Halepli Helin'in şiirlerini vatan sevgisi oluşturuyor

Özgürlük arayışı ile Halep'ten yola çıkarak Kürdistan dağlarına kadar gelen Halepli Helin, Kürtçe, Arapça şiirler kaleme aldığını ve yazarak duygularını daha iyi ifade ettiğini söyledi.

Rojava’da 2012 yılının Temmuz ayında esmeye başlayan devrim rüzgarı sadece Kuzey Suriye’de yaşayan Kürdistanlıları değil bölgenin ve bölgede yaşayan tüm halkların kaderini belirledi. Kuzey Suriye’de, YPG ve YPJ’nin kurulmasının ardından DAİŞ’e karşı mücadelede sadece Kürdistan coğrafyasını önüne hedef koymadan ilerleyen güçler Arap halkına da umut ışığı oldu.

Kara sakallı ve cübbeli DAİŞ çetelerine karşı amansız mücadele yürüten silahlı Kürdistan güçleri, çetelere karşı mücadele etmeleri konusunda Arap halkı için de yol açıcı bir mücadele yürüttü. Arap halkının yiğit evlatları kah kendi bünyelerinde, kah ise oluşturdukları çatı örgütü QSD bünyesinde gerici çetelere karşı özgürlük mücadelesi yürütüyor. Kadir Ustalar mücadele bayrağını Ebu Leylalara, Ebu Leylalar ise ardıllarına bayrağı aktararak geliyor.

HALEP’TEN TİRBESİPİYÊ’YE, TİRBESİPİYÊ’DEN KÜRDİSTAN DAĞLARINA

Aslen Halepli olan ve Tirbesipiye’de dünyaya gözlerini açan Helin Tirbesipiye (Helin Arap) YPG ve YPJ’ye katıldıktan çok kısa bir süre sonra Rojava ve Suriye sınırlarında mücadele etmenin "Kendisine dar geldiğini" düşündükten sonra yönünü Kürdistan dağlarına çevirmiş. PKK'ye katıldıktan sonra kendisinde geçirdiği değişim sürecini, geldiği toplumu algılama biçiminin değiştiğini ifade eden Helin Tirbesipiye duygularını harmanladığı Arapça şiirleri de paylaşıyor.

Ailesinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ve PKK’ye her zaman sempati ile yaklaştığını belirten YJA-STAR gerillası Helin Tirbesipiye, "Elbette kızlarının PKK’ye katılmasını isteyecek kadar ileri derecede değildi bu sempati bu yüzden de ilk katıldığım sıralarda da sıcak yaklaşmadılar kararıma. Belki de kız çocuk olmamdan kaynaklı babam kararıma başta karşı çıktı. Halbuki QSD bünyesinde iki erkek kardeşim yer alıyordu" dedi.

'YARALI YPG-YPJ'LİLERİN CEPHEYE GİTMELERİNDEN ETKİLENİYORDUM'

YPG-YPJ'ye katılma kararına ilişkin konuşan Tirbesipiye, şunları belirtti: "YPG ve YPJ’lilerin nasıl yaşadıklarını, nasıl hareket ettiklerini görüyorduk. Savaşa rağmen oluşturulan sıcak ilişkileri hem benim, hem de benim gibi Arap genç kadınların ilgisini çekiyordu. Yaralanan ve yaralı olmalarına rağmen savaşta en ön cepheye gidenleri gördükçe katılım konusunda vicdanım daha ön plana çıkıyordu" diye konuştu. Tirbesipiye, savaş koşullarında eğitimine devam etmesine rağmen okulu bırakıp YPJ’ye katıldığını aktardı.

YPG ve YPJ sayesinde Suriye’de sadece Kürtlerin değil kendisi gibi komşu halkların da toplumsal yaşamlarında çok ciddi değişimler yaşandığını söyleyen Tirbesipiye, "YPG-YPJ sayesinde bizim yapımızda değişiyordu, erkek kardeşlerimle artık birbirini ezen değil birbirini dinleyen ve saygınlık ölçütünün oluştuğu bir yapıda, arkadaş ilişkisi gelişiyordu aramızda. Adı Zerdeşt’di kardeşimin. O'na katılmak istediğimi söylediğimde, "Senin kararın buna saygı duyarım" dedi. Fakat YPG-YPJ’den önce böyle bir şey söylemiş olsaydım imkansız olurdu” dedi.

'PKK HER MİLLETTEN İNSANLARIN BİR ARAYA GELDİĞİ BİR TOPLULUK'

Tirbesipiye, YPG-YPJ saflarında 5 ay kaldıktan sonra bunu "yeterli" görmediğini ve Kürdistan’a gelmek istediğini belirterek, "Kürt gerçekliğini yerinde görmek istiyordum, Önderimiz Öcalan neden zindanda? Yıllardır bu insanlar dağdalar ve neden hala dağda kalmayı tercih ediyorlar? Biz Rojava’da savaşın bir kısmını görüyorduk peki bu savaşı ne nihayetlendirebilir? Kürdistan neden hala tanınmıyor? Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma nedir bu sorular ve daha fazlası o zaman aklımdaydı. Bugün daha çok öğrenmek istiyorum çünkü bugünkü bilgimizle yarınları kurmaya yeterli olamayacağımızı görüyorum" diye konuştu.

Kürdistan dağlarına geldiğinde kadın gerillalardan çok etkilendiğini aktaran Tirbesipiye, devamla şöyle konuştu: "Toplumdaki gibi değil dağda kadın. Eşit bir şekilde burada paradigmasal yaşamı örüyorlar. Yeni savaşçı eğitimi gördüm ve anladım ki Önderliğimiz bizlerden ne istiyor, bizlere neden bu kadar emek veriyor, PKK’ye dünyanın neden bu kadar ihtiyacı vardı." PKK’nin enternasyonel bir mücadele yürüttüğünün altını çizen Tirbesipiye, dil konusunda hiç zorlanmadığını ve kısa bir sürede Kürtçeyi öğrendiğini belirterek, "PKK, Türk, Alman, Fransız, Fars, Arap dünyanın her yerinden, her milletten insanın bir araya geldiği bir topluluk" ifadelerini kullandı.

'ONLARCA ARAP DEVLETİ VAR AMA ARAP HALKI İÇİN ÖZGÜRLÜK GETİRMİYOR'

Kadın özgürlüğü ögesinin Kürt Halk Önderi Öcalan için çok önemli bir olgu olduğunu kaydeden Tirbesipiye, "Önderliğimiz, ‘kadın özgür olacak’ diyor. Biz toplumsal düzlemde özgürlüğü "Kadın istediğini giyebiliyorsa, elinde son model telefon varsa özgürdür" şeklinde algılıyorduk. Fakat fikir ve düşüncelerimizi yaşayabiliyor muyduk? Hayır. Şu anda Önderliğimizden aldıklarımı uygulamaya ve daha da çok algılama düzeyine, kendimi eğitmeye çalışıyorum" dedi.

Geldiği Arap toplumsallığını çözümlemeye çalıştığını belirten Tirbesipiye, Arap halkı üzerinde iktidarcı-devletçi zihniyetin çok yoğun bir baskısı olduğunu vurguladı. Mevcut onlarca Arap devletinin Arap halkı için özgürlük ifade etmediğini söyleyen Tirbesipiye, aksine devletçi zihniyetin özgür düşünce ve Arap halkının önünde ciddi bir engel olduğunu, toplumu özgürleştirmek için demokratik bir zeminin olması gerektiğine dikkat çekti.

'SELAMUN ALEYKE YA WATAN!'

Helin ismini yaşamını yitiren bir YJA-STAR gerillasından aldığını ifade eden Tirbesipiye, "Yaşamından çok etkilendiğim bir kadındı Helin, bu yüzden bu ismi alarak anısını yaşatmak istedim" dedi. Kürdistan dağlarına ayak bastığı günden bu yana Kürtçe ve Arapça şiirler kaleme aldığını vurgulayan Halepli Helin, yazarak duygularını daha iyi ifade ettiğini söyledi. Tirbesipiye’nin şiirlerinin ana temalarını ise PKK’li Gülnaz Karataş (Beritan) Zeynep Kınacı (Zilan), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yanı sıra YJA-STAR gerillaları, vatan sevgisi, özgürlüğe duyduğu aşkın oluşturduğunu aktardı.

Kuzey Suriye’ye atfen kaleme aldığı şiirlerin yanı sıra duyduğu Kürdistan sevgisini de ölümsüzleştirmeye çalıştığını belirtiyor Halepli Helin, son olarak ise "Selamun aleyke ya Watan" şiirini içinde vatan sevgisini barındıran her mücadele arkadaşına atfen okuyor.