Zülküf Gezen İstanbul’da anıldı: Zafere ulaşacağız!

HDP İstanbul il Örgütü, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde İmralı tecridini protesto etmek için fedai eylem gerçekleştiren Zülküf Gezen'e ilişkin kitlesel açıklama yaptı. 

HDP İstanbul İl Örgütü öncülüğünde Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridi protesto etmek için fedai eylem yapan Zülküf Gezen'e ilişkin il binası önünde kitlesel bir açıklama yapıldı. Açıklamaya, HDP milletvekilleri Zeynel Özen, Musa Piroğlu, HDP il eşbaşkanları Cengiz Çiçek ve Esengül Demir, HDP il ve ilçe yöneticileri yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. 

Açıklama öncesi il binasının etrafını ablukaya alan polis ile milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı. Açıklamanın il binası önünde yapılmasını engellemeye çalışan polislere, halk aldırış etmedi. Keyfi ablukaya, “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Leyla Güven onurumuzdur”, “ Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla karşılık veren kitle adına ilk konuşmayı HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek tarafından yapıldı. Zülküf Gezen’i anarak sözlerine başlayan Çiçek, İmralı’da başka hiçbir yerde olmayan özel bir sistemin uygulandığını vurguladı. Çiçek, “Yasalar kimin için geçerli, kimin için geçersiz, biz bunu sorguluyoruz. Tamamen bu hukuksuzluğun yüzünden insanlar hayatlarını kaybediyor. Yaşam hakkını savunan bizler engelleniyoruz. Aslında bizim şahsımızda da ülkenin demokratik geleceği; hak ve özgürlükleri engelleniyor” dedi. 

‘KARARLILIĞIMIZ SÜRECEK'

HDK Eşsözcüsü Sedat Şenol, Leyla Güven öncülüğünde cezaevlerinde, Avrupa’da, Hewlêr’de 4 aya aşkındır süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerinin sürdüğünü hatırlatarak, şunları belirtti: "Talep edilen barışın önünün açılmasıdır. Bundan 6 yıl önce Sayın Abdullah Öcalan Türkiye’de ve Ortadoğu’da çok meşru kabul edilen, saygı duyulan açıklamalar yaptı. O günkü hükümet ve medya bunu meşru görüyordu. İşte biz o günlere dönülmesini istiyoruz; barışın, özgürlüğünün ve demokrasinin kapısının açılmasını istiyoruz. Leyla Güven’ler bunun için açlık grevindedir ve kararlıkla bu talep karşılana kadar da bu mücadele devam edecektir. Demokratik talebimizi ve tepkimizi sonuna kadar sürdüreceğiz ”

'DEVLET İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR'

HDP Milletvekili Zeynel Özen, “Biz 4-5 ay önce bu sürecin böyle olacağını biliyorduk çünkü mevcut ceberut devlet, faşist blok bizim taleplerimize, bizim girişimlerimize hepsine üç maymunu oynadı” diyerek sözlerine başladı. Tecridin kaldırılması için Leyla Güven’in açlık grevinin 131 gününü geride bıraktığına işaret eden Özen, yine cezaevlerinde, Avrupa ‘da ve Güney’de yüzlerce insanın bedenlerini ölüme yatırdıklarını kaydetti. Tecridin bir insanlık suçu olduğunun altını çizen Özen, “Tecrit bir asimilasyondur, bir insanlık suçudur; barışı tecrit etmektir. Temel insan haklarından birisi; her insanın yasalardan ve yönetmeliklerden kaynaklanan hakları var. İster hükümlü olsun, ister tutuklu olsun, kişiye özgü uygulamalar, faşist uygulamalardır. Ve bedenlerini açlığa yatıran yoldaşlarımızın talepleri meşrudur. Ancak bu ceberut devlet kendi koyduğu yasaları uygulamıyor. Biz onları hukuka uymaya davet ediyoruz” diye konuştu. 

‘BİZ KAZANACAĞIZ, ZAFERE ULAŞACAĞIZ'

HDP Milletvekilli Musa Piroğlu ise “Her şey sona erdiğinde düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği aklımızda kalacak” diyerek sözlerine başladı. İnsanların aylardır açlık grevinde direndiğini vurgulayan Piroğlu, şunları kaydetti: “Dostlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız bu sessizliği, ölümleri durdurmak adına kendi bedenlerini; kendi canlarını feda ediyor. Biz biliyoruz ki, direnenler her zaman kazandı, biz biliyoruz ki bugünler bitecek biz kazanacağız; biz zafere de ulaşacağız. Ama bugünler sona erdiğinde, o zafer gününde kardeş ellerini tutabilmek için bu halklar yan yana gelmek zorunda; bu direnişi ölümler olmadan bitirmenin tek yolu bizim onların sesine ses vermemizdir. Direnişin zafere ulaşmasının tek yolu Leyla Güven’in, mahpusların sesinin sokaklarda duyulmasıdır. Bu sesin Amed ‘de, İstanbul ‘da, İzmir'de yükselmesidir. Sonunda biz kazandığımızda bu zulmü yapanlarla hesaplaşacağız. Ant olsun ki bu bedeli unutmayacağız."