'Çocuk istismarını meşru kılmayı aklınızdan bile geçirmeyin'
Kadınlar Birlikte Güçlü üyeleri, AKP’nin çocuk istismarı faillerine yönelik af yasasını, İstanbul’un dört bir yanında açtıkları stantlarla ve dağıttıkları bildirilerle protesto etti.
Kadınlar Birlikte Güçlü üyeleri, AKP’nin çocuk istismarı faillerine yönelik af yasasını, İstanbul’un dört bir yanında açtıkları stantlarla ve dağıttıkları bildirilerle protesto etti.
Standın açıldığı noktalardan biri olan Taksim Cihangir Firuzağa Meydanı’nda bildiri dağıtan kadınlar iktidara, “Çocuk istismarcılarına affı aklınıza da meclise de getirmeyin” diye seslendi. Kadınlar, tacizcilere, tecavüzcülere, istismarcılara affı gündem eden her yasanın, uygulamanın, politikanın karşısında olacaklarının mesajını verdi.
Kadınlar Birlikte Güçlü üyeleri, meclisin açıldığı bugün AKP’nin çocuk istismarcılarına af yolunu açan yasaya dikkat çekmek için İstanbul’un dört bir yanında stant açıp, bildiri dağıttı. Bildiri dağıtımın yapıldığı adreslerden biri olan Taksim Cihangir Firuzağa Meydanı’nda, “İstismarın affı olmaz”, “Aklınızdan bile geçirmeyin” dövizlerini taşıyan kadınlar, çocuk istismarcılarının aklanmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
Kadınların, Firuzağa Meydanı’ndan, İstiklal Caddesi’ne dağıttığı bildiride şunlara dikkat çekildi:
“Çocukların cinsel istismarını ‘başarılı ve mutlu’ evlilik koşuluyla suç olmaktan çıkarmayı amaçlayan yasa tasarısı da, AKP eliyle Meclis’e getirildiğinde her türlü çevreden, görüşten kadınlar güçlü itirazımızla bunu engellemiştik. Bu seferde cinsel istismar faillerine af gündemde.
Medyada ‘mağdurlara af’ diye sunulan düzenlemenin kapsamına girecek olan kim?
15 yaş ve altındaki kız çocuklarına cinsel istismar suçu işlemiş veya istismarı azmettirmiş kişiler. Affın cebir, şiddet ve tecavüz durumunu kapsayamayacağı söyleniyor ancak Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre 15 yaş ve altında rıza aranmadığından her türlü cinsel davranış cebir ve şiddet sayılarak ‘cinsel istismar suçu’ kapsamına giriyor. Dolayısıyla affedileceklerin cebir ve şiddet uygulamamış olması mümkün değil. Devletin ve medyanın ‘mağduriyet’ deyip geçtiği bu durum, en açık ifadesiyle çocuklara farklı biçimlerde uygulanan cinsel şiddettir.
Peki bahsi geçen bu ‘mağduriyet’ ne?
15 yaşını doldurmamış kız çocukları resmi olmayan yollarla imam nikahıyla evleniyor, evlendiriliyor. Ortaya çıkınca, cinsel istismar suçundan şikayete bağlı olmaksızın soruşturma başlatılıyor. Ancak bu ağır suçtan sanıklar nedense tutuksuz yargılanıyor, davalar 6-7 hatta 10 yıl sürüyor. İstismara maruz kalan kız çocuklarının hızlıca devlet korumasına alınması gerekirken, 15 yaşının doldurduktan sonra bir de resmi nikah kıyılarak evlendiriliyor. 10 yıl sonra erkeğin cezası onanıp hapse girdiğinde kadın 25 yaşına gelmiş, çocuk doğurmuş ve çocuklarını bakımıyla tek başına ortada kalmış oluyor. Yan sürekli dinlendirilen mağduriyeti yaratan cinsel istismarın cezalandırılması, faillerin hapiste olması değil; mevcut yasaların etkin ve hızlı bir şekilde uygulanmaması, suç gerçekleştiği anda ‘aile içinde çözülür’ yaklaşımıyla gerekli müdahalenin yapılmaması. Bunun sorumlusu da çocuklara geçmişte ve bugün gerekli korumayı sağlamayan; sorunu, kadınlara sosyal güvence, eşitlik ve kız çocuklarının koşullarını iyileştirilmesi yerine istismarcılara af çıkartarak ve çocuk istismarını evlilikle çözmeye yeltenen devlet politikaları.
Af çözüm mü?
Afla 10.000 kişi cezaevinde çıkacak. Bu sayı 2016’da 2000 bin civarındaydı. Bu veriyi doğru kabul edersek geçen iki yılda sayı 5’e katlanmış. Şimdi bu afla birden 15 yaş ve altındaki kız çocuklarının imam nikahıyla evlendirilmesi, istismar edesi son mu bulacak? İki yıl sonra bir 10.000 kişinin daha ‘mağduriyeti’ gidermek için affedilmesi gereği demeyecekler mi? Bir önceki af da buna emsal teşkil edecek.
Böylece:
Çocuk istismarı, tecavüz, erken ve zorla evlilikler karşısında “afla meşrulaştırma” bir devlet politikası haline gelecek.
Uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış ‘çocuk’ tanımı değişecek. Bırakın 18 yaş altını, 15 yaş altı dahil tam anlamıyla ‘çocuk’ sayılamayacak; ‘cebir ve şiddet’ olmadığına hükmedilirse evlendirilmesi, istismar edilmesi af kapsamına girebilecek. Bu da 15 yaş altındaki çocukların evliliğe rıza verebilir anlamına gelecek.
Cinsel istismar durumunda evlilik yoluyla çocuğu bir ömür istismarcıya mahkum etmek özendirilmiş olacak.
Hayatlarımızı belirlemeye çalışan dinci politikaların parçası olarak 15 yaş ve altında imam nikahı adeta devlet eliyle teşvik edilmiş olacak.
Çözüm ne?
Çocuk istismarcıları affetmek, ‘ne olursa olsun yeter ki aile içinde olsun’ demek değil; yasaları etkin ve zamanında işletmek davaları sürüncemede bırakmamak, erken yaşta evliliği suç olarak düzenlemek, çocuklarını haklarının korumakla oluşan/ oluşacak mağduriyeti sosyal politika yoluyla gidermektir.
Kadın dayanışmasının ve mücadelesinin haklarımızın da hayatlarımızın da teminatı olduğunun bilinciyle meclise hatırlatıyoruz:
Çocuklara yönelen cinsel şiddeti, istismarı meşru kılmayı akılınızdan bile geçirmeyin! Defalarca olduğu gibi bugünde bundan sonrada tacizcilere, tecavüzcülere, istismarcılara affı gündem eden her yasanın uygulamanın, politikanın karşısındayız. İstismarı aklama suç ortak olma.”