Dağların Delalı

Delal Amed, başı dik bir komutan, devrime adanan bir ömürdü. Bu büyük şehadet karşısında mücadelesini yükseltmekten başka bir sorumluluk düşmüyor bize.

Kürt kadınlar, tarihleri boyunca zulme bir an bile tereddüt etmeden başkaldırdı. Besê’nin Zarîfe’nin Perihan’ın geleneğini yollarını aydınlatan bir fener olarak devralan kadınlar, yurtseverlik özlerini bir muska gibi boynunda taşıyarak yürüdü. Ana Tanrıça kültürü, Kürt kadını şahsında  böyle bugüne ulaştı.

Delal Amed tüm bunları kendi özünde taşıyan bir gerilla. Delal şahsında Kürt kadınının direniş ruhu ve doğal toplum özü bir yaşam tarzı olarak sürekli canlı ve tazedir. Azimeler, Besêler, Zelaller, Zilanlar gibi büyük komutanlar öncülüğünde izi sürülen hakikat, bugün Delal Amedlerle zirveye ulaştı. 

Yazdıklarımla bende onca hakkı ve emeği olan heybetli Delal komutana  nasıl layık olabilirim, ona olan borcumu nasıl ödeyebilirim kaygısındayım. Bu nedenle anlatmak zor. 

Kadın ordulaşmasına öncülük eden, devrimci halk savaşı hamlelerinin koordinesinde büyük emeğin sahibi olan bir arkadaşla birlikte kalmam, benim için büyük bir şans. Onun komutanlık yeteneği, sorunları ele alış biçimi ve çözme yaklaşımı, toparlayıcılığı etkileyiciydi. 

Uzun yıllar önce tanıdım Delal arkadaşı. 1993 yılında Amed eyaletinden katılmıştı mücadeleye. Kadın ordulaşmasına adım atıldığı yıllarda. Kürdistan’ın birçok alanında gerillacılık yaptı, büyük tecrübeler eindi.  Amed’de hem düşman hem de gerici tasfiyeci yaklaşımlar karşısında savaşçı bir duruşun sahibi oldu.

Birikimliydi. Ana kültürünü, toplumsal özelliklerini kaybetmemişti. Yurtseverlik duyguları çok derindi. Muhafazakar yönleri ağır basan bir aile geleneğinden geliyor olsa da asla dogmatik, kapalı değildi. Önderlik gerçeğine göre şekillenmiş bir kişilik yaratmıştı kendisinde. Ana kültüründen aldığı terbiye tüm hareketlerine yansıyordu. Bu nedenle çabuk uyum sağlıyordu, zorlanmalarını kolayca aşabiliyordu. 

Delal arkadaş Önderlik sahasında eğitim gördü ve bir süre yoğunlaşma grubunda yer aldı. Önderlik ‘Kadın Devrimi YAJK Deneyimi’ kitabını yazarken Delal arkadaş, kadın tarihi araştırma grubunda yer aldı. Önderlik sahasında kendi cinsini tanıdı, kadın tarihini araştırdı ve buradan aldığı güçle yöneticilik noktasında büyük tecrübeler açığa çıkardı. 

Bir süre Rojava’da halk çalışmaları da yürüttü. Halkla diyalogu çok güçlüydü, gittiği her evde ilgi odağı oluyordu. 

Önderliğe yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplodan tüm kadın yoldaşlar gibi Delal arkadaş da ciddi etkilendi ama mücadelesine hiç ara vermedi. Hesapsız bir emek içinde oldu, günlerini hiç boş geçirmedi. Savaş nerede varsa Delal arkadaş oradaydı. Komploya karşı daha güçlü cevap olmak için Özel Kuvvetler’de uzun süre yönetim düzeyinde görev aldı.

1 Haziran 2004 atılımında büyük bir heyecanla geldiği Dersim sahasında yoğun bir emeğin sahibiydi. Dersim’de birçok eylemin organizesi, fedai eylemlerin koordinesi Delal arkadaşın öncülüğünde gerçekleşti. Örgütsel anlamda da büyük bir rol sahibi oldu. Arkadaş yapısıyla her yönü ile ilgilendi, eylem planlamasında tutalım arkadaşların moral motivasyonuna kadar her ayrıntı ile büyük bir istekle uğraştı. 

Delal arkadaş tehlikeyi sezdiğinde ya da karşılaştığında hep soğukkanlıydı, yanındakilerin panik olmasına izin vermezdi. Biriktirdiği tecrübelerin de bir sonucu olarak gelişkin bir pratik zekaya sahip olmuştu. Her zorlu süreçte örgüte sahip çıktı. Onun bulunduğu her alanda katılım olmazsa olmazdı. 

Amed’de aldığı yara nedeniyle fiziken zorlansa da engelini dile bile getirmedi. 

2007 yılında Başur’a düzenlemesi olduğunda gitmemek için diretti ancak bir süre sonra olgun bir yaklaşımla Başur’a doğru yola koyuldu. PKK Ocağı’nda eğitim devresinde yer aldı. Eğitim sonrasında Zagros Saha Yönetimi’ne düzenlendi. Burada eylemlere katılım ve etkili eylemler çıkarma noktasında belirgin bir rolün sahibi oldu. Sadece askeri eylemlilikle yetinmedi, özgün çalışmaların oturtulması, kadın arkadaşların eğitimi noktasında büyük bir çaba sahibi oldu.

Sonrasında Apollon Akademiler Komutanlığı’nda koordinasyon düzeyinde yer aldı. 2 yıl boyunca okullarla büyük bir titizlikle ilgilendi. Buradaki tecrübelerini verimli bir pratiğe dönüştürdü.

Akademiler ardında 4 yıl boyunca YJA-Star Merkez Karargah Komutanı olarak komutanlık sanatında çok yönlü bir çalışma yürüttü. Sadece özgün değil genel çalışmalar açısından da bir farkındalık yarattı. Örgütsel refleksleri çok öndeydi. Katılımı hesapsızdı ve bu tarzı onunla çalışan arkadaşlara da yansıdı. Karargah komutanı olarak çalışma yürüttüğü süre zarfında taktik zenginlik konusunda yoğunlaşmaları çok güçlüydü.

Kuzey’deki özyönetim direnişleri esnasında halkın gücüne, heyecanına, emeğine sahip çıkmak, layık olmak istiyordu. Tüm mücadele gerçeğinde olduğu gibi bu dönemde de hep inanarak yürüdü. Cizîr, Nisêbîn, Sûr’da  yaşanan şehadetler onu çok derinden etkiledi. Kuzey’e geçip şehit düşen arkadaşların anısına sahip çıkmak, Botan halkının yanında olmak, acılarına cevap olmak istiyordu. 

2017 baharında eğitimden döndüğünde onda gördüğüm heyecanı, sorumluluk duygusunu, yoldaşlık sıcaklığını, son dakikaya kadar sorumluluklarına sahip çıkan, perspektif veren yaklaşımlarını hangi sözlerle anlatacağımı bilmiyorum. Müthiş bir ruhsal birlik kurmuştu Önderlikle; bunu bakışına, duruşuna yansıyordu. Bu duruş, bu ruhla çıktı Botan yolculuğuna.

Kadın Özgürlük Hareketi olarak 2017 yılında ağır bedeller verdik.  Komutan Delal Amed, Berçem Cîlo, Azê Malazgirt, Gülnaz Ege, Nalîn Mûş, Şevîn Mardin, Helîn Murat yoldaşların şehadeti ağır oldu. 

Delal arkadaşın Botan’a büyük bir heyecan ve hedefle gidip 3 ay sonra şehit düşmesi hazmedilemez bir olaydı. Şehadeti yüreğimizde derin izler bıraktı. Ama karşısında savaştığımız vahşi faşizme karşı bedel vermek kaçınılmazdı. Çünkü büyük direniyoruz. 

Delal arkadaş iddia ve ısrarıyla, teslimiyeti asla düşünmeyen başı dik bir komutan olarak, savaşçı, özgürlükçü yaklaşımlarıyla devrime adanan bir ömürdü. Bu büyük şehadetler karşısında onların mücadelesini yükseltmekten başka görev ve sorumluluk düşmüyor bize. Bize aktardıkları dağ gibi tecrübelerle, Delal Arkadaş gibi soluksuz bir savaşım vereceğiz.

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA