'Aydınlık bir yol varsa o da İmralı’dan geçiyor'

Öcalan üzerindeki tecridi kırmak ve özgürlüğünü sağlamak amacıyla başlatılan açlık grevleri dalga dalga yayılıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü kendi özgürlüğü olarak gören kadınlar, “Önümüzde aydınlık bir yol varsa o da İmralı’dan geçiyor” dedi.

Kürt Halk Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit 5 Nisan 2015'ten bu yana ağırlaştırılarak devam ediyor. Öcalan hakkında sosyal medyada yaşamını yitirdiğine dair çıkan haberler ise Kürt halkı ve dostlarını kaygılandırmaya devam ediyor. Öcalan'ın yaşamından endişe duyan Kürt halkı Türkiye, Kürdistan ve Avrupa kentlerinde eylemselliklere başladı. Öcalan'ın üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması ve özgürlük koşullarının sağlanması amacıyla Kürt halkı tarafından başlatılan açlık grevleri ise kent kent yayılarak ‘özgürlük grevlerine’ dönüştürüldü.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevine başlayan Mardinli kadınlar da tecridin bir insanlık suçu olduğunu dile getirerek herkesi ‘özgürlük’ eylemlerine destek vermeye çağırdı.

‘ALANLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Yapılan eylemler ile ilgili konuşan DBP Mardin İl Eş Başkanı Şaha Memiş, OHAL adı altında tüm muhalif kesimlerin sesinin kısılmak istendiğine dikkat çekti. Ülkede yaşanan kaos ortamının bitmesinin ancak Öcalan'ın özgürlüğü ile mümkün olacağının altını çizen Şaha, İmralı kapılarının derhal açılması gerektiğine vurgu yaptı.

Şaha Memiş, "Tecrit insanlık suçudur, Sayın Öcalan'a yapılan tecrit sadece ona yapılmış bir şey değildir. Sayın Öcalan şahsında tüm Kürt halkına tecrit uygulanmaktadır. Bunun için bu eylemlere başladık ve eylemlerimizin devamını getireceğiz. Biz bu eylemleri başlattığımız günlerden bu yana Valilik şehre 3 aylık eylem yasağı koydu. Bu yasaklar ile birlikte bütün demokratik haklarımız elimizden alınmak isteniyor. Biz her türlü eylemler ile alanlarda olmaya devam edeceğiz" dedi.

Bu tecride karşı halkın sessizliğinin de bir an önce son bulması gerektiğini dile getiren Şaha Memiş, " Sadece Türkiye değil bütün dünya biliyor ki, çözüm için tecridin kalkması gerekiyor. Bir görüşme yapılırsa eminim bir yol ve güzergâh belirlenecektir. Bu olmadığı sürece bu baskılar ve kaos ortamı asla bitmeyecek. Sistem gücünü baskılar ile göstermeye çalışıyor. Ancak halk buna karşı sessizliğini bozarak gereken cevabı yeniden ortaya koyacaktır" diye konuştu.

‘KADINLAR SES ÇIKARSIN’

Nusaybin'de başlatılan açlık grevine katılan Leyla Şaman ise tecride karşı özellikle kadınların mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.

Kürt halkı ve kadınları olarak hayata geçirilen tecrit politikasına karşı eylemselliklerini büyüteceklerini kaydeden Leyla, tüm muhalif kesimlere ve tüm kadınlara tecride karşı mücadele etme çağrısında bulundu. Leyla Şaman, "Sayın Öcalan'dan sağlıklı haber alıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Ya İmralı kapıları açılacak görüşmeler sağlanacak ya da Kürt halkı alanlara akacak. Barışın tek gücü olan Sayın Öcalan'ın tecrit koşullarında tutulması kabul edilemez. Sadece biz Kürtler değil bütün dünya onun felsefesini kabul ediyor. Biz kan dökülmesini insanların ölmesini istemiyoruz. Biz kadınlar bu süreçte elimizden ne geliyorsa yapacağız. Buradan bütün kadınlara yanımızda durma çağrısı yapıyoruz. Çünkü önümüzde aydınlık bir yol varsa o da İmralı’dan geçiyor. Bu tecride sessiz kalmayalım" diye konuştu.