Zarrab: Erdoğan bırakılmam için siyasi girişimlerde bulundu

New York’ta tanık olarak dinlendiği duruşmaların 5’inci gününde ifade vermeye devam eden Zarrab, Erdoğan’la da gizlice görüştükleri ortaya çıkan avukatlarının kendisinin ‘siyasi yollardan bırakılması’ için girişimlerde bulunduğunu söyledi.

Zarrab, Türkiye’deyken avukatlığını yapan ve AKP’nin bütün şaibeli işlerinde adı geçen Mustafa Doğan İnal’la yaptığı ‘siyasi bağlantılı’ mesajlaşmaları da kabul etti.

AKP İLE BAĞLANTILI BÜTÜN ŞAİBELİ İŞLERİN AVUKATI

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın yargılandığı davanın 5’inci gün duruşmasında bazı dinleme kayıtlarının dinlenmesi ardından sorulara geçilirken, Zarrab, Türkiye’deki avukatı Mustafa Doğan İnal olduğunu söyledi. 2014 yılında gerçekleşen görüşmenin detaylarına girilmezken, ‘siyasi bağlantılar’ içeren bazı mesajları okuduğunu kabul etti.

Mustafa Doğan İnal, AKP’yle bağlantılı Yasin El Kadı’nın yanı sıra Tahşiyeciler adlı grubun da avukatılığını üstlenmişti. Şimdilerde 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalarda ‘müdahil avukatı’ olarak yer alan İnal, yine AKP bağlantılı şirketlerle de ilişkili olarak biliniyor.

ATİLLA’NIN AVUKATLARI ZARRAB’IN İFADELERİNİ SAPTIRMAYA ÇALIŞTI

Davada yargılanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın avukatlarının Zarrab’ın ifadelerinin gerçekliğini sorgulatmaya çabaladıkları görülürken, ‘hapisten kurtulmak için yalan söylüyor’ iddiasına argüman yaratılmak isteniyor. Zarrab sorgulama sırasında Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Atilla’ya oranla daha sıkı bir ilişki içerisinde olduğunu kabul etti. Atilla’nın avukatlarının müvekkillerini AKP tarafından kurulan uluslararası dolandırıcılık düzeninden ayırmayı hedefledikleri açık.

İran’la yapılan ticaret kapsamında Türkiye dışında başka ülkelerde de kara para aklama sistemlerine dahil olduğunu söyleyen Zarrab, bir soru üzerine Rusya’nın bu ülkeler arasında olmadığını savundu. Zarrab, şoförünün Rusya’yla yapılan işlemler sırasında 15 milyon dolar nakit para taşırken yakalandığı iddiasının ise yalan olduğunu iddia etti.

ZENCANİ İLE BAĞLANTILI GANA’DAN GELEN 1,5 TON ALTIN YÜKLÜ UÇAK

Zarrab’ın doğruladığı olaylar arasında ise 2013 yılında İstanbul’da alıkonulan ve Gana’dan gelen altın yüklü bir uçak olayı da bulunuyor.

Söz konusu uçağa dair bilgilere İran’da idam cezasına çarptırılan ve Zarrab’ın bu ülkedeki ortaklarından olan Babek Zencani’nin ifadelerinde de rastlanmıştı. Zencani, Gana’dan satın aldıkları 1,5 ton altının İstanbul’da ihbar üzerine el konulması ardından ödedikleri rüşvetlerle uçağın Dubai’ye geçişini sağladıklarını söylemişti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Dubai ise, Türkiye’deki İran paralarının altına çevrilmesi ardından altınların aktarıldığı kent olarak sıkça gündemde.

AVUKATLARININ ‘SİYASİ YOLLARDAN’ ÇABA SARFETTİĞİNİ DOĞRULADI

Zarrab, avukatlarından eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ile eski Adalet Bakanı Michael Mukasey’in kendisinin serbest bırakılması için siyasi yollardan çaba sarf ettikleri iddiasını da doğruladı.

Giuliani ve Mukasey’in bu yılın ilk aylarında Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştükleri ve pazarlık yaptıkları ortaya çıkmıştı.

Savunma avukatlarının Zarrab’ın FBI ve savcılıkla yaptığı görüşmeler üzerinden ifadelerini çürütmeye çalıştıkları görüldü. Avukatlar, Zarrab’ın kendisini siyasi yollardan kurtaramayan ‚Türk yöneticilere kızgın olduğu için’ itirafçı olduğu tezini güçlendirmeye çalışıyor.

100-150 MİLYON DOLAR ELDE ETMİŞ

Zarrab, Türkiye’de yıllarca İran’la yaptıkları ticaretten 100 ila 150 milyon dolar kazandığını belirtirken, önceki ifadelerinde de sadece eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon dolar arasında rüşvet verdiğini söylemişti. Zarrab, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın yanı sıra İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’e de rüşvet verdiğini beyan etmişti.

Reza Zarrab’ın anlattığı ve zaten önceki yıllarda internet üzerinden yayılan birçok olayda yüz milyonlarca dolarlık bir rüşvet tezgahından bahsediliyordu. Zarrab’ın İran’daki ortağı Babek Zencani ise, İran’ın petrol gelirlerinin 3 milyar dolara yakın kısmını zimmetine geçirmekten idam cezasına çarptırılmıştı.

Zarrab’ın merkezinde yer aldığı uluslararası yaptırımları delmeye yönelik sistemde İran’dan gelen petrole karşılık olan para Halkbank’a ve diğer bankalara geldikten sonra altına çevriliyordu. Bu altınlar önemli oranda Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihraç edildikten sonra nakit olarak İran’a aktarılıyor veya İran’ın uluslararası ödemelerinde kullanılıyordu. Zarrab, altının yanı sıra hayali gıda ticaretiyle de Amerikan mevzuatını delmeyi başardıklarını itiraf etmişti.