Öcalan özgür kadına emek verdi

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile 1993’te tanışan ve eğitim alan Besê Erzincan, özgür kadına, ayakları üzerinde durmasına ve ordulaşmasına büyük emek verdiğini söylüyor.

Güneşin izinden yürüyenlerle bir bir tanışırken yolculuğumuzun anlamı her geçen gün daha da derinleşiyor. Bu hafta Şopên Rojê programı aracılığıyla tanıştığımız Besê Erzincan, yaşamında en çok iz bırakan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile anılarından kesitler paylaştı.

OLDUĞU YERDE SEVGİ VARDI

Programa başlamadan önce “Sayın Öcalan’ı bir kelime ya da bir cümle ile ifade etseydiniz nasıl bir şey söylerdiniz?” şeklindeki sorumu, cevabın zorluğunu izah ederek yanıtlamaya başlayan Bası Erzincan, ardından şunları ifade ediyor: “İlk aklıma gelen kelime herhalde ‘sevgi’ olurdu. Olduğu yerde sevgi vardı. Bunu anlamak zor değildi. Özelde kadın arkadaşlara olan emeği, sevginin ifadesiydi. Kendimi hiç kimsenin yanında bu kadar doğal, rahat, sevgi dolu bir ortamda hissetmemiştim.”

YAŞAMIN MERKEZİNDE ÖZGÜR KADIN

Kürt Halk Önderi’nin, özgür kadını yaşamın merkezine aldığını belirten Besê Erzincan, şöyle devam ediyor: “O yüzden de ‘Jin jiyan azadî’ denildiğinde Önderliğin ne kadar değer verdiğini, derinleştirdiğini anlamak mümkündür. Eğitim esnasında da kadın arkadaşları çözümler ve geleneksel yanlarını aşmaları için çabalardı. Yaşamın içerisinde değiştirirdi de. Onun için özgür kadın olmalıydı. Özgür kadın güzelleşebilirdi. Tıpkı Bêrîtan ve Zîlan gibi…”

Programa başlamadan önce sonbaharın verdiği soğuk havanın etkisiyle üşümeye başlamıştık. O yüzden küçük bir ateş yakmaya karar verdik. Ateşin etrafında sohbetimiz daha çok derinleşti ve anılardan devam ettik.

KADIN ORDULAŞMASINA EMEK

Öcalan’ı 1993’te gören ve eğitim alan Besê Erzincan, o dönemki kadın ordulaşmasını anlatıyor: “Heval Bêrîtan’ın 1992’de ihanet karşısındaki direnişinden sonra aslında kadın ordulaşması tartışma temelleri atılmıştı. O yüzden Önderlik de bu konu üzerinde duruyordu. Kadının irade olmasına, kendi ayakları üzerinde durmasına son derece önem veriyordu. Kendimizi geliştirmemiz için büyük emek verirdi.”

Diğer yoldaşları gibi Öcalan’dan bahsederken gözlerindeki derinliği ve yoğunluğu görebiliyorduk. Bu yoğunluk içerisinde kim bilir neler saklıydı. Belki özlem, belki huzur, belki sevgi ve belki de tümü…