Cumartesi Anneleri: Özgür Gündem'in yanındayız

Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarını sürdürdükleri eylemlerinde Özgür Gündem'e destek verdi. Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için adalet arayışlarını sürdürüyor.

Galatasaray Meydanı'nda 595'inci haftada bir araya gelen anneler, 'Failler belli, kayıplar nerede' pankartı altında kayıplarının fotoğraflarını taşıdı. Eyleme CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve çok sayıda kişi katıldı. Bu haftaki eylemde, 20 Ağustos 1992 yılında Şirnak’ta gözaltına alındıktan sonra kaybettirilen Mehmet Ertak'ın akıbeti soruldu.

ÖZGÜR GÜNDEM'E DESTEK

Eylemde, konuşan, 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, basına karşı komple bir baskı politikası uygulandığını söyledi. Ocak, "Yazarlar tutuklanıyor, hapse atılıyor, bir burada bir kez daha haykırıyoruz. Bu suçlardan arınmanız için özgürlükleri güvence altına almanız lazım. Buradan dün tutuklanan Aslı Erdoğan'ın yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz" diye konuştu. 

Tanrıkulu da Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasına ve yazar Aslı Erdoğan'ın tutuklanmasına tepki gösterdi. Tanrıkulu, "Şimdiki OHAL uygulamaları geçmiştekini aratmıyor. Yine işkence, yine uzun gözaltı ve kayıp iddiaları var. Dahası eylemi sadece düşünmek ve yazmak olan yazarlarımız, Aslı Erdoğan gözaltına alınarak tutuklanıyor ama umudumuzu kaybetmeden hem kayıp yakınlarımızın hem de insan hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. 

'AİLE BASKI VE TEHDİT ALTINDA'

Şırnak'ta 20 Ağustos 1992 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Ertak'ın oğlu Servet Ertak ise şunları söyledi: "Tarihimizde bu kadar acı olay varken neden hâlâ eski yöntemlerle devam ediliyor? Daha kaç tane canın gitmesi gerekiyor? Çok mu hoşlarına gidiyor her cumartesi burada toplanılması? Bu insanlar bu ülkenin vicdanıdır. Sevdiklerimiz bir daha geri gelmeyecek, biliyoruz. Kömür ocağında çalışan bir babanın oğluyum. İnsanlık adına mücadele eden bu insanlara zarar vermeyin artık."

Cumartesi İnsanlarından Mukaddes Şamiloğlu ise haftanın basın metinin okudu. Şamiloğlu, Ertak Ailesi'nin baskı ve tehdit altına olduğunu hatırlatarak, "Ertak, 3 arkadaşı ile işe gitmek için yola çıktığında gözaltına alındı. Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğüne tanıklık edenlerin beyanları ise dikkate alınmadı. Olay soru önergeleri ile Meclis'e taşındı fakat gözaltına alındığı inkar edildi" dedi.

'DEVLETİN SORUMLULUĞU TESCİLLENDİ'

Dönemin JİTEM personeli Murat İpek'in yaptığı itiraflarda Ertak'ı gözaltına alan kişinin Şırnak Emniyet Müdürü Necati Altuntaş ve Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Mehmet Kaplan'ın olduğunu bilgisini anımsatan Şamiloğlu, şöyle devam etti: "İç hukukta sonuç alınmayan dosya avukat Tahir Elçi tarafından AİHM'ne taşındı. AİHM, Mehmet Ertak'ın gözaltında ölümünden ve bedeninin kaybettirilmesinden hükümetin sorumlu olduğu ve buna devlet yetkililerinin neden olduğu sonucuna vararak Türkiye'yi oy birliği ile mahkum etti.

Mehmet Ertak'ın akıbeti açıklanıncaya ve onu kaybedenler evrensel hukuka uygun olarak yargılanıncaya kadar bu dosya bizim için kapanmayacak."