HDP Kadın Meclisi, Milletvekili Leyla Güven'in hedef alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklama söyle:

"Ölümler olmasın, çatışmalar dursun, diyalog ve müzakere kapıları açılsın diye bedenini 200 gün boyunca açlık grevine yatıran Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven’i hedef göstermek kimsenin haddi değildir.

İçişleri Bakanlığı’nın marifetiyle halkın iradesi gasp edilerek atanan kayyumlara karşı, halkımızın itirazını ve direnişini gölgelemek, görünmez kılmak için acılı annelerin duyguları maniple edilerek Diyarbakır il binamızın önünde bir senaryo kurgulandığını biliyoruz. Çocuklarına kavuşma özlemi çeken acılı annelerin duygularını, pespaye siyasetlerine alet edenlerin kurduğu senaryo ellerinde kaldı, Türkiye halkları bu senaryoya itibar etmedi.

Bu senaryoya karşın, çözümden, barıştan, eşitlikten yana olan partimiz ve Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven annelere “dışarıda beklemeyin, içeri gelin, başımızın üstünde yeriniz var” diyerek anneleri hem sahiplenmiş ve hem de bu kirli siyasete alet olmamaları çağrısı yapmıştır.

Hem kayyum darbesinin hem de il binamızın önündeki kirli senaryonun çöktüğünü, halktan onay almadığını gören iktidar ve onun çıkar grupları, diyalog ve çözüm yolunu sunan Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven’e saldırarak çökmüş siyasetlerinin üstünü örtmeye çalışıyor.

Ölümler olmasın, savaş, çatışmalar dursun, diyalog ve müzakere kapıları açılsın diye bedenini 200 gün boyunca açlık grevine yatıran Leyla Güven’i hedef göstermek kimsenin haddi değildir. Ayrıca savaş, çözümsüzlük ve ölümden beslenenlerin, her seferinde Kürtlere, ellerinde oyuncak ettiği yargı sopasını, ‘dokunulmazlık’ tehdidini göstermeleri de ülkenin geldiği içler acısı durumun özetidir.
Leyla Güven açlık grevi eylemiyle barışa çağrı yapan ve barış için büyük direniş sergileyen bir kadın olarak tarihte yerini almıştır.

Bütün zulüm iktidarları gibi AKP iktidarı da çökecektir. Geriye Leyla Güven’in savunduğu onurlu barış ve demokratik değerler kalacaktır ve bu değerler kazanacaktır.

Bizler HDP Kadın Meclisi olarak, bu değerlerin ve Leyla’nın yoldaşları olarak, yapılan saldırıları en sert biçimde kınıyoruz. Kadınlar olarak gerçekleri dillendirmeye, barış talebini yükseltmeye devam edeceğiz."