'Erdoğan zihniyeti kadın özgürlük mücadelesiyle boşa çıkartılacaktır'

KJK Koordinasyonu: Milliyetçilik, dincilik, cinsiyetçilikle yoğrulmuş Erdoğan ve AKP zihniyeti kadın özgürlük mücadelesi öncülüğü temelinde boşa çıkarılacaktır. Bu temelde tüm kadınları özgürlük mücadelesi temelinde direnişi yükseltmeye çağırıyoruz.

KJK Koordinasyonu, “kadınların, Kürtlerin  özgürlük mücadelesine karşı gelişen kara erkek faşizmi Erdoğan ve AKP sultası kadınların direnişe öncülük etmeleri, örgütlü olmaları ile aşılacaktır” dedi.

“Kadınlar olarak çok tarihsel bir dönem içerisindeyiz. İnsanlığın yaşadığı bunalım, kriz, kaos ancak kadın özgürlük mücadeleleri öncülüğünde gelişen toplumsal devrimlerle gelişebilir” denilen açıklamada, “Kadın özgürlük hareketimiz; Önder APO’nun ideolojik, felsefik düşünceleri ve pratikleşmeleri ile paralel bir şekilde gelişip derinleşti. Kadınların yaşamın tüm alanlarına katılımı erkek egemen zihniyet, toplumsal cinsiyetçilikle yoğun bir mücadele sonucu gerçekleşti. Kürt toplumunun mücadele eden bir halk gerçekliğine ulaşmasında kadın özgürlük çalışmaları mihenk taşı rolünü oynamıştır.

 Ulus devlete karşı demokratik ulus modelimiz insanlığın ve Kürt halkının direniş ve özgürlük tarihlerinden çıkarılan dersler, deneyimler sonucu oluşturulmuştur. Bu model kadınların, farklı halkların, inançların birlikte eşit ve özgür yaşamalarının tarihsel modeli olmaktadır. Demokratik ulus modelinin inşasında öncü güç kadınlar ve gençlerdir. Dolayısı ile 21. yüzyılın özgürlük mücadeleleri insanlığın tüm sorunlarına cevap olabilecek nitelikte iç içe ve bütünlüklü olmak durumundadır. Bu mücadelenin yürütülebilmesi için de kadın öncülüğünün, örgütlülüğünün geliştirilmesi bu temel de toplumsal sistemlerin oluşturulması hayati önem taşımaktadır.

Türkiye de Kürt halkına ve kadınlara karşı geliştirilen son saldırıların en temel nedeni somutlaşan ve giderek gelişen sistemimizi dağıtmaya dönüktür.  Özgürlük sistemimizin yapısallaşması, kurumlaşması engellenmek isteniyor. Türkiye de gelişen erkek faşizminin tahammülsüzlüğünün nedeni Kürt kadınlarının özgürleşmede, toplumsallaşma da attıkları adımlar olmaktadır” ifadelerine yer verildi.

‘ESAS AMAÇ GELİŞEN, BÜYÜYEN KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ GERİLETMEK’

KJK açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:

“Özgürlük hareketimiz başta Türkiye de olmak üzere, Rojava da bütün Kürdistan parçalarında eş başkanlık ve eşit temsili yet anlayışını demokrasi, eşitlik, özgürlük temelinde geliştirmek isterken Erdoğan’ın “Tek başkanlık” sistemini bu denli gündeme koyması tesadüf değildir. Son derece bilinçlidir.  Erdoğan’ın savunduğu başkanlık sistemi, eş başkanlık sistemimize karşı gündem de tutulmaktadır. Eş başkanlık ve eşit temsiliyetin tüm alanlarda geliştirilmesi erkek egemen sistemin tüm anlayışlarını çok hızlı bir şekilde çözmekte kadın özgürlüğünü, toplumsal özgürlüğünü güçlü bir şekilde ortaya çıkarabilmektedir.  Toplum üzerinde baskı, şiddet, özel savaş uygulamaları temelinde Erdoğan şahsında sürekli tartıştırılan ve toplumun gündeminde tutulan” Türk tipi Başkanlık” sistemi ise bunun tam tersine çevrilmek istenmesi, özünde erkek egemenliğinin, tekçiliğin, anti demokratik uygulamalarının devam ettirilmesine yönelik bir adım olmaktadır.  Erdoğan’ın başkanlık sistemini bu denli gündemleştirmesi,  Kürdistan’daki belediyelerin eş başkanlarının, meclis üyelerinin tutuklanması bunların yerine devletin vali, kaymakamlarının kayyum atanması koyu bir erkek faşizminin geliştirilmesi bu çerçeveden bakıldığında anlaşılırdır.  Esas amaç gelişen, büyüyen Kadın özgürlük mücadelesini geriletmek, elde edilen özgürlük kazanımlarını, mevzilerini gasp etmektir. Buna karşılık tekçi, egemen erkek zihniyeti ile örülmüş,  kadını köleleştiren politikalarla yeniden ve daha kurumsallaştırılmış bir erkek egemenliğini kadınlar, gençler ve toplum üzerinde geliştirmektir.

Türkiye’deki siyasal partilerin eş başkanlarına, Belediyeler de ki eş başkanlara Kadın kurumlarına, kadın vekillere, kadın akademisyenlere, kadın basın yayın çalışanlarına, analara, kadın aktivistlere, çalışanlara karşı geliştirilen saldırılar, infazlar, tutuklamalar, işkenceler, hakaretler kadın kurumlarının kapılarının mühürlenmesi hepsinin en temel hedefi kadınların, Kürt özgürlük mücadelemizin büyük emekler ve bedellerle alınmış haklarının yeniden devlet, erkek tarafından gasp edilmek istenmesi anlayışına dayanmaktadır.

‘KADIN KURTULUŞ İDEOLOJİMİZ TÜM İNSANLIĞA UMUT OLUYOR’

 Kürt kadınları PKK’nin kuruluşu ve mücadelesi ile büyük bir gelişme göstermiştir. Demokratik ulusun öncü inşa gücü olarak günümüz de büyük bir rol oynamaktadırlar.  Günümüzde siyasette, diplomaside, gerillada, toplumsal alanın bütün boyutlarında Kürt kadınları etkili bir şekilde yer almaktadırlar. Dolayısı ile Kürt kadınları toplumu özgürleştirme mücadelesinde sadece direniş boyutu ile değil, özgür yaşamı inşa etme boyutunda da öncü rolü oynamaktadırlar. Kürt kadınlarının yaşamın her alanındaki öncü rolü ilerici insanlık tarafından takdirle karşılanmaktadır. Kadın Kurtuluş ideolojimiz, mücadelemiz Ortadoğu’da ve dünyada emsal oluşturuyor, tüm insanlığa umut oluyor. Önder APO’nun düşünceleri ve yaşam felsefesi ile bilinçlenmiş, yeniden canlanmış, mücadele eden, direnen kadın hakikati egemenlerin yüreğin de, beyninde büyük bir korku yaratıyor. Türkiye de kadına karşı geliştirilen baskı ve şiddetin, yasaklamaların sebebi kadın uyanışından, kadın muhalefetinden, toplumsal muhalefetten duyulan korkudur. Kadının alternatif inşa gücü nitelik ve nicelik olarak mücadele ile açığa çıkmıştır. Bu yüzden Türkiye deki Erdoğan ve AKP’nin sistem değişimi tartışmaları adı altında gerçekleştirilmek istenen en temel husus kadın özgürlük mücadelesinin geriletilmesidir. Kadın özgürlük mücadelesinin ve Kürt halkının mücadelesinin tasfiye edilmesi böylesi bir anlayışla iç içe ele alınarak geliştirilmektedir.

Erdoğan ve Faşist AKP çetelerinin başta Kadınlar olmak üzere tüm özgürlük, demokrasi güçlerine karşı verilecek en büyük cevap direnişin yükseltilmesidir. Kadın kimliği, örgütlülüğü temelinde gelişecek olan mücadelemizdir.   Bütün mahalleler, sokaklar, köyler, evler bizim çalışmalarımızı yürütmenin mekânlarıdır. Dağlar, özgürlük alanlarımız kadınların özgürleşme mekânlarıdır. Özgürlük, direniş kültürü ve tarihi ile yoğrulmuş tüm kadınlar, gençler, toplumsal yapılar Türkiye de ki bu faşist rejime karşı çeşitli yol, yöntemlerle direneceklerdir.

Türkiye, Ortadoğu özgürleşen kadınla birlikte halkların, kurtuluşun, dirilişini gerçekleştirebilecektir. Rojava, Kobani, Şengal, Minbiç, Rakka da, Cizre, Sur, Nusaybin, Şirnak öz yönetim direnişlerine, hamlelerine kadınlar öncülük ettiler. Kürt kadınları demokratik ulusun inşasını özgür yaşam anlayışını büyük bir inatla gerçekleştirerek başarmaktadırlar. Demokratik ulusun tüm boyutlarında özgürlük ve eşitlik ilkeleri temelinde eş başkanlık, eşit temsiliyet düzeylerini daha da geliştirip mücadelelerini geliştireceklerdir. Milliyetçilik, dincilik, cinsiyetçilikle yoğrulmuş Erdoğan ve AKP zihniyeti kadın özgürlük mücadelesi öncülüğü temelinde boşa çıkarılacaktır. Bu temelde tüm kadınları özgürlük mücadelesi temelinde direnişi yükseltmeye çağırıyoruz. Özgürlük mücadelesine tutkulu tüm gençleri, kadınları direniş ve özgürlük saflarına katılarak mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Direniş, örgütlenme, eylemlilik temelinde kadınların, Kürtlerin tüm ezilenlerin özgürlük mücadelesi mutlaka başaracaktır.”