Amara’nın güncesinden devrimin şiiri

‘Devrimcilik tutku işidir’ diyen YJA STAR gerillası Amara Viyan (Rojda Sever), tüm zorluklara karşı direnmeyi bilir. Zoru başardığı, an bir nehir gibi coşan yüreğini açar şiirlerinde. 

Gerilla saflarına 2012’de katılan Amara Viyan, Kürdistan dağlarında en çok da kadın hareketinin öncülüğü ve gücünden etkilenir. Devrimci bir Kürt kadını olarak Heftenîn’e ve yoldaşlarına duyduğu sevgisi, bir çağlayan olur akar mısralara. 

Genç kadın ve erkekler gördük, adım adım bu kutsal topraklarda güneş ve ay ışığında yolcu olan. Tüm zorlukları yenebilecek insanlar. Onlar, gecenin karanlığında yolculuğa başlayan, kışın soğuğunda elleri tetikte halkını koruyan ve her anın yeni tarihi yaratmak olduğunu bilen savaşçılar. Hayatı şiir tadında yaşayan gerillalar. Bunlardan biri de YJA STAR gerillası Amara Viyan (Rojda Sever).

DEVRİM EKSİLMEYEN ŞARKIDIR

Amara Viyan, Türkiye metropollerinde büyür fakat doğduğu Kürdistan’a olan hasreti de onunla büyür. Ailesinin yurtseverliği; diline ve kültürüne bağlılığı, Amara’nın da Kürt Özgürlük Hareketi’ne ilgisini arttırır. Gerilla saflarına 2012’de katılır. Kürdistan dağlarında en çok da kadın hareketinin öncülüğü ve gücünden etkilenir. Devrimci bir Kürt kadını olarak Heftenîn’e ve yoldaşlarına duyduğu sevgisi bir çağlayan olur, akar mısralara. Amara’nın yüreğindekiler bir çığlık misali ses olur ve devrim şiirine başlarken “Devrim bir şarkıdır, dillerden hiç eksilmeden akıp giden bir çağlayan gibidir. Gümbürdeyip sel olan ve insana yeni bir yaşam kazandıran” der.

ZORU BAŞARACAĞINA İNANIR

Sömürgeci, faşist ve katliamcı devlet zihniyetinin yarattığı sahte kimliği reddedip devrimci kimliğini yaratmayı esas alan Amara, her zaman zoru başaracağına inanır. Yaşamın tüm renklerini, yoldaşlarını, devrimin özünü yazmak, dev dalgaları aşarmışçasına heyecanlandırır. Devam eder şiirine: “Devrimi tepeden tırnağa haykıran, coşan ve her zorluğa tahammül ettiren, derinden hissedilen gerçekliklerdir. En ağır acıları bir taze su gibi içiren. Olamayacak olanı olur yaptıran, insanı kendini yeniden yaratabilecek kadar güçlendirebilen bir sohbettir derinden başlayan ve sürüp giden hiç durmak bilmeyen.”

YÜREĞİNİ AÇAR ŞİİRLERİNDE

‘Devrimcilik tutku işidir’ diyen Amara, tüm zorluklara karşı direnmeyi bilir. Zoru başardığı an, bir nehir gibi coşan yüreğini açar şiirlerinde ve sürdürür: “Bir taraftan acının verdiği üzüntü, diğer taraftan devrimcilerin irade yüklü morali. Kim durdurabilir ki bu gümbürdeyen çağlayanı? Kim tutabilirki haykırmış coşmuş delicesine akan seli? Kim yaşanılan bu acımasız gerçekliğin yanında vurdum duymaz kalabilirki? İşte devrim, işte devrimcilik, işte dağ kahramanlarının yalın öyküsü, çıplak gerçekliği. Hani derler ya gerçekler çıplak olmayı sever. Gerçekliğin çıplak olmasının önünü kim alabilirki? Devrim zor olana göğüs gelebilmekse devrimcilik zor olanı başarabilmektir. Hani uçurumun kenarından masmavi suya bakarken başın döner, düşecek gibi olursun ama o kadar güzel bir manzaradır ki yüreğin el vermez bakmaktan vazgeçmeye.”

GERİLMİŞ İPİN ÜZERİNDE

Devrimciliği en anlamlı şekilde yaşamayı esas alan Amara, yaşam aşkıyla ve heyecanıyla Cenga Heftenîn’de yerini alır. Bir kadın olarak egemen ve sömürgeci güçlere karşı direnen Amara, iradeyle savaşmayı bilerek yaşar ve aynı zamanda gerillanın gizemli yönlerini de halkların direniş tarihine not düşer. Amara, şöyle dile getirir: “İki amaç arasında uzun bir ip geçer, o ipin üzerinde yürür, yavaş da olsa emin adımlarla ilerlersin ve bir an seker de düşecek gibi olursun ya, devrimcilik de bir cambaz misali vadinin üzerinde gerilmiş ipin üzerinde seke seke yürümeye benzer. İşte devrim, işte devrimcilik. Gel de kendini bu heyecandan geri tut. Ne var ki ipin üzerinden baş aşağı vadinin derinliklerine düşüp kaybolmak ve belki de paramparça olmak da var. Kimi zamanda vadinin kuytu bir köşesine düşersin sadece kan kırmızıya boyanmış ve nefessiz bir beden bulursun. Nadiren de olsa kimi zaman kan kızıla bulanmış, yara bere içinde ve nefesi olan bir canla karşılaşırsın. O kadar kırmızıya çalar ki o kadar paramparça olmuştur ki zor nefes almasına rağmen devrimi saygıyla selamlar. Devrimci yoldaşlarıma yoldaşça sevgilerimle.”

ÜÇ YOLDAŞIYLA ŞEHADETE ULAŞIR

Amara Viyan (Rojda Sever / Van), Türk savaş uçaklarının Heftenîn bölgesine bağlı Partizan alanına 25 Ağustos akşamı yaptığı saldırı sonucu Agit Çiya (Ahmet Xelat / Zaxo), Kendal Suruç (Mehmet Kaya / Urfa) ve Zagros Rojhilat (Burhan Alinecat / Xoy) ile birlikte şehadete ulaştı.