nci gününde.

Yüksel Caddesi'nde etrafı polis bariyerleri ile kapatılan İnsan Hakları Anıtı önünde  açıklama yapmak isteyen emekçiler, Konur Sokak'ta bir araya geldi. Sokak girişini kalkanlarla kapatan polis, grubun geçişine bir kez daha izin vermedi. Bunun üzerine Konur Sokak ile Yüksel Caddesi’nin kesiştiği yerde polis kalkanları önünde açıklama yapmak isteyen emekçiler, “Nuriye ve Semih’in açlık grevi eylemi 195'inci gününde Nuriye ve Semih işe geri alınsın” ile "Halkın avukatları onurumuzdur. Nuriye ve Semih'in avukatları serbest bırakılsın", "Nazife Onay serbest bırakılsın" pankartları açtı. Eylem sırasında sık sık “Nuriye, Semih işe geri alınsın”, "Yaşasın açlık grevi direnişimiz" ile "Halkız, haklıyız kazanacağız" sloganları atıldı.

'NURİYE VE SEMİH YALNIZ DEĞİLDİR'

 Kamu emekçileri, slogan attığı sırada polis müdahalesine maruz kaldı. Açılan pankartı yırtan polis, eylemcileri Konur Sokak’ın sonuna kadar uzaklaştırdı. Polisin müdahalesine tepki gösteren eylemciler ise, "Nuriye ve Semih'in mahkemesini Sincan'da yapma kararı aldılar; ancak Nuriye ve Semih'e ulaşmamızı engelleyemeyecekler. Nuriye ve Semih yalnız değildir" diyerek tepki gösterdi. Eylem, alkışlarla son buldu.