1 Mayıs faşizme karşı başkaldırı günüdür

KJK: Bu 1 Mayıs, soykırım ve emek kırım saldırganlığına, bu faşizme karşı başkaldırının, örgütlenmenin ve mücadeleyi büyütmenin günüdür.

1 Mayıs’a ilişkin yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “Türkiye ve Kürdistan’daki işçi ve emekçiler ise bugün AKP ve MHP faşizminin, diktatörlüğünün büyük saldırıları altında susturulmakta, iradesizleştirilmektedir. Hiçbir güvencesi olmayan koşullarda çalıştırılmakta, emeğinin karşılığını alamamakta, iş cinayetlerine maruz kalmakta, keyfi biçimlerde işten atılmakta, açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmektedir” dedi.

“2018’in 1 Mayıs Emekçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününü, çok tarihi bir süreçte karşılıyoruz. Öncelikle tüm işçi, köylü, emekçilerin 1 Mayıs Direniş bayramlarını kutluyor, sosyalizmde ve insanlıkta ısrar etmenin direnişini daha da büyütmekte kararlılık sözümüzü yineliyoruz. İşçi ve emekçi hakları için direnip de şehit düşen, sosyalist değerler için can veren tüm devrim şehitlerini 1 Mayıs vesilesiyle anıyor, sosyalizmi yaşayıp yaşatarak şehitlere layık olacağımızın kararlılığını belirtiyoruz.

Günümüzde kapitalist modernite, başta işçiler olmak üzere tüm emekçi kesimleri, tarihin tüm çağlarından benzersiz ve zirveleşmiş bir biçimde ezmekte, sömürmektedir. Açıktan, gizliden, gönüllü, gönülsüz tam bir köleliğe tabi tutmaktadır. Toplumun tüm emek değerleri, emekçileri tam bir istismar, sömürü, tecavüz alanı haline getirilmektedir. Maddi ve manevi her açıdan korkunç bir sömürüye tabi tutulmaktadır. Büyük bir emek ve emekçi kırımı, bu anlamda toplum kırımı ve yaşam kırımı söz konusudur. Tabii ki en fazla da analar başta olmak üzere kadınlar, bu zirveleşmiş sömürünün baş öznesi konumundadır.

Türkiye ve Kürdistan’daki işçi ve emekçiler ise bugün AKP ve MHP faşizminin, diktatörlüğünün büyük saldırıları altında susturulmakta, iradesizleştirilmektedir. Hiçbir güvencesi olmayan koşullarda çalıştırılmakta, emeğinin karşılığını alamamakta, iş cinayetlerine maruz kalmakta, keyfi biçimlerde işten atılmakta, açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmektedir. Köylülük, tarım alanları yok edilmektedir. On binlerce yılın tarihi kültürü, mirası imha edilmektedir. Göçmen olarak dışarıdan gelen insanların emekleri gasp edilerek, bir yandan ucuza çalıştırılırken diğer yandan da ülke içinde yaşayan insanlar işsizliğe mahkum edilmektedir.

AKP faşist hükümeti, her yerde Kürtlere karşı savaş açmıştır. Kuzey Kürdistan’da zaten yıllardır savaşmakta iken, Rojava’da Efrîn’de, Güney Kürdistan’da Kürtlere karşı savaşmaktadır. Kürtlere karşı büyük bir soykırım savaşı yürütülürken, bu soykırımın savaşının diğer bir adı da Türkiye’de emek ve emekçi kırımı olmaktadır. Savaşın bedelleri açlık, yoksulluk, yozluk, cinayet, cinnet hali, şiddet ve tecavüz olarak geri dönüş yapmaktadır. Soykırım savaşı sürdükçe bazıları daha zengin olurken, çoğunluk daha da fakirleşmekte, işsizleşmekte, iradesi yok olmaktadır.

Türkiye ve Kürdistan artık bu faşist kamburu taşıyamamaktadır. Yaşam her açıdan yaşanamaz hale getirilmiştir. Halklarımızın, emekçilerin ve kadınların sırtına binmiş çok ağır bir yüktür, öldüren ve düşmanlaştıran, yaşadığımız toprakları kana bulayan bir yüktür. İşte bu 1 Mayıs, soykırım ve emek kırım saldırganlığına, bu faşizme karşı başkaldırının, örgütlenmenin ve mücadeleyi büyütmenin günüdür. Faşizmi yenerek demokrasiyi, özgürlüğü ve sosyalizmi birlik mücadele ve dayanışma içinde inşa etme günüdür. Emekten ve emekçiden yana herkes, bu 1 Mayıs’ta birleşmeli, faşizme karşı tek yürek olmalıdır. Bu 1 Mayıs Erdoğan ve Bahçeli faşizmini yıkacak emek birliğinin, emek gücünün birleştiği ve ortak cephenin büyüdüğü bir 1 Mayıs olmalıdır.

Emek cephesi, yaşamın en renkli, en dinamik ve en anlamlı cephesidir. Farklı halk kimliklerinden tutalım, farklı iş alanlarına kadar, gençlerden tutalım kadınlara kadar çok geniş bir cephedir. İşte bu cephe, bir gökkuşağı renginde, farklılıkların birliği ve zenginliği içinde faşizme karşı meydanlarda başkaldırmalı, hesap sormalıdır. Üretenlerin ve yönetenlerin bir olduğu bir yaşam, özgür, eşit ve demokratik bir yaşam, emekçilerin hakkıdır. 1 Mayıs 2018, bizden bunu istemektedir. Bunun için tüm gençler, kadınlar, işçiler, köylüler, işsizler, ezilen tüm kesimler her yeri 1 Mayıs alanı, her yeri faşizmden hesap sorma alanı yapalım. Faşizme karşı demokrasi ve özgürlük cephesini daha da büyütelim.”