'İstismar tasarısı telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracak'

Meclis gündemine getirilmesi beklenen 'çocuk istismarcısına evlilik affı' tasarısına tepki gösteren Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından Emin Gün, söz konusu tasarının engellenmesi gerektiğini söyledi. 

AKP tarafından hazırlanan 'çocuk istismarcısına evlilik affı'na yönelik yasa tasarısının meclise getirilmesi bekleniyor. Tasarıya tepki gösteren binlerce kadın bir çok ilde sokaklara çıktı. Kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılında Torba Kanun ile çocuklara yönelik cinsel istismara karşı cezayı düzenleyen TCK 103. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına 12 yaş ayrımı, 12 yaş altındaki cinsel istismar suçlarına ağırlaştırılmış cezalar getirildi. 12 yaş sınırının neye göre belirlendiği ise kamuoyuyla paylaşılmadı. 

Kadın örgütleri milletvekillerini yasaya karşı durmaya davet ederken, Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından Emin Gün ise, iktidara seslenerek, "Size bu düzenlemeyi yaptıran motivasyon oldukça tehlikelidir ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğacaktır" dedi. İktidarın ilk yargı paketinde bu konudaki niyetini belli ettiğinin altını çizen  Av. Emin Gün, ilk yargı paketinde Türkiye’de ciddi bir muhalefet yapılmış olsaydı yargı paketinin çıkamayacağını ve şu an yeni yasa tasarısı hakkında konuşulmayacağını belirtti. 

Karşı çıkmak için hala geç kalınmadığını da sözlerine ekleyen Gün, "18 yaşına kadar her bireyin çocuk olduğunu, evlilik müessesesinin yetişkinler için olduğunu, yaşı ne olursa olsun cinsel istismarda rıza aranmayacağını ısrarla, kanun koyucu anlayana ve kabul edene kadar haykırmalıyız. Her ne kadar içeriğini tam olarak bilmesek de planlanan bu düzenlemenin yasalaşması korkunç sonuçlar doğuracak ve büyük çabalar sonunda kazanılan haklarda geri adım atılmasına sebep olacaktır" diye konuştu. 

BU YASA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE KARŞIDIR

Türkiye’de erken yaşta evliliklerin kız çocuklarının yaşamlarında ciddi tahribata neden olduğunu da kaydeden Gün, "Kız çocuklarında erken yaşta evlilik ölüm riskini beraberinde getiren erken hamileliğe sebep olmakta, çocukların eğitim ve oyun haklarını elinden almakta, ciddi sağlık sorunlarını ve psikolojik travmalara sebep olmaktadır. Kız çocuklarının hayatlarını tehlikeye atan ve aynı zamanda toplumsal barışın önemli bir bileşeni olan toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan bu düzenlemeleri kesinlikle kabul etmiyoruz. İktidara sesleniyoruz: size bu düzenlemeyi yaptıran motivasyon oldukça tehlikelidir ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğacaktır" dedi. 

Gün, Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin temel ilkelerine uymadığını, çocuğun yüksek yararının korunması ilkesinin gerek iç hukukta gerekse uluslararası hukukta dikkate alınması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "Kanunlar çocukları koruması gerekirken çocukları kanunlardan da, kanun koyuculardan nasıl koruyacağımızı tartışıyor olmaktan daha kötü ne olabilir bilmiyorum ama tek yolun mücadele etmek ve mücadeleyi de çocukları da katmak olduğunu biliyorum. 

Halihazırda mevcut düzenlemeler bile erken yaşta evliliklerle önlemek için verdiğimiz mücadelede önümüzde ciddi bir engel olarak dururken erken yaşta evlilikleri yasal hale getirmek çocuk istismarının iktidarca olumlu karşılanması ve kabul edilmesi demektir bunu başka şekilde okumak mümkün değil."

198 KADIN ÖRGÜTÜNDEN ORTAK TEPKİ

Nafaka Hakkı Kadın Platformu ve TCK 103 Kadın Platformu da yayınladıkları basın metninde, "İstismar suçunu evlenme koşullu bir düzenleme ile aklamak çocukların tekrar istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkum edilmesi anlamına gelmektedir. AKP’nin "Affı bir defaya mahsus yapacağız" açıklaması, "Bir kereden bir şey olmaz" zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir. 

Çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektedir. Tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırıyoruz" açıklamasında bulundu. 198 kadın örgütü de basın metnin imza atarak bu yasa tasarısına karşı olduklarını belirtti.