ADKH: Kadınlar için safları sıklaştırma zamanı

25 Kasım dolayısıyla açıklama yapan ADKH, "Yeni bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız. Bugün daha fazla yan yana durmanın, kenetlenmenin, safları sıklaştırmanın zamanıdır" dedi.

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "25 Kasım'ın 57. yılını karşılarken; son 57 yıllık tablonun kadınlar açısından esas olarak değişmediğini görmekteyiz. Verilen mücadeleler sonucu yasal kimi haklar kazanılmış olsa da, kadına yönelik toplumsal bakışın esasta değişmediğini evde, sokakta, iş yerlerinde, okulda, fabrikada yani gündelik hayat içerisinde bizzat yaşıyoruz. Temeli özel mülkiyet ve sınıflı toplumların ortaya çıkışına dayanan kadın sorunu ve kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet bu sistem devam ettikçe kendisini sürdürecektir" denildi.
DAİŞ gericiliğinin ve İran'ın kadınlara dönük saldırılarına da dikkat çekilen açıklamada, LGBTİ bireylerin de tecavüz ve şiddete uğradıklarına değinildi.
Açıklamada, Kürdistan'da soykırımcı saldırılarına direnen ve yine kadın gerillalara da şiddetin her türlüsünün yaşatılmak istendiğine vurgu yapıldı.

'KADINLAR DİRENİŞLE SONUÇ ALIYOR'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Kadınlara uygulanan baskı ve şiddet dünya üzerinde artış gösterirken; kadınlar bu şiddete direniş ve mücadeleleriyle cevap vermektedir. Polonya’da kürtaj hakkının tamamen kaldırılmasına karşı kadınlar örgütlü greviyle devlete geri adım attırmışlardır. Arjantin’de kadınların, kadın hakları için uluslararası kadın buluşmasında yaşanan polis ve devlet terörüne diz çöktürmeleri yine kadınların örgütlü mücadelesinin bir sonucudur. 'İnsan hakları, demokrasi, eşitlik ve özgürlük' maskesi arkasına saklanan Avrupa’nın kadınlara dönük uygulamaları iki yüzlülüğünü göstermektedir. Avrupa hapishanelerinde tutuklu bulunan devrimci tutsaklardan Banu Büyükavcı ve Gülaferit Ünsal şahsında politik tutsaklara yönelik uygulanan keyfi hukuksuzluk buna örnektir. Yine Avrupa'ya zorunlu göç etmiş, ülkelerinden uzak yerlerde mülteci kamplarındaki kadınlara yönelik taciz, tecavüz, kaybetmeler ve çocukların ailelerinden koparılarak kaçırılması, çocuk istismarının çoğalması bu iki yüzlülüğe örnektir. Çalışan kadınların 'eşit işe eşit ücret' talepleri bugün de devam etmektedir.
Mirabel Kardeşler'den aldığımız direniş geleneği ve enternasyonal mücadeleyle kadına yönelik bütün baskı, şiddet ve sömürüyü ortadan kaldıracağımız yeni bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız. Bugün daha fazla yan yana durmanın, kenetlenmenin, safları sıklaştırmanın zamanıdır. Hep birlikte alanlarda mücadele etme günüdür.
Avrupa’da yaşayan bütün üye ve taraftarlarımız başta olmak üzere devrimci-demokrat-ilerici herkesi, 25 Kasım vesilesiyle yapılacak olan bütün eylemlere katılmaya, sokaklara çağırıyoruz."