Zindan şehitleri anıldı

PKK-PAJK Zindan Komiteleri, 24 Eylül 1996’da Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde yapılan katliamda şehit düşenleri ve tüm zindan şehitlerini anarak, mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.

Zindanlara atılan devrimci yurtseverlere dayatılan teslimiyete ve buna karşı geliştirilen direnişe dikkat çeken PKK-PAJK Zindan Komiteleri, 26 yıl önceki katliamı hatırlattı. “Amed’de 10’lar direnmiş ve direniş geleneğimize yeni bir sayfa daha eklemişlerdi” diyen Zindan Komiteleri, bugünkü duruma da işaret ederek, tüm yurtsever, devrimci, demokrat kurum, çevre ve kişileri zindan direnişine güç vermeye, zindanlarda yürütülen katliam politikalarına karşı durmaya çağırdı.

PKK-PAJK Zindan Komiteleri, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 26 yıl önce yapılan katliamın yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama gönderdi. Açıklama şöyle:

TESLİMİYET DAYATILDI

Türk devletinin tarihi adeta bir katliamlar tarihidir. Kürtlere, Ermenilere, Rumlara, Alevilere, sosyalistlere yönelik gerçekleştirilen yüzlerce katliamla faşist ırkçı rejim, kendisini inşa etmiş ve sürdürmüştür. Dışarıda topluma karşı gerçekleştirilen katliamlar kadar, cezaevlerine aldığı muhalif, devrimci, sosyalist ve yurtseverlere karşı da bu katliamcı yaklaşımı bir özel savaş politikası olarak hep devreye koymuş ve bu yolla hem mücadele veren yapılara hem topluma hem de içeriye aldığı devrimci yurtsever kesime teslimiyet dayatılmak istenmiştir. 24 Eylül 1996 Amed’deki Zindan Katliamı da bunlardan biridir.

BEDENLERİYLE SET ÖRDÜLER

Çıplak bedenlerinden başka kendilerini koruyacak hiçbir şeyleri olmayan özgürlük tutsakları, 24 Eylül 1996 günü kafalarının parçalanması pahasına kendilerine dayatılan ihanet ve itirafçılaştırmaya karşı bedenleriyle aşılmaz bir set ördü. Mazlum Doğan, Dörtler ve 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu şehitleri ile göklere çekilen direniş bayrağını indirtmediler. Direnişin izini süren 10 dağ yürekli yoldaş, soykırımcı, faşist, sömürgeciler tarafından alçakça ve acımasızca katledilirken verilen mesaj açıktı; “ya teslimiyet, ya ölüm.’’ Bu dayatmayla özgürlük tutsaklarının şahsında teslim alınmak istenen PKK ve Kürt toplumunun kendisiydi. Önder Apo öncülüğünde gerek dışarıda gerilla ve halkımızın, gerekse de zindanlarda bulunan on binlerce tutsağın kararlı, etkin direnişiyle fedakârlık ve cesarette sınır tanımayan eylemleri, düşmanın amaçlarını kursağında bıraktı.

İRADENİN MEŞALELEŞTİĞİ GÖSTERİLDİ

Tüm tutsak yapısı, 1996 yılı başında iktidara gelen Ana-Yol hükümetinin PKK’yi her alanda bitirmeye dönük çabalarını biliyor ve görüyordu. Amed’deki saldırı, içinde 6 Mayıs 1996’da Önderliğimize dönük bombalı saldırının da olduğu dönem politikalarının bir parçasıydı. Çeteleşen devletin vahşice saldırıları her yerde sürdüğü gibi savaş esirlerini de unutmamıştı. Faşizm, savunmasız insanları işkenceyle yok etmeyi kendisine meslek edinmişti. Vahşete karşı konan direnişin görkemi, bir daha iradenin onurlu bir yaşam için nasıl meşaleleştiğini tüm insanlığa gösterdi. Bu saldırıda Mehmet Aslan, Rıdvan Bulut, Nimet Çakmak, Cemal Çan, Ahmet Çelik, Kadir Demir, Edip Direkçi, Sabri Gümüş, Erkan Perişan ve Hakkı Tekin arkadaşlar şehit düştü.

AYNI BEDENLERİNİ TUTUŞTURDULAR

Amed’de 10’lar direnmiş ve direniş geleneğimize yeni bir sayfa daha eklemişti. Bu yoldaşlar, özel savaş dayatmalarının sonuç almayacağını-alamayacağını düşmana çıplak iradeleriyle göstermişti. Aynı görkemlilikte bir karşılık da bu sürecin yakıcılığını dorukta hisseden Vedat Aydemir ve Hamdullah Şengüner yoldaşlardan geldi. İki yoldaş da aynı gün ve aynı saatlerde sanki sözleşmiş gibi bu katliamı protesto eylemlerini, bedenlerini tutuşturarak başlattı, direniş sürecine kendilerini kattı. Böylece şehit düşen yoldaşlarımızın sayısı 12’ye çıktı.

BUGÜN DE SALDIRI VE DİRENİŞ VAR

Bugün de zindanlarda faşizm saldırılarını zirveleştirerek devrimci yurtsever tutsaklara teslimiyet dayatmakta, buna karşı tutsakların büyük irade-bilinç ve inanç direnişine tanık olmaktayız. İşkence merkezlerine dönüştürülen zindanlarda, hasta tutsaklar bırakılmamakta, tedavi edilmemekte, en kötü koşullarda tutularak katliam politikası bu yolla hayata geçirilmektedir. Son bir yılda 50 tutsağın katledilmesi ve bu durumun son dönemlerde artarak sürmesi, yürütülenin tam bir katliam politikası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

ANILARINA BAĞLILIK SÖZÜ

Amed’deki zindanda 24 Eylül 1996’da faşist saldırıda şehit düşen 12 yoldaşımızı, son zindan şehitlerimiz olan İbrahim Yıldırım, Mehmet Candemir, Bazo Yılmaz ve Nevzat Çapkın’ı saygı ve minnetle anıyor, bu yoldaşlar şahsında tüm zindan ve mücadele şehitlerimize bağlılık, anılarını zafere taşıma ve intikamlarını alma sözümüzü yineliyoruz. Tüm yurtsever, devrimci, demokrat kurum, çevre ve kişileri zindan direnişine güç vermeye; zindanlarda yürütülen katliam politikalarına karşı durmaya ve faşizme karşı direnişe yükseltmeye çağırıyoruz.