Cumartesi Anneleri, İbrahim ve Edip Çelik için buluştu

Cumartesi Anneleri, 10 Temmuz 1994’te Batman’da gözaltına kaybedilen baba-oğul İbrahim ve Edip Çelik’in akıbetini sordu.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanması talebiyle yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri'nin 746’ncı buluşmasının Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilmesi yine engellendi. Polis ablukasına rağmen İnsan Hakları Derneği (İHD) binası önünde bir araya gelen kayıp yakınlarına, HDP Milletvekili Oya Aslan, CHP Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu'nun yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi.

‘CEZASIZLIK, YENİ KAYBETMELERE ORTAM YARATIYOR'

Bu haftaki açıklamayı okuyan gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, gözaltında kaybetme suçunun, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Ocak, Türkiye’de suçun takibatının engellendiğini, etkin soruşturma yürütülmediğini, zaman aşımının yargılanmayı engellemek için kullanıldığını söyledi.

HİKÂYELERİ

Ocak, baba-oğul İbrahim ve Edip Çelik’in hikâyelerini şöyle anlattı:

"50 yaşındaki İbrahim Çelik, Batman'ın Soğuksu Mezrası'nda yaşıyor ve tarımla uğraşıyordu. 10 Temmuz 1994 gecesi İbrahim Çelik'in evine maskeli ve silahlı 4 kişi geldi. Yer göstermesi bahanesiyle İbrahim Çelik fi yanlarında götürdü. Durumdan şüphelenen 19 yaşındaki Edip Çelik de babasını yalnız bırakmamak için peşlerinden gitti. Baba oğuldan bir daha haber alınamadı.

Eşi ve oğlundan haber alamayan Merese Çelik, onların bulunması için emniyete ve jandarmaya başvurdu. Hizbullahçı Talat Rüzgâr, Aziz Önlük, İlhan Önlük, Resul Güneş ve Çetin Dursun isimli kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak bütün başvuruları sonuçsuz kaldı. 25 yıldır İbrahim ve Edip Çelik dosyasında hukuk işletilmedi. Devleti yönetenlere sesleniyoruz: İbrahim ve Edip Çelik gözaltında kaybedildiler. Uluslararası hukuka göre devletin görevlendirmesi, desteği ile hareket eden kişi ya da grupların, insanları gözaltına alarak veya kaçırarak özgürlüklerinden mahrum bırakması ve akıbetlerini gizlemesi gözaltında kaybetme suçu kapsamındadır. Devlet yetkililerinin, göz yumma şeklinde bile olsa, bu alıkonulmaya dâhil olmaları devletin gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğuna işaret eder.”

'HİZBULLAH-DEVLET' İŞ BİRLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Batman’ın 1990'lı yıllarında Hizbullah'ın üssü konumunda olduğuna dikkat çeken Ocak, devlet tarafından kollanan ve desteklenen Hizbullah’ın, Batman-Silvan-Amed üçgeninde binlerce cinayet işlediğine işaret etti. Çeteye verilen devlet desteğinin bizzat Meclis Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu raporunda da yer aldığını belirten Ocak, “Raporda dönemin Batman Emniyet Müdürü Öztürk Şimşek, 'Ne yazık ki, Hizbullah Örgütü mensupları bir dönem askerlerden yardım gördüler. Buradaki bazı askeri birliklerde silahlı eğitim yaptılar, lojistik destek gördüler' diyordu" şeklinde konuştu.

ANNE TEPE: HAKİKAT VE ADALET İÇİN...

Açıklamanın ardından duygulanan İbrahim Çelik’in kızı ve Edip Çelik’in kardeşi Ferya Çelik, konuşma yapamadı. Onların yerine söz alan gözaltında kaybedilen Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe ise şöyle konuştu: "25 yıldır kayıplarımızı arıyoruz. 25 yıldır babamız, oğlumuz, eşlerimiz, kızlarımız kayboldu. Kuşaktan kuşağa mücadele ediyoruz. Hakikate, adalete elimizi uzattık ama onlar ellerini bize uzatmadılar.

Şimdiye kadar onların mücadelesini devam ettiriyoruz. Hakikati ve adaleti istiyoruz. Neden Galatasaray'ı yasakladılar? Orada sadece çocuklarımızı istiyorduk, orayı geri alıncaya kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımızın katillerini sormaya devam edeceğiz; adalet önünde yargılasınlar istiyoruz."