2. RAJIN Rojava Konferansı’ndan notlar

2. Rajin Rojava Konferansı “Kadın Özgür Basını Devrim Ateşi ile İlerliyor” şiarıyla 29 Ağustos günü gerçekleştirildi. 152 kadın delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta kadınlar, tüm alanlardaki çalışmalarını değerlendirdiler.

2. Rajin Rojava Konferansı “Kadın Özgür Basını Devrim Ateşi ile İlerliyor” şiarıyla 29 Ağustos günü gerçekleştirildi. Konferansta Rojava Kürdistanı'nda adeta bir kadın basın ordusunun oluştuğu ve kadınların devrimin basın alanına da öncülük yaptıkları dikkati çekti.

152 kadın delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta kadınlar, tüm alanlardaki çalışmalarını değerlendirdiler.  Rojava’da kadın basınının yaşadığı düzeyi gören ama bununla yetinmeyen kadın basıncılar, yaşanan eksiklikleri ve sıkıntıları da değerlendirdiler. 

KADIN BASIN ORDUSU

Kadın basıncılar belirlenen saatten önce konferans salonunda hazır bulunuyorlar. Konferansın gerçekleştirildiği salon kadınların ulusal giysileriyle görsel bir şölene tanıklık ediyor. Salonun duvarlarına asılan kadın basın şehitlerinin fotoğrafları adeta konferansın rengini belirliyor. 

Daha baştan dikkati çeken noktalardan biri de 152 kişiden oluşan Konferans Delegasyonunun hemen hemen yüzde 90’ının genç kadınlardan oluşması. Aralarında onlara göre çok daha tecrübeli arkadaşları da vardı.  

Bunlardan birisi de Ronahi TV’de kadın programı yapan Sarya. Sarya, Rojava Kürdistanı'nda devrim öncesi 2004-2005 gibi süreçlerde rejimden gizli bir biçimde dergi çalışmalarının yürütüldüğünü söyleyerek, şunları anlattı: “O zaman Kürdistan dergisi ve bir kadın dergisi olan Şewtil Hayat’ın çalışmaları vardı. Fakat BAAS rejiminin baskılarından dolayı bu dergiler Lübnan’da çıkarılıp Rojava’da gizlice dağıtılıyordu. O zaman da sınırlı sayıdaki dergi çalışanlarının çoğunluğu kadındı. Kadınlar bu çalışmalara öncülük ediyorlardı. Bugün de basın çalışmalarında ağırlıkta kadınlar yer alıyor ve çalışmalara öncülük ediyor. Özellikle devrimle birlikte genç kadınlar tıpkı YPJ’ye olduğu gibi basına da çok yoğun ilgi gösterdiler."

DEVRİMCİ SORUMLULUKLARININ FARKINDALAR

Kadın basıncılar konferanslarına her zaman olduğu gibi 1 dakikalık saygı duruşuyla şehitlerini selamlayarak başladılar.  Divan seçimi, ardından Kuzey Suriye Demokratik Konfederal Sistemi Kurucu Meclis Üyesi Foza Yusuf konuştu. Yusuf, halklar açısından bu sürecin önemine, Cerablus işgaliyle amaçlananlara, Rojava'da kadınlar öncülüğünde gelişen basına ve kadın basıncılığına değindi.

Siyasal süreç değerlendirmelerinde ve oturum aralarında kadın basıncıların temel gündemlerinden biri, Türkiye’nin Cerablus işgali ve beraberinde getireceği olası gelişmeler. Yaşları çok genç olmasına rağmen  4 yıldır devrimi yaşayan Rojava’nın karşılaştığı birçok saldırıyı ve gelişmeyi takip ettiler.  Sistem basınının tersine onlar toplum üzerinde kendini yaşatan bir elite, holdinge ve iktidara bağlı basıncılık yapmıyorlar.  Devrimi yaşayan Rojava topraklarının basıncıları olarak toplumlarının geleceğine sıkı sıkıya bağlılar. Ve olası gelişmeleri çözümleyerek, daha iyi anlayarak gazetecilik sorumluluğunu yerine getirmenin arayışındalar. 

Tartışmalarda ortak görüş Türk devletinin ve rejimin Rojava Devrimi’nin yarattığı gelişmeyi hazmedemediği ve demokratik federal sistemin gelişiminin pratikleşmesini engellemek olduğu.  Konferansta değerlendirme yapan kadın basıncılardan birisi, “Konferans salonunda nasıl Rojava’nın  tüm kantonlarından arkadaşlar olarak birlikteysek tüm saldırılara karşın kantonlarımızı fiziki olarak da birleştirilip demokratik federal sistemi pratikleştirilecek güçteyiz. Biz basın olarak bu noktada üzerimize düşen tüm görevleri yerine getireceğiz” dedi.

Konferansta en fazla ilgi gören konuşmalar Hawar Haber Ajansı’nın Halep ve Şêxmeqsud muhabirlerinin değerlendirmeleriydi. Şêxmeqsud Muhabiri Berfin Roj, Şexmeqsûd direnişi sürecinde üç kadın muhabir olduklarını, aynı zamanda YPJ basıncılarının zor şartlarda çalıştıklarını ve yetersiz imkanlar içerisinde Şexmeqsûd direnişini herkese duyurmaya çalıştıklarını belirtiyor. 

EKSİK VE HATALAR DA ELE ALINDI

Konferansa damgasını vuran noktalardan biri de Rojava Devrimi’nde basının ve kadın basıncılığının yaşadığı gelişmelerin değerlendirilmesi yanında zihniyet ve pratik olarak yaşanan eksikliklerin, hataların değerlendirilerek öz eleştirisinin verilmesi oldu. RAJIN’in 2 yıllık süreçte yaptığı çalışmalara ilişkin faaliyet raporunda gelinen düzey somut olarak ortaya konuluyor ve çalışmalarda eksik kalınan noktalar da ifade ediliyor.  

Raporda hem genel basın çalışmaları içinde yer alan kadınların yürüttükleri çalışmalar ve kadın özgün örgütlülüğünün durumu, hem de özgün kadın çalışmaları, örgütlülüğü ve RAJIN merkezinin durumu değerlendiriliyor. 

Hawar Haber Ajansı, Ronahi Televizyonu, ANF, Ronahi gazetesi, Şawtil Heyat ve Asoya Jinê dergileri tüm kantonları içerecek şekilde tek tek ele alınıyor. 

Konferansta değerlendirme yapan her bir kadın basıncı da bulunduğu alandaki çalışmaları, yaratılan gelişim düzeyini, yaşanan sıkıntıları ve eksiklikleri değerlendirerek öz eleştiri veriyor. Değerlendirme yapan kadın basıncıların hemen hemen çoğu kadınların basında yoğun bir emeğinin ve katılımının olduğuna vurgu yapıyor.  Fakat bunun yanında yoğunlaşma düzeyinde yaşanan eksiklikler dile getiriliyor. Kadınların tarih bilincinin ve cins bilincinin daha güçlü geliştirilmesi gerektiği, bunun için de toplu ve bireysel eğitimlere ağırlık verilmesi gerektiği ihtiyacına atıfta bulunuluyor.

Yine genç kadınlardan biri, şu görüşte: “Yaşamın her alanına haber takibi yapmak için katılıyoruz. Gelişmeleri de takip ediyoruz. Savaş noktasında büyük bir fedakarlık var. Herkes kendini savaşın olduğu alanlara öneriyor.  Ama gelişmelerin arka planını çözümlemekte zaman zaman sıkıntı yaşıyoruz. Bu da bizim birikim eksikliğimizden kaynaklıyor."

Rojava’da gazetecilik ve basıncılığın çok uzun bir geçmişinin olmaması ve ağırlıkta gençlerden oluşmasına rağmen geliştirilen bu değerlendirme ve çözümleme düzeyi sonraki süreçlerde basının katedeceği gelişim düzeyinin de bir göstergesi oluyor. Çoğu en az 40 yaşlarında olan ve çok uzun yıllardır gazetecilik yapan kişilerin bile çözümlemekte zorlandığı noktalarda bu gençlerin kendilerine dönük öz eleştirel yaklaşımları ve arayışlarının pratikleşmesi durumunda politik ahlaki toplumun gelişimine büyük katkı sunacak. Konferansta genç kadınlar bu iddialarını bir kez daha ortaya koydular. 

CİNSİYETÇİLİĞE KARŞI MÜCADELEYİ DAHA GÜÇLÜ GELİŞTİRME İDDİASI

Kadın Basın Konferansında değerlendirilen başlıklardan biri de kadının basındaki tüm çalışmalara demokratik-ekolojik-kadın özgürlükçü toplum paradigmasıyla katılması gerektiğiydi.  Bu noktada kadında ve erkekte yaşanan zihniyet sorunları değerlendirildi.  RAJIN bünyesinde kadın özgün örgütlülüğünün yaratılmasında yaşanan gelişime değinilirken halen bu noktada eksik kalındığı ifade edildi.

Kadınların özellikle genel çalışmalarda da öncü düzeyde yer alması ve her türlü pratikte bulunmasına karşın kadın emeğinin yeterince görünür olmadığı vurgulandı. Devrim basınında kadının yerinin ve rolünün sistemdekinden çok daha önde olmasına rağmen halen ayrıntılarda cinsiyetçi yaklaşımların görülebildiğinin ele alındığı konferansta, bunların kadının örgütlü mücadelesiyle aşılabileceği belirtildi. 

Konferansta toplumda ve basın içinde cinsiyetçiliğin etkilerini kırmak için cinsiyetçiliğe karşı cins mücadelesini yükseltme ve devrimi güçlendirme iddiasıyla çeşitli kararlar alındı. RAJIN-Rojava’nın ilerleyebilmesi ve rolünü oynayabilmesi için bir akademinin açılmasına karar verildi

Kapanış konuşmasının ardından kadın basıncılar konferanslarını büyük bir coşkuyla çektikleri halaylarla sonlandırdılar.

...