Auschwitz’ten sağ kurtulan sanatçıdan Efrîn için çağrı

Cumartesi günü Berlin’de Efrîn için düzenlenecek kitlesel gösteri için çağrı yapan isimlerden birisi de Nazi rejiminin on binlerce Yahudi’yi katlettiği Auschwitz toplama kampından sağ kurtulan sanatçı Esther Bejarano.

Türk devletinin ve çetelerinin Efrîn’e yönelik saldırıların yoğunlaştığı günlerde Almanya’da bilim insanları, sanatçılar, hukukçular, parti/sendika temsilcileri bir araya gelerek Efrîn'de Demokrasi ve Barış İttifakı kurmuştu. Türk devletinin saldırıları karşısında direnen Efrîn için derhal harekete geçilmesini talep eden inisiyatifin çağrıcıları arasında uluslararası arenada tanınmış birçok isim öne çıkıyor.

İttifakın çağrıcı isimlerden birisi de sadece 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın değil, Avrupa’nın da yıkımına neden olan Nazi rejiminin yaşayan kurbanlarından birisi olan Esther Bejarano. Nazilerin ailesini katlettiği Bejarano, genç bir kadınken toplama kamplarına gönderilmiş, fabrikalarda zorla çalıştırılmış ve Auschwitz toplama kampında kız çocukları için orkestra kurarak hayata tutunmaya çalışmıştı.

Şu anda 93 yaşında olan “Bu dünyada Naziler oldukça şarkı söylemeye devam edeceğim” diyen ve Bejarano, Erdoğan rejiminin Efrîn’e yönelik işgal ve saldırılarının derhal son bulmasını talep ediyor. Aynı zamanda Uluslararası Auschwitz Komitesi Başkanı olan ve anti-faşist kimliğiyle tanınan sanatçı Bejarano, Cumartesi günü Berlin’de düzenlenecek kitlesel Efrîn yürüyüşü için de çağrı yapan isimlerden biri oldu.

Efrîn'de Demokrasi ve Barış İttifakı’na son olarak destek veren isimler arasında Almanya’nın Birleşmiş Milletler’deki diplomatlarından Hans-Christof von Sponeck de yer aldı. Öğretmenler sendikası GEW’in birçok şubesi, Almanya’nın önde gelen sendikası IG Metall’in Berlin temsilciliği, çevre kuruluşları, insanları hakları örgütleri, parti temsilcileri, milletvekilleri, kadın haklarını savunan organizasyonlar, sinemacılar, gazeteciler ve hukukçuların destek verdiği ittifak özet olarak şu çağrıyı yapıyor:

'TÜRK ORDUSU EFRÎN’DE ETNİK TEMİZLİK YAPIYOR’

“Türk ordusu, Özgür Suriye Ordusu etiketini kullanan İslamcılar ile birlikte, Suriye sınırları içindeki bir bölgeye karşı işgal savaşı başlatıyor. Efrîn’i işgal etmek ve etnik temizlik yapmak için düzenlenen bu saldırı dalgası, uluslararası hukukun açık bir şekilde ihlâlidir ve bu şekilde adlandırılarak mahkûm edilmelidir. Buna ek olarak, NATO ortağı Türkiye ve İslamcı müttefikleri bu suçları Alman Leopar II tankları ve silahları ile işliyorlar.

Alman üretimi olan bu silahlarla sadece sivil halk katledilmiyor, aynı zamanda DAİŞ’i yenerek başkenti Reqa’yı da özgürleştiren ve dolayısıyla Almanya’yı da bu gericilikten kurtarıp güvenliğini sağlayan, kadın erkek tüm Kürt savaşçılar da hedef seçiliyor, katlediliyor.
Efrîn, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nu oluşturan demokratik olarak kendi kendini yöneten üç kantondan biridir.

Türkiye'de bu savaşa karşı olan ve barış için konuşan herkes ‘teröristler ve hainler’ olarak etiketlenmiştir. Şimdiye kadar Türkiye’de, Efrîn'e yönelik işgal savaşına karşı kamuya açık veya sosyal medya üzerinden konuştukları için 600'den fazla kişi tutuklandı. Bu yüzden de Erdoğan'ın savaşına karşı ses çıkarmak büyük önem kazanıyor. Efrîn’de Demokrasi ve Barış İçin İnisiyatifi olarak herkesi dayanışmaya çağırıyor ve Almanya Federal Hükümetinden şunları talep ediyoruz:

1- Türk ordusunun Efrîn’e yönelik uluslararası hukuka aykırı saldırısını sona erdirmek için BM, AB ve NATO nezdinde acil önlemler alınmalı.

2- Almanya Türkiye’ye ve diğer otokrat rejimlere silah ihracatını sona erdirmeli.

3- 2015 yılında ara verilen Kürt-Türk barış görüşmelerinin yeniden başlaması yönünde diplomatik ve siyasi girişimlerde bulunulmalı.

4- Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu tanınmalı ve demokratik özerk yönetim desteklenmeli.

5. Efrîn kantonuna, özellikle de yaralı ve mültecilere insani yardım götürülmeli.

Taleplerimizin kabul edilmesini sağlamak için ve Efrîn'deki demokrasi ve barışı desteklemek adına beraber sokaklara çıkma ve Türk devleti saldırganlığını protesto etmeye çağırıyoruz. Bütün demokratik kurumları ve örgütleri, savaş karşıtı, ekolojist hareketleri ve kadın hareketlerini, sendikaları ve bireyleri bu çağrımızı desteklemeye ve yaygınlaştırmaya davet ediyoruz.”