Zeynep Kınacı, nam-ı diğer Zilan... 1996 yılında Dersim’de fedai eylemi yapan Kürt Özgürlük Hareketi'nin ilk milatanı oldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Zeynep Kınacı yani Zilan’ın gerçekleştirdiği fedai eylemini yeni bir dönemin başlangıcı, gerillada yeni bir taktik açılım olarak değerlendirdi. Zeynep Kınacı’nın Kürt halk Önderi, Kürt halkı ve devrimci demokrat kesimlere yazdığı mektuplar Kürt Halk Önderi Öcalan’a ulaşınca uzun çözümlemeler ve değerlendirmeler yaptı. Zilan’ı yeni dönemin ve kendisinin komutanı olarak ilan etti.
O günden sonra Kürdistan’da doğan kız çocuklarına Zilan adı verilmeye başlandı. Gerillaya katılan Kürt kızlarının ilk akla gelen kod isim Zilan oldu. Zilan kod adını alan ve almayan tüm kadın gerillaların hepsinin amacı Zilan gibi bir öncü ve kahraman olmaktı. Bu kadın gerillalardan biri de Rojhilatê Kürdistan’ın Hewraman bölgesinden katılan ve şimdi KODAR Eşbaşkanı olan Zilan Tanya’dır. 19 yıllık gerilla olan Zilan Tanya, özgürlük mücadelesine katılımını, gerillaya katıldığı anki duygularını, neden Zilan adını aldığını, Rojhilat Kürdistan’ında binlerce Zilan’ın nasıl doğduğunu ANF’ye anlattı.
HEWREMAN HALKI CEZALANDIRILIYORDU
KODAR Eşbaşkanı Zilan Tanya 2000 yılında Hewreman’dan gerillaya katılan ilk kadın gerilladır. "İlk günkü heyecanımı hala koruyorum" diyen Tanya gerillaya katılmadan önce Hewreman’ın siyasi, toplumsal yapısına ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: "Katılmadan uzun bir süre önce aile olarak Hewreman’dan göç etmiştik. Göç etmemizde Hewreman’ın o dönemde içinde bulunduğu siyasi, toplumsal, ekonomik durumlar etki etmişti. Hewreman’ın kendine özgü, doğal, özünü yaşamak isteyen, devleti kolay kolay kabul etmeyen asi bir duruşu var. Düşmanın da her Kürt şehri, köyü, kasabası, bölgesinin olduğu gibi Hewreman bölgesini de özünden çıkarma, eritme, inkar politikaları vardı.
Hewreman kimliğine sahip çıkmak, kültürüne bağlı kalmak istedikçe düşman da buna karşı kültürel, fiziki soykırım politikalarında ısrar ediyor ve arttırıyordu. Hatta devletle bütünleşmediği için adeta Hewreman halkını cezalandırıyordu. Yaşamını idame edecek her şeyden koparmak istiyordu. Yaklaşımı; ‘madem ki sen bu politikalarla bir olmuyorsun, kendinde ısrar ediyorsun o zaman seni tüm imkanlardan yoksun bırakacağım’ şeklindeydi. Bu şekilde Hewreman halkını teslim almak istiyordu. Baskılar özellikle kadınları olumsuz etkiliyordu. Hewreman’dan Sine’ye göç etmemizin asıl sebebi de bu baskılardı."
ÖNDERLİK ÇELİŞKİLERİME CEVAP OLDU
Devletin baskılarının kendisinde büyük çelişkiler yarattığını ifade eden Tanya, "Devletin Sine’deki uygulamaları da benzerdi. O zamanlar 14 yaşındaydım. Ama hem bir Kürt hem de bir kadın olarak cevabını bulamadığım, beni sürekli arayışlara iten çelişkiler büyüyordu. Günden güne bu sistemden kopmak için çabalarım artıyordu. Bu sistem içinde yaşamam mümkün değildi artık. Tam o dönemler yani 99 yılında Önderliğe yönelik uluslararası komplo gerçekleşti.
Tüm Kürdistan’da olduğu gibi Rojhilat Kürdistan’ında da bu durum karşısında halkta ayaklanmalar oldu. Devletin de buna karşı şiddeti arttı. İnsanlar katledildi. Bu durumlar üzerimde büyük etki yarattı. O zamana kadar Önder Apo’nun felsefesini tanımıyordum. Bu durumlarla beraber sorularım da arttı. Önderlik kimdir, neden komplo yapıldı, halk neden bu kadar öfkeli, gibi soruların cevapları beni gerilla ile buluşturdu. Artık çelişkilerime, sorularıma, arayışlarıma cevap, Önderlik felsefesi ve gerilla ile olmuştu.
Dağa gelmeden önce Önderliği, gerillayı biraz tanıma fırsatım olmuştu. Fakat yine de yol sürecinde heyecan, merakım doruktaydı. Acaba gerillaya ulaşabilecek miyim, kaygısını çok yaşıyordum. Çünkü o dönemler Önderliğin esaret altına alındığı yıllardı ve Kürdistan’da saldırılar üst düzeydeydi. İran istihbaratı bizi takibe aldı. Katılmamızın önüne geçmek için her yolu denediler. Her taraftan bizi adeta kuşatmışlardı. Ama biz gerillaya katılmanın büyük heyecanı ve isteği içerisindeydik. Hiç durmadan, dinlenmeden sürekli yürüyorduk. Her ne olursa olsun amacıma ulaşacağıma inanıyordum bu inançla sınırlarda, beyinlerimizde ve toplumumuzda yaratılan kuşatmayı yararak, özgürlük saflarına ulaştım" diye konuştu.
ZİLAN BENDE BİR AŞK OLMUŞTU
Gerilla ile karşılaştığı ilk karşılaştığı anı anlatan Tanya, "Uzun ve zorlu bir yol yürüyüşünden sonra, artık takatten düştüğümüz ve bir adım atamayacak duruma geldiğimiz bir anda karşıdan bir grup gerillanın bize doğru geldiğini gördük. O karşılama anını hayatım boyunca unutmam. Gerillanın gülen gözleri, sımsıcak uzanan elleri bize tüm yorgunluğumuzu unutturmuştu. 19 yıldır beynimde hala o an canlılığını koruyor. O andan sonra hep önüme baktım. O an benim gerilla ile bütünleşmemi, bağlılığı sağlayan en önemli andı. Sonrasında yaşama aktıkça manevi anlamda büyük bir bağlılık gelişti. Ve şimdiye kadar da o bağlılığım büyüyerek devam ediyor.
Komplo sürecinde özgürlük mücadelesini tanımıştım. Sorularım daha çok, hareketin kadına yaklaşımı noktasında gelişiyordu. Sonuç itibariyle hareketin kadın özgürlüğü etrafında şekillendiğini gördüm. Önderliğin kadına verdiği misyonu gördüm. Özgürlük Hareketi'nde büyük eylemler gerçekleştiren, düşmana darbe vuran kadın kahramanların yaşamlarını araştırdım. Şehit Zilan da onlardan biriydi. Gerçekleştirdiği eylem bende büyük bir aşk yaratmıştı. Zilan yoldaş bu eylemle neyi amaçlamıştı, neden böylesi bir eylem tarzını seçmişti, sorularına cevap buldum. Tüm bunlar ismimde karar kılmamda etkili oldu. Yani adımı Zilan koydum. Çünkü Zilan büyük bir kahramandı. Halkımızın büyük bir kadın kahramanıydı."
'ÇOCUKLARINIZA ADINI KOYDUĞUNUZ ZİLAN GİBİ OLUN'
Artık Rojhilat Kürdistanı'nda yüzlerce Zilan'ın olduğunu vurgulayan Tanya, "Bu yola çıkarken, ‘acaba başarabilecek miyiz’ sorusu kafamda canlanmıştı. Şimdi binlerce Zilan’ın başardığını görüyorum. Önderlik felsefesi, Rojhilat Kürdistan’ında bir dalga gibi yayıldı. Bu dalga Hewreman’da, Sine’de, Kirmanşah’da, Mahabat’da, Mako’da, Selmas’ta tüm Rojhilatê Kürdistan’a yayıldı. Bu mücadele herkes tarafından görülüyor. Rojhilat’dan akın akın gençler gerilla saflarına katılıyor. Ş. Zilan’ın fedai eylemi Rojhilat’ta büyük bir etki yaratmıştı. Hem bir kadın olarak hem de bir gerilla olarak böyle bir eylemi yapması, Önderliğe sahip çıkması halk tarafından büyük bir hayranlıkla karşılanmıştı.
Sadece gerillada değil Rojhilat’ın birçok il ve ilçelerinde insanlar kızlarının isimlerini Zilan koydu. Yani Zilan bir kimlik, bir mücadele oldu Rojhilat halkı için. Rojhilat halkı artık biliyor ki sömürgeye karşı direnmenin, mücadelenin tek yolu Zilan ruhuyla hareket etmekten geçiyor. Günümüzde tıpkı Heval Zilan’ın eylemini gerçekleştirdiği günlerdeki gibi halkımız, ülkemiz, uluslararası imha ve inkar konsepti ile karşı karşıya. Kürt kadını geçmişte, Zilanlar, Beritanlar ve Berivanlar şahsında nasıl ki inkar imha ve komplosuna dur dediyse, bugün de kendi kimliklerini var ederek, komplocu güçlere cevap olabiliyorlar.
İran rejiminin, başta Kürt kadınları olmak üzere tüm topluma yönelik, uygulamış olduğu, katliam, inkar, yok etme politikalarına karşı Zilan ruhuyla bir başkaldırıyı gerçekleştirmeleri gerekiyor. Dün çocuklarının ismini, ‘Zilan’ koyan aileler, bugün de rejime karşı ancak Zilanca bir tutumla başarının sağlanabileceğini bilmek durumundadırlar. Tüm toplumun bu anlayış üzerinden kendi inanç, kültür, dil ve yaşam hakkını, korumaya çağırıyorum."