Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi 23’üncü yılında

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınları akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin cezalandırılması için verdiği mücadele 23’üncü yıldönümünde Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

Çok sayıda milletvekili, siyasi parti, demokratik kitle örgütünün katıldığı etkinlikte, mesaj gönderen gözaltında kaybedilen simge isimlerinden Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, Cumartesi Anneleri için Galatasaray Meydanı’nın önemini, “Bu meydan mezar oldu mezarsız annelere” diyerek özetledi.

Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin ve belli olan faillerin cezalandırılması için 27 Mayıs 1995’te başlattıkları mücadelenin 23’üncü yıldönümünde Galatasaray Meydanı’nda etkinlik düzenlendi. Gözaltında kaybedilen insanların fotoğraflarının ve 23 rakamının mumlarla yazıldığı etkinliğe, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, HDP İstanbul milletvekili adayları Ali Kenanoğlu, Tülay Korkutan ve çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünü katıldı.

Etkinlik, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplar Komisyonu üyesi Sebla Arcan yaptığı konuşmayla başladı. 23 yıldır, gözaltına kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması talebiyle Galatasaray Meydanı’na oturduklarını hatırlatan Arcan, “Onca insanın gözaltında kaybedildiği bir korku ikliminde korkmuyoruz, bu yaptıklarınızı kanıtsamıyoruz ve bu politikalarınızı reddediyoruz diyerek çıkmıştık Galatasaray’a. 23 yıl boyunca bu meydanda ısrara ve inatla Türkiye’nin ve dünyanın en uzun erimli itaatsizlik eylemini gerçekleştirdik” dedi. Üç kuşaktır Galatasaray Meydanı’nda mücadele ettiklerini vurgulayan Arcan, “Önce anneler çıktı bu alanlara sonra çocukları şimdi ise torunlar” diye konuştu.

‘BU MEYDAN MEZAR OLDU MEZARSIZ ANNELERE’

Rahatsız olduğu için etkinliğe gelemeyen Galatasaray Meydanı’na ilk çıkan annelerden gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ise mesajı gönderdi. Kızı Maside Ocak tarafından okunana mesajda anne Ocak Galatasaray Meydanı’nın kendisi için taşıdığı anlamı şöyle anlattı: “Evladını arayan ilk ben değilim. Son olsun istedim. Hiçbir evlat işkence görmesin, öldürülmesin. Hiçbir anne evladını kimsesiz mezarlarda aramasın istedim. 3-4 kayıp yakını, ailem ve bizi destekleyenlerle birlikte tam 23 yıl önce bu meydana geldik. Bu meydan okul oldu bize. Bu meydan mezar oldu mezarsız annelere. Bu meydanda dertlerimizi söyledik; birbirimize sarıldık. Bu meydanda her bir araya gelişimiz, bizim için umuttur. Ancak 23 yıldır evlatlarımızı gözaltında kaybedenler hala elini, kolunu sallayarak geziyor. İşte bu yüzden biz bu meydandan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Galatasaray bizimdir. Evladını, eşini, babasın, kardeşini, dedesini, ninesini, arayanlarıdır. Tüm kayıplarımızın bir mezarı olana kadar, herkese, her kapıya, her meydana adalet gelinceye kadar susmuyorum ve unutmuyorum. Sizde unutmayın. Sakın susmayın çünkü susarsak, unutursak adalet hiç gelmeyecek.”

SON KEMİK BULUNANA KADAR…

Emine Ocak’ın mesajından sonra gözaltında kaybedilenlerin aileleri teker teker söz aldı. İlk sözü alan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, 23 yıldır seslerini ülkeyi yönetenlere duyuramadıklarını vurgulayarak, “Çok üzgünüz, sözün bittiği yerdeyiz artık bizden sonra konuşacak gençler olacak” dedi.

12 Eylül’de gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren, annelerin yıllardır evlatlarımız nerede sorunusun cevabını aradıklarını vurgulayarak, “Annelerimiz evlatlarımız nerede, onlara ne yaptınız? diye sordular. Biz onlardan devralmıştık ve yıllarca aynı soruyu biz sorduk. Şimdi sorma, sorgulama ve adalet arayışını bizden sonraki çocuklarımıza bırakıyoruz. Sormaktan hiç vazgeçmeyeceğiz; en son kemiğimiz bulunana kadar devam edeceğiz” diye konuştu.

‘BARIŞ İÇİNDE YAŞAMIN YOLU HESAPLAŞMAK GEÇİYOR’

Gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’ın kızı Selda Taşkaya, huzur ve barış içinde bir arada yaşamının yolunun yüzleşmek ve hesaplaşmaktan geçtiğini kaydederek sözlerine başladı. Bunun için önce gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin ve belli olan faillerinin açıklanması gerektiğinin altını çizen Taşkaya, “Biz 23 yıldır bu meydanda bunu anlatmaya çalıştık. 23 yıldır bu meydanda şu anda hayata olmayan babaannemle başlayan, annemin devraldığı ve üçüncü kuşak olarak benle devam ediyor bu mücadele. Sonuçlanmadığı taktirde bu mücadele benim çocuklarımla da sürecek” diye konuştu.

‘SİZLER BAŞINIZI YASTIĞA RAHAT KOYANA KADAR DİRENECEĞİZ’

Gözaltında kaybedilen Fehim Tosun’un kızı Besma Tosun ise, mücadeleyi ve direnmeyi bu meydanda öğrendiklerini ifade ederek, “Bugün annelerimiz kayıplarımızı istiyoruz diyerek bu meydana çıktı. 23 yıl önce bugün ikinci kuşak devamcısı olarak biz bu meydandayız. Bugün de zor burada olmak. Bir kez daha bu mücadeleyi öğreten annelerimize söz veriyoruz. Nasıl ki cezasızlık ve kötülük iktidarlardan iktidarlara devrediyorsa, bizim mücadelemiz de kuşaktan kuşağa devam edecek. Annelerimize söz veriyoruz, sizler başınızı yastığa rahat koyana kadar biz de direnmeye devam edeceğiz” dedi.

‘VAZGEÇERSEK EVLATLARIMIZ O ZAMAN KAYBOLACAK’

Konuşmaların ardından Cumartesi Anneleri adına açıklama Sebla Arcan tarafından okundu. 27 Mayıs 1995’den beri her cumartesi saat 12.00’de ellerinde kayıplarımızın fotoğrafları ve kırmızı karanfillerle Galatasaray Meydanı’nda oturduklarını hatırlatan Sebla, şöyle konuştu: “Cezasızlık adaletsizlik üreten bu sistemin bütününde idari ve yasal değişikliler yapılsın. Cezasızlık politikasına son verilerek, bu suçların failleri görünür kırılsın. Devletin kaybettiği çocuklarımızın failleri yargılansın. Hakikat ve adalet hakkımız yasal güvence altına alınsın. Türkiye, imzalaması gereken uluslararası sözleşmelerini imzalasın.”

Hakikat ve adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Arcan, “Biliyoruz ki biz vazgeçersek evlatlarımız o zaman kaybolacak ve insanlık onuru o zaman yara alacak. Biz bu topraklarda yaşayan herkese sesleniyoruz. Yok edilmek istenen evlatlarımız değil, insanlığın vicdanıdır. İnsanlık onurunu hedef alan bu suç karşısında susmayın. Kayıplar mücadelesini destekleyin. Hakikat ve adalet talebimize sesinizi katın” çağrısında bulundu.