‘Ekin Wan bizim için büyük bir onurdur’

Bundan tam bir sene önce Varto’da yaşanan bir çatışmada hayatını kaybeden ve cenazesi Türk devleti tarafından teşhir edilen Ekin Wan (Kevser Eltürk)’ın yoldaşları onun Kürt hareketi için büyük bir onur olduğunu dile getirdi.

Geçtiğimiz yıl 10 Ağustos’ta, Muş’un Varto kırsalında devlet güçleriyle girdiği çatışmada yaşamını yitiren Kader Kevser Eltürk’ün (Ekin Wan), cenazesine uygulanan işkence ve görüntülerin sosyal medyada teşhiri, Kürdistan’ın yanı sıra tüm dünyada kadınlar tarafından protesto edilmiş ve ‘Ekin Wan’ın çıplak bedeni onurumuzdur’ sloganıyla sahiplenilmişti.

Gerilla Ekin şehadet yıldönümü nedeniyle bu yılda birçok yerde anılırken, mücadele arkadaşlarıyla Ekin Wan hakkında konuştuk.

DEVRİMCİ KİŞİLİK MÜCADELESİNİ KESİNTİSİZ SÜRDÜRDÜ

Ekin Wan ile Behdinan alanında birlikte kalan mücadele arkadaşlarından Armanc Sarya, onu kısa bir süre içerisinde tanımış olmasına rağmen, Ekin’in kişiliğinin gerçekten örnek alınması geren bir kadın gerilla olduğunu anlatıyor. Ekin Wan’ın genç yaşta mücadele saflarına katılarak kendisini kısa bir sürede geliştirdiğini ve devrimci kişilik mücadelesini kesintisiz sürdürdüğünü dile getiren Sarya, “Ekin sistemin dayattığı kalıpları kırarak, kendisine yeni bir misyon biçmiştir. Kendisini dayatılandan farklı tanımlamak, yaşamını farklı anlamlandırmak her kadın açısından çok önemlidir. Ekin gerillaya katıldıktan sonra bunu yaşamsallaştırabilen arkadaşlardan bir tanesidir” dedi.

Ekin Wan’ın kaldığı dört- beş yıllık zorlu bir Zagros pratiğinin onu gerillacılıkta oldukça geliştirmiş olduğunu aktaran Sarya onu “pasif edilgen değil, kendine güvenen, pratikçi, eylemci, tam bir dağlı Serhat kadını” olarak tanımladı. Ekin’in mücadele arkadaşları arasında çok sevilen, “Kürt kadınının çok fazla modernizme bulaşmamış, sistemin kirliliğinden etkilenmemiş, kaybolmamış temiz yanları” olan bir kişiliğe sahip olduğunu anlatan Sarya; köy- kır,insanının şehrin kirliliklerini almamış, doğa ve insan yanlısı, dostane yanlarını korumuş olduğunu ifadelerinde dile getirdi.

EGEMENLİKÇİ ZİHNİYETE KARŞI DURUŞU NETTİ

Ekin’in erkek egemen zihniyete asla tahammüllü yaklaşmadığını aktaran Sarya, “Cins mücadelesi Ekin için hiçbir zaman ikinci planda değildi. Kadının emeğini, aklını küçümseyen, kadını geri plana atmak isteyen egemenlikçi zihniyete karşı duruşu her zaman çok netti. Onu tanıyan herkes bunu bilirdi” dedi.

Ekin’le birlikte kaldıkları zamanlar en çok dile getirdiği isteğinin, Kuzey Kürdistan dağlarında gerillacılık yapmak olduğunu dile getiren Sarya; “Ekin kısa bir süre Avaşin’de kaldıktan sonra bu hayallerini gerçekleştirdi. Düşmana karşı öfkesi büyüktü, savaştan ve ölümden asla korkmazdı” şeklinde ifade etti.

Ekin’le birlikte kalmış olmanın kendisi için bir şans olduğunu dile getiren Sarya, “Ekin arkadaşın yaşama katılımı da çok emekçi ve hesapsızdı. Yaşamda her zaman pratikçi, canlı ve moralliydi. Bulunduğu ortamda varlığını belli ederdi” dedi. Ekin’in yoldaşlarına çok bağlı ve dürüst olduğunu belirten Sarya, “Ekin’in içi ne ise dışı da oydu. Doğruları konusunda dünya da üzerine gitse onu değiştiremezdi. Bir konuda ikna olmuş ise onu yapardı. Ret-kabul ölçüleri açıktı” şeklinde ifade etti.

BU VAHŞETİN HESABI KADINLAR TARAFINDAN MUTLAKA SORULACAK

Ekin Wan’ın mücadele saflarında dolu dolu bir yedi yıl geçirdiğini ifade eden Sarya; “Kendisini askeri anlamda, gerillacılık konusunda oldukça geliştirmişti. Belirli tecrübe sahibiydi. Şehit arkadaşlarının anısına bağlılığı çok güçlüydü ve asla unutmazdı. Onların mücadelelerini devam ettirme konusundaki ısrarı da Kuzey Kürdistan’a gitme isteğinin önemli sebeplerinden biriydi” dedi.

Ekin Wan’ın şehadetinin gerçekleştiği süreci değerlendiren Sarya, “geçtiğimiz yıl düşman saldırılarının yeniden başladığı bir dönemdi. Aslında Şehit Ekin’in duruşu, gerillanın bu süreçte düşmana karşı ‘‘Siz bizi yok edemezsiniz’ cevabıydı. Şehit Ekin’in anısına, direnişine sahip çıkmak aynı zamanda sürece cevap olmayı da gerektirir. Çünkü Ekin arkadaş ta diğer pek çok şehit arkadaşımız gibi kendisini sürecin gerekliliklerine cevap olacak bir mücadele tarzına adamıştı” şeklinde ifade etti.

Ekin Wan’ın şehadetinin ardından, uğruna mücadele verdiği halkının yanı sıra milyonlarca kadın tarafından da sahiplenildiğini sözlerine ekleyen Sarya, “düşmanın Şehit Ekin’e uyguladığı ahlak ve insanlık dışı vahşetin hesabı kadınlar tarafından mutlaka sorulacak” dedi.

HAYALLERİNİ ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜYLE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

Ekin Wan ile 2011’de Cilo’da tanıştıklarını ve bir kış birlikte geçirdiklerini anlatan mücadele arkadaşlarından Avesta Gever ise; onun duruşu, asiliği ve yoldaşlığından çok etkilendiğini söylüyor. Ekin Wan’ı, kelimelerle ifade etmeye çalışırken zorlandığını, onu anlayabilmek için onunla yaşamak gerektiğini düşündüğünü dile getiren Gever, “Samimiliği, saflığı, dürüstlüğü çok ilgimi çekmişti. Pratikçi, zeki ve çok güçlü bir arkadaştı. İnsan onun yanında kendini güçlü hissediyordu. Örgüte bağlılığı, örgütü insanlara tanıtma, doğru kavratma ve insanları kazanma isteği çok güçlüydü” şeklinde konuştu.

Ekin’in dağa ve gerillaya olan aşkı nedeniyle, yaşamda da savaşta da olsa asla zorlandığını dile getirmediğini aktaran Gever, “Hepimiz onun gibi olabilsek keşke” diyor. Ekin Wan’ın, her zaman düşmanla sıcak savaşa girmeyi ve bir Botan gerillası olmayı istediğini paylaşan Gever, “Tabi en büyük hayali de Önderliği görmekti. ‘Bir gün gelsin ve o gün ben de, Şehit Sara (Sakine Cansız) gibi, Önderlikle özgürlük yolu yolcusu olayım’ diyordu” şeklinde konuştu.

Ekin Wan’ın mücadelesini güçlendirmek için, onun hayallerinin tamamlayıcıları olacaklarını belirten Gever, “Şehit Ekin büyük bir onurdur bizim için. Bütün gücümüzle mücadele ederek onun intikamını alacağız. O’nun Önderlikle özgürlük yolu yolcusu olma hayallerini, Önderliğin özgürlüğüyle gerçekleştireceğiz. Şehit Ekin’e verdiğimiz en büyük söz bu” dedi.