Ayşe Deniz'in mücadele arkadaşları, "Destan'ın kırmızı fularını elimizden düşürmeden Rojava Devrimi'nde yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) savaşçısı ve taktığı kırmızı fularla Gezi Direnişi'nin simgesi haline gelen Ayşe Deniz Karacagil (Destan Yörük), Enternasyonalist tabur içerisinde Rakka'nın özgürleştirilmesi hamlesinde DAİŞ'e karşı en ön saflarda yer aldı. MLKP/KKÖ (Komünist Kadın Örgütü) savaşçısı Ayşe Deniz, 29 Mayıs 2017'de Rakka'nın özgürleştirilmesi hamlesi sırasında YPG savaşçıları Mixçilo Çekdar, Egid Urmiye ve Delîl Kobanê ile birlikte yaşamını yitirdi. Kobanê'de gerçekleşen cenaze törenine Kürdistan'ın dört parçasından insan aynı alana aktı. Savaşçılar, askeri törenle son yolculuklarına uğurlanırken, törene YPG, YPJ, MLKP, KKÖ, THKP-C MLSPB, BÖG, TKP/ML TİKKO savaşçılarının yanı sıra Ayşe Deniz'in ailesi, Şehit Aileleri Kurumu, TEV-DEM, Kongra-Star, SYPG, Jinên Azad Sosyalist, Kanton yönetimi, Rojava Gençlik Birliği (YCR) temsilcileri ve Kobanê halkı ile birlikte binlerce kişi katıldı.

Özgür dağlardan sonra yüzünü Rojava Devrimi'ne çeviren Ayşe Deniz'i şehadetin birinci yılında yoldaşları anlattı.

MLKP Sözcüsü Beritan Asya, "Öncelikle tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyorum. Rojava devrimini gerçekleştirmek için binlerce özgürlük savaşçısı canını siper ederek bu devrimi gerçekleştirdi. Yine bu devrim değerlerini korumak için de binlerce özgürlük savaşçısı gözünü kırpmadan canı pahasına devrimin takipçileri oldu. Destan Yörük arkadaşımız da bu binlerce özgürlük savaşçılarından bir tanesiydi" dedi.

'DESTAN’IN KIRMIZI FULARINIZ ELİMİZDEN DÜŞÜRMEYECEĞİZ’

Beritan Asya, Ayşe Deniz'i anlatmaya şöyle devam etti: "Destan Türk devletinin zorundan yönünü özgür dağlara oradan da Rojava Devrimi'ne verdi. 2013 yılında AKP faşizmine karşı tüm halklar ayaklandığı zaman Destan Yörük de Gezi de direniş sembollerinin arasında yer alıyordu. O direnişte kırmızı fularıyla tanındı. 'Kırımızı fularlı kız' olarak direnişe rengini veren Destan, Türk devletinin ve AKP faşizminin hedefi oldu. Destan, AKP faşizmine boyun eğmedi, zindanlarından çıktığı gün ideolojik bir cevap olarak özgür dağlara yöneldi. Ardından Rojava Devrimi'ne katıldı. Destanı Destan yapan onun inancının büyüklüğü oldu. Kendisi de Rojava Devrimi'ni kadın devrimi olarak ele aldı. Rakka DAİŞ merkezi olarak tanımlandı. Kürt kadın savaşçıların öncülüğünde yüzlerce kadın Rakka'yı özgürleştirme mücadelesine katıldı. Onlarca şehit kahraman kadınların direnişi sayesinde Rakka özgürleştirildi. Bugün Rojava devrimi Revanlardan Destanlara ve Avestalara kadar devam ediyor. Biz de şehit Destan şahsında tüm özgürlük savaşçılarına Sosyalist Kadınlar olarak özgürlük mücadelemizin sözünü yeniliyoruz. Destanların inançlarıyla, mücadele miraslarıyla Rojava devrimini başaracağız. Nasıl ki Destanların anısına DAİŞ'in başkenti Rakka'yı aldıysak o inanç ve kararlılıkla bugün Efrîn'i de Türk devletinden alacağız. O ruhla başaracak ve özgürleştireceğiz. Destan'nın kırmızı fularını elimizden düşürmeden Rojava Devrimi'nde yükseltmeye devam edeceğiz. Şehitler ölümsüzdür."

‘ONUN MÜCADELESİ BİZİM İÇİN ÖRNEKTİR’

Mücadele yoldaşlarından YPJ'li Sorxwîn Rojava ise Ayşe Karacagil için şu değerlendirmede bulundu: "Bir YPJ savaşçısı olarak bütün Rojava Devrim şehitlerini saygıyla anıyorum. Destan arkadaş Türk asılı bir yoldaş olarak gelip Rojava Devrimi'nde yerini aldı. Türk devleti onu direnişinden dolayı cezaevine koymuştu. Ama o boyun eğmemiş kırmızı fularıyla dağlara çıkmıştı. Çünkü düşman gerçekliğini özelde de Erdoğan gerçekliğini iyi çözmüştü. Önder Apo'nun özgür düşüncesi onu dağlara çekti. Rakka hamlesinde hem Ezîdi hem de Arap kadınlarının özgürleştirme mücadelesinde yer aldı. DAİŞ vahşetine karşı korkusuzca direndi. Onun kişiliği ve mücadelesi binlerce kadına örnek oldu ve binlerce kadının yüreğinde yer edindi. Merasiminde annesi konuştu 'Kızım ölmedi' dedi. Onu Kürdistan ve Önder Apo'ya hediye ettiğini söyledi. Onun mücadelesi bizim için örnek bir mücadeledir. Onun gibi kahraman kadınların mücadelesini devam ettirmek biz YPJ savaşçılarının görevidir. O nasıl düşman gerçekliğini tanıyıp ona göre mücadele ettiyse biz de düşman gerçekliğimizi unutmadan Önder Apo'nun özgürlük düşüncesiyle mücadelemizi devam ettireceğiz. Şehitlerimizin mücadele yolu bizim de mücadele yolumuz olacaktır.

‘KİRLİ SİYASETİ TANIDI VE ONA KARŞI ÖZGÜRLÜK EYLEMİNE GEÇTİ’

Mücadele yoldaşlarından Aveşta Qeremux da şöyle değerlendirdi. "Şehit Destanı ve tüm devrim şehitlerinin saygıyla anıyorum. Destan yoldaşımız Erdoğan'ın kirli siyasetini tanıdı ve ona karşı özgürlük eylemine geçti. Boyun eğmeyen yoldaşımız özgürlük dağlarına çıkarak isyanını taçlandırdı. Türk devleti onun küçük yaşına bakmadan ona büyük ceza verdi. Çünkü düşünceleri büyüktü. Önder Apo'nun düşüncesiyle bütün kadınların özgürleştirilmesi gerektiğini kavradı. Ardından tüm kadınların özgürlüğü için mücadelesini sürdürdü. Büyük özgürlük mücadelesiyle hamlelerde yerini aldı ve DAİŞ'in merkezi olan Rakka'yı özgürleştirme hamlesinde de yerini aldı. Ben bir mücadele yoldaşı olarak onunla gurur duyuyorum. Çünkü etnik farkına bakmadan kadınların özgürlüğü için savaştı. Onun mücadelesi ve direnişi bizim yolumuz olacaktır."