8 Mart'a: Çağın Direnişi'nde üç kadın, üç kuşak, üç hikaye...-2

Efrîn'de Çağın Direnişi'nin başladığı günden itibaren sokak sokak, ilçe ilçe Şair Şiraz Hamo'nun sesi yankılanıyor.

Merasimlerde, eylemlerde, yürüyüşlerde, ya da günün herhangi bir saatinde megafonu ile sokakları inleten Şiraz, "Önder Apo'nun felsefesi bu kentin her yanında rüzgar gibi dağıldı. Kentte bugün dolaşan işte bu sestir" diyor.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların ataerkil sistemin sömürüsüne karşı direnişinin günü olarak bedellerle kadınlar tarafından kazanıldı. Anlamının direnişten alan 8 Mart'ın bu yıl adı ve rengi Efrîn yani Çağın Direnişi oldu. Türk devleti ve ona bağlı El Kaide/DAİŞ çetelerinin halkı korkutup kaçırmak için 20 Ocak'ta başladığı işgal saldırılarının asıl amacı bölgeye kendi eliyle ürettiği çeteleri yerleştirmekti. Ancak 46 günlük direniş Efrînlilerin "Toprak benim toprağım, bir yere gitmiyorum" cevabı ile karşılaştı.

DİREŞİNİN SESİ OLAN ŞAİR

Bu sözü en fazla dillendiren ve her alanda direnişin parçası olmayı özgürlük bilincine sahip çıkmak olarak gören kadınlar oldu. Her kadın ayrı bir direniş hikayesi Efrîn'de ve tarihin bir parçası olarak bu gelecekte fazlasıyla yazılacak. Direniş ve 8 Mart vesilesiyle görüştüğümüz kadınlardan biri de Çağın Direnişi'nin başladığı günden itibaren elinde megafonu ile sokak sokak ilçe ilçe direnişin sesi olan Şair Şiraz Hamo.

Kendi deyimi ile "Topraktan ve tarihten gelen sesi" ile merasimlerde, eylemlerde, yürüyüşlerde, günün herhangi bir saatinde bir ilçede sesini duyduğunuzda, direnişin kararlılığını bir kez daha tanık oluyorsunuz.

11 YAŞINDAN BU YANA ŞİİR YAZIYOR

Şiraz 41 yaşında, 5 çocuğu var, Mabeta'nın Şîtka köyünden. 11 yaşından bu yana şiir yazıyor, makale yazıyor. Rojava Devrimi ile birlikte Kültür Sanat Kurumu'nda yer almaya başlamış ve bu görevi sürdürüyor. Şiraz, "Bizim devrimimizde herkese yer var, ne iş yaparsan yap neyle meşgul olursan ol bir kurumun vardır ve ona bağlı olarak örgütlü hareket edersin. Bende şair ve yazarım devrimle birlikte kültür sanat kurumunda görev alıyorum" diyor

'NASIL YAŞAMALI?' SORUSUNUN KARŞILIĞI DİRENMEK

Şiirlerde daha çok kadın direnişi, yaşam ve mücadeleyi görmek mümkün. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesine inandığını ve "Nasıl yaşamalı?" sorusun yanıt aradığını söylüyor ve "Evet bugün nasıl yaşamalı sorusunun yanıtı direnmektir" diye devam ediyor.

Herkesin özellikle kadınların tarihe iz bırakmak çocuklarına miras bırakmak için mücadele ettiğini ve tereddütsüz elinden ne geliyorsa yaptığını belirten Şiraz, "Çocuk, yaşlı, kadın, erkek, hepimiz seferberlik halindeyiz, bu direnişin bir parçası olmaya çalışıyoruz. Her insan tereddütsüz, ülkesi için, toprağı için. Geleceği için; bu devrimin koruyucusu ve bu direnişin içindedir. Şehitlerin, devrim için, halk için, fedaice direnenler için demokratik özerk yönetimimiz, sistemimizin geleceği için tereddütsüz direniyoruz. Bir kadın olarak direnmekten başka yolumuz yok bunu biliyoruz" diye belirtiyor.

'BU SES BENİM DEĞİL TARİHİN VE BUGÜNÜN'

Alanlardaki gür sesinin tüm Efrîn kulaklarında çınladığı Şiraz'a, "Devrimin başladığı günden itibaren; sokak sokak devrimin sesi oluyorsunuz. Bu ses nereden geliyor?" diye soruyoruz ve aldığımız cevap şöyle oluyor: "Bizim hayatımız zeytin ağaçları arasında, toprağın kokusunu alarak geçti. Biz bu toprakların her karışını biliriz, tarihten bugüne. Ağaçların gölgesinde büyüyen Efrînli bir kadının isyanı çığlığa dönüşür. Bizim sesimiz Nebi Huri'nin sesidir, aslında o ses benim değil tarihin ve doğanın sesidir. Onların isyanı direnişidir dile gelen."

'YARIN SİLAH ALIRIZ'

"Bugün sesimizle direnişe katılıyoruz, gün gelir silah alır cephede savunmaya katılırız" diyen Şiraz, "Omuzlarımıza bir borçtur onu yerine getireceğiz. O denli bir bağlılık var, biz Kürtler güzel şeyler yaşadık, bu mücadelenin verdiği güzellikti. Güzel görünen halkın en güzel yanlarından biri özgürlüğü her koşul altında talep etmek. Efrîn bugün bu kadar güçlü direniyorsa bunun Önderliğin felsefesiyle erken tanışmasıyla bağlantılıdır. Önder Apo'nun felsefesi bu kentin her yanında rüzgar gibi dağıldı. Biz bu fikir ve felsefeden ilham alarak, annelerin merasimlerde yaktığı ağıt, direnişçi büyüklerimizin dengbej gecelerinden aldığımız ilhamın sesi oluyoruz. Kentte bugün dolaşan işte bu sestir."

'KÜRTLER TOPRAKLA DİRENİR'

Direnişle birlikte herkesin şehre gittiği bir ortamda köyüne dönmüş Şiraz. Bunu sorduğumuzda "Bir kadın çocuk doğurduğunda, ne olursa olsun yaşamım pahasına bu çocuğu büyüteceğim der. Kürt kadınları ise çocuğu şehit düştüğünde kızı ya da oğlu 'silahını mücadelesini yerde bırakmayacağım' der. Biz Kürtlerin asıl yurdu köydür, topraktır, o yüzden toprakla bağımız olduğu sürece direniriz. Bakın bütün hikaye ve destanlarımızda topraktır asıl olan" sözleriyle bir şaire yakışır şekilde cevaplıyor sorumuzu.

'8 MART'IN ANLAM BULDUĞU YER, EFRÎN'

Son olarak 8 Mart'a ilişkin konuşan Şiraz için 8 Mart bu yıl gerçek anlamını Efrîn'de buldu ve direniş bayramı oldu. Şiraz sözlerini şöyle sürdürüyor: "8 Mart bu yıl Çağın Direnişi ile asıl anlamını buldu. 8 Mart kadınların kahramanlık ruhunun kutlu bir günüdür. Bugün Efrîn'de yaşanan kadın kahramanlık ruhudur. Her zaman 8 Mart'larda sokaklara çıkarız, kadınların bayramı deriz. Evet bayramdır ama Efrîn’le yeniden direniş bayramına dönüştü, 8 Mart yanı asıl anlamını buldu. Bu yıl Efrîn'in direniş ruhu dünyanın her köşesinde Kürdistan'ın her köşesinde 8 Mart'ta anlam bulacak."

YARIN: Kobanê Direnişi'nde kolunu kaybeden YPJ'li Çiçek Dolê, şimdi Çağın Direnişi'ni objektifi ile anlatıyor.