BM tarafından Kenya’nın başkenti Nairobi’de başlayan üç günlük konferansta, dünya üzerindeki en önemli sorunların başında gelen nüfus artışı ile kadın hakları konuları ele alınıyor. Kadına karşı şiddet ve anne ölümlerinin önlenmesi gibi konularda çözüm önerilerinin tartışılacağı konferansta, kadınların haklarının güçlendirilmesine yönelik öneriler hakkında fikir alışverişinde bulunuluyor.

‘ÇOCUK SAYISI VE ZAMANINI BELİRLEMEK İNSAN HAKKIDIR’

165 ülkeden 6 bine yakın uzman ve kurum ile hükümet temsilcilerinin katıldığı konferansta konuşan BM Genel Sekreter Vekili Amina Mohammed, başta Afrika ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde kadın ve çocuk sağlığına yönelik bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı.

Mohammed, kadınların çocuk yapacağı zamanı ve kaç çocuk yapacağını kendilerinin belirlemesinin ‘en doğal insan hakkı’ olduğunun altını çizdi.

Konferansta söz alan Danimarka Veliaht Prensesi Mary Elizabeth ise, doğum kontrolü ve cinsel yaşam hakkında bilgilendirilmenin önemine dikkat çekti. Mary Elizabeth, her ne kadar kolay olmasa da üreme sağlığı ve hakları üzerine konuşulabilmesi gerektiğini dile getirdi.

Konferansta Almanya adına konuşan Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Maria Flachsbarth da dünyanın en temel sorunlarının başında nüfus artışının geldiğini söyledi. Flachsbarth, kontrol edilemeyen nüfus artışının kalkınma politikalarındaki tüm amaç ve başarıları zora sokar nitelikte olduğunun altını çizdi.

DİNİ GRUPLARDAN PROTESTO

Küresel ısınmaya neden olan aşırı tüketim bir yana artan nüfusun dünya kaynaklarının daha hızlı tükenmesine yol açmasına rağmen bu konuda önlem alınmasına karşı çıkan gruplar da bulunuyor. Nairobi’deki konferansın düzenlendiği bölgede Hristiyan dini gruplara mensup bireyler tarafından protesto gösterileri düzenlendi.

NEDEN ÖNEMLİ?

Küresel ısınmanın önlenebilmesi ve kaynakların sürdürülebilir bir biçimde kullanımı için nüfus artışının önlenmesi oldukça önemli görülüyor. Halen 7,6 civarında olan dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyara yaklaşacağı tahmin ediliyor.

Afrika’da ise 1,3 civarında olan nüfusun 2050’ye kadar iki katına çıkabileceği öngörülüyor. Bu ise yüz milyonlarca kişinin yoksulluk içinde yaşadığı kıtada ciddi bir gıda sorununun yaşanması anlamına geliyor.

Nairobi’de düzenlenen konferansın hedefleri arasında 2030 yılına kadar anne ölümlerinin sonlandırılması; kadına yönelik şiddetin sonlandırılması ve tüm kadınların doğum kontrol yöntemlerine erişiminin sağlanması da bulunuyor.

GÜNDE 800 ANNE ÖLÜMÜ YAŞANIYOR

Her ne kadar anne ölümlerinde son 30 yıla oranla ciddi bir düşüş yaşansa da halen her yıl 300 bine yakın kadın hamilelik veya doğum esnasına hayatını kaybediyor. Bu oran 1990 yılından bu yana yüzde 45 azaldı.

BM Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından yapılan hesaplamalara göre, doğum kontrolü, anne ölümlerinin önlenmesi gibi öne çıkan hedeflerin gerçekleşebilmesi için 2030’a kadar en az 264 milyar dolar gerekiyor.