Zarrab beşinci kez mahkemede

Türk hükümetinin ve bankalarının ABD yaptırımlarını delmek için kurduğu dolandırıcılık sisteminin yargılandığı davanın beşinci duruşmasında sistemin odağındaki isim Reza Zarrab tanık olarak ifade vermeye devam ediyor.

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın sanık olarak yargılandığı davada AKP’nin ‘hayırsever işadamı’ olarak kamuoyuna tanıttığı Reza Zarrab’a dinlemelere dair ve diğer bazı kanıtlar üzerine sorular soruluyor.

Bugünkü duruşmanın başlangıcında açıklama yapan mahkeme yargıcı Richard Berman, kamuoyunun delillere erişmesine ilişkin konuştu. Tarafların bazı belgeleri dosyadan çıkarma çabaları olduğunu söyleyen Berman, belgelerin yeniden dosyaya konmasına  karar verdi.

Berman, delillerin önem taşıdığını ve iki tarafın da görebilmesi için dosyaya geri koydurttuğunu söyledi.

Yargıç ayrıca Reza Zarrab’ın cezaevinde yaptığı konuşmalara ilişkin ise, bu tür konuşmaların sanık Hakan Atilla’nın savunma hakkına engel oluşturmadığını vurguladı.

Mahkemede Zarrab’ın ses kayıtları dinletilirken, seslerin doğruluğu Zarrab tarafından doğrulandı.

Duruşmada ayrıca Royal Denizcilik adlı bir şirketin Reza Zarrab’a ait olan Safir Altın adlı şirket için hazırladığı bir belge de gösterildi. Belgenin Şubat 2013 tarihli olduğu görülüyor.

Duruşma Hakan Atilla’nın avukatlarının Zarrab’a sorularıyla devam ediyor.

Zarrab, ikinci günkü duruşmada Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Ziraat Bankası ve Vakıf Bank’ın İran’a yönelik altın ticaretinde devreye girmeleri için bizzat talimat verdiğini söylemişti.

Zarrab’ın yönettiği uluslararası dolandırıcılık sisteminde İran’dan alınan gaz ve petrole karşılık gelen meblağların Halkbank’taki hesaplardan çekilerek altına çevrildiği, bu altınların daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihraç edildiği ortaya çıkmıştı. Daha sonra bu ülkede nakde çevrilen altınların İran’a aktarıldığı veya uluslararası ödemelerinde kullanıldığı biliniyor. Zarrab’ın altın ticaretinin yanı sıra hayali gıda ihracatıyla da İran paralarını ABD yaptırımlarına dair mevzuata takılmadan aktardığı anlaşılmıştı.