'Öcalan'a tecrit savaş demektir'

Barış anneleri, Öcalan'dan haber alınamamasının "topyekün savaşa davetiye" olduğunu belirterek, "Erdoğan ve AKP bunun altında kalır, önderliğimizden haber almak istiyoruz" dedi.

Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, son bir yılda derinleşirken, avukatları, ailesi ve Kürt halkı Öcalan'ın durumunu tecridi aşan "kayıp olma" olarak nitelendiriyor. İstanbul Barış Anneleri inisiyatifi üyesi analar, Öcalan'ın barışın da savaşın da anahtarı olduğunu belirterek, Erdoğan ve AKP rejimine "Öcalan'ın varlığı Kürt halkının varlığıdır" mesajı verdi.

'ÖNDERLİK KÜRT HALKININ İRADESİDİR'

Barış annesi Ezine Dal, son bir yıldır Öcalan'dan haber alınamadığını, yalnızca kardeşinin bir defa görüşme yaptığını hatırlattı. Öcalan'ın halklar için barış ve demokrasinin anahtarı olduğunu belirten Dal "Önderlik, sadece Kürtlerin değil Türklerin de kurtuluşu için önemlidir. Önderliğimize tecrit Kürt halkına tecrittir" diye ifade etti.

Dal, Öcalan'a tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini altını çizerek, AKP-Erdoğan, rejimine şöyle seslendi: "Erdoğan ve AKP kimseyi kandırmasın, kendileri de kanmasın; Kürt halkı direnişçidir, önderliğine sonuna kadar bağlıdır, asla da önderliğinden vazgeçmeyecektir"

Kürt halk önderi Öcalan'ın Kürt halkının iradesi olduğunu kaydeden Dal, Öcalan, olmadan Kürt halkı açısından hiçbir şeyin anlamlı olmayacağının altını çizdi.

'ÖNDERLİK OLMADAN SAVAŞ DURMAZ'

Sakine Güven, tecridin büyük bir zulüm olduğunun altını çizdi. Bu zulmü kendilerine yaşatanlara karşı boyun eğmeyeceklerini kaydeden Güven, Türk devleti ve Erdoğan'a "Kürt halkının sabrını zorlamayın, Kürt halkı size boyun eğmez, Önderliğimiz olmadan ne barış olur ne de akan kan durur" diye seslendi. Kürt halk önderi Öcalan'dan haber alınamadığını, durumun tecrit boyutlarının dışında olduğunu söyleyen Güven, "Biz çok kaygılıyız, hiçbir şekilde haber alınamıyor, önderliğimize ne yapıldığını da bilmiyoruz. Bir an önce önderliğin durumuna ilişkin açıklama yapılmalı ve görüşme sağlanmalıdır" diye belirtti.

'KÜRT HALKI KORKUTULAMAZ'

Emine Erbek, AKP ve Erdoğan rejiminin Kürt halkına korku yolu ile tecridi kabul ettirmeye çalıştığını söyleyerek, Kürt halkını tecride karşı sokakta olmaya davet etti. Kürt halkın korku ile önderliğinden vazgeçmeyeceğine dikkat çeken Erbek, Türk devleti ve Erdoğan'ın tecridi sürdürerek kendi sonunu hazırladığına vurgu yaptı.

DEMOKRATİK KURUM VE PARTİLERE TECRİT ELEŞTİRİSİ

Tecridin bir devlet politikası olarak düşmanca biçimde Öcalan'a uygulandığını anımsatan Güler Buğday, buna karşı HDP ve diğer kurumların ne yaptığının, nasıl bir eylem süreci içerisinde olduğunun önemine dikkat çekti. Halka öncülük etmesi, tecride karşı eylem sürecini başlatması gereken kurumların hareket geçmesi gerektiğini belirten Buğday, tecride karşı tüm siyasi partiler ve demokratik kurumların, dost çevrelerin, Türk aydını ve halkının da bir an önce harekete geçmesi gerektiğini kaydetti. Buğday, şöyle devam etti: "Önder Öcalan'a tecridin sadece Kürtler için değil, Türkler ve diğer halklar açısından da ağır sonuçları oluyor. Bu nedenle tüm halkların ve temsilcilerinin tecride karşı ayağa kalkması gerekiyor. HDP'nin de bu sürece öncülük etmesini istiyoruz" dedi.

Kürt halkının her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunun da altını çizen Buğday, Kürt halkının önderliği için herşeyi yapmaya hazır olduğunu ifade etti.