İmir: Faşizm ayakta kalabilmek için Kürtleri hedefe koyuyor

Faşizmin ayakta kalabilmek için Kürtleri hedefe koyduğunu belirten HDP vekili Nuran İmir, "Bugün Erdoğan'ın talimatlarıyla işleyen siyasi bir devlet terörü ile karşı karşıyayız" dedi.

AKP hükümetinin yıllardır Kürt halkına karşı geliştirdiği inkar ve imha politikası kapsamında devreye koyduğu siyasi soykırım saldırıları her geçen gün giderek artıyor. 9 Ekim günü Kürdistan ve Türkiye kentlerinde toplamda 350 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 60'a yakını tutuklanarak cezaevlerine gönderilmişti. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılanlardan bazıları ise savcının yaptığı itirazlar neticesinde yeniden gözaltına alınıp tutuklandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, partilerine yönelik gelişen bu saldırıları ANF'ye değerlendirdi.

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hükümetinin 2013-2015 yılları arasında devam eden barış sürecini bitirme nedenini, savaş yönetimi ile kendini ayakta tutabilme çabasına bağlayan HDP vekili İmir, "Bu topyekün yok etme ve iradesizleştirme çabası aslında direniş süreciyle de bağlantılıdır. Bugün baktığımızda Kürt hareketi tarihin tekerrürü diyebileceğimiz 2009 sürecini yaşıyor. Bu saldırılar demokraside, barışta ve bir arada yaşamada ısrar eden halklar cephesine saldırılardır" dedi.

'DEMOKRATİK SERHİLDAN SÜRECİ'

Cumhuriyetin kuruluşundan beri Kürtlerin, asimile edildiğini, köylerinin yakılarak göçertildiğini ve "faili meçhul"lerle katledildiğini hatırlatan İmir, tüm bunlara rağmen özgürlük mücadelesine sarılan halkların tekrar bir araya gelerek muhalif bir cephe oluşturmayı başardığına dikkat çekti. Özellikle 2015 yılında devreye giren çökertme politikasından sonra on binlerce kadrolarının tutuklandığını vurgulayan İmir, tüm baskılara rağmen halkların kendi iradelerini beyan ederek referandum sürecinde "Hayır" cephesini oluşturabildiklerini söyledi.

HDP'nin, savaş cephesi olan AKP-MHP koalisyonuna karşı her geçen gün daha fazla büyüdüğünü belirten İmir, "Bu büyüme 24 Haziran seçimlerine de yansıdı. Mevcut iktidar, HDP şahsında halkların iradesinin o mecliste olmaması için tüm gücünü seferber etti. Çıplak elde silahlar gölgesinde biz bir süreç başlattık. Bu süreç savaş cephesine karşı, demokratik Serhildan süreci diye tanımlayabileceğimiz bir süreçti" diye konuştu.

ERDOĞAN'IN TALİMATLARIYLA GERÇEKLEŞEN SALDIRILAR

Kürtlerin statü sahibi olmamasına karşı ciddi bir ısrarın olduğunu söyleyen İmir, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu ısrar sadece AKP ve MHP'nin isteği ile ilgili değil, tamamen uluslararası güçlerin Ortadoğu dizaynı ile ilgilidir. Ayrıca Türkiye'de faşizm kurumsallaşmaya doğru giderken, buna karşı gelişen ciddi bir refleks de söz konusu. Örneğin milyonlara varan bir 'Hayır' cephesi var. Ama faşizm ayakta kalabilmek için Kürtleri hedefine koyuyor.

Bugün tamamen Erdoğan'ın talimatlarıyla işleyen siyasi bir devlet terörü ile karşı karşıyayız. Ama halklar birbirlerine kenetlenerek bu ortamı parçalayacaktır. Çünkü faşizm her gün daha çok saldırganlaşıyor. Batman ile başlayan ve 9 Ekim ile ayyuka çıkan saldırılar var. Bunlar sıradan müdahaleler değil. Teknik olarak bir belediyeyi kazanıp kazanmamanın ötesinde bir durumdur. Bu, yerele kadar kendi iktidarını yerleştirmedir."

'DEVLET MEKANİZMALARI ÇÖKMÜŞTÜR'

Devlet mekanizmasının Kürdistan'da çöktüğünün, hukukun hiçbir şekilde işlemediğinin altını çizen İmir, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Ülke artık polis devletine dönmüş durumda. Bu devletin adliyelerinden başka bir kurumu çalışmıyor. Halkların kaderini bu rejime teslim etmeyeceğiz.

Bu rejim, uyguladığı zulüm ve antidemokratik uygulamalarına karşı direnen halkların geçmişini çok iyi biliyor. Çok derin ve sistematik olan karanlık bir sürecin içindeyiz. Ama bu süreci parçalayabilecek inançlı, ısrarlı ve kararlı kitleler de var. Bu saldırıları fırsata çevirerek, daha fazla örgütlenmeye ve büyümeye evrileteceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın."