Bursa'da basın açıklaması öncesinde gözaltına alınarak dün çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanan gözaltında yaşadığı cinsel işkenceyi anlatarak, polislerden şikayetçi oldu.

Gürbüz, Bursa 5. Sulh Ceza Hakimliği'nde yaşadığı işkenceye ilişkin şunları söyledi:

"Ben partimizin yapmak istediği bir eylem sırasında eylem gerçekleşmeden polisin şiddet uygulaması sonucunda gözaltına alındık, bu operasyona da gözaltı sırasında dahil edildim. Bir gün gözaltında kaldıktan sonra TEM Şube'ye devrettiler beni, gözaltına ilk alındığımda üst aramam yapılmıştı, daha sonra TEM Şube'ye gönderildiğimde de üst aramam yapılmıştı, TEM Şube'ye devredildikten sonra 2. gün salı günü bulunduğumuz hücrelerden dışarıya çıkarıldık, tekrar üzerimizin aranacağı söylendi, kamera alınmayan bir odaya alındık, iki kadın görevli vardı, çırılçıplak soyunmamı istediler, ben buna itiraz ettim, çırılçıplak arayamayacaklarını, bunun insan onuruna yakışır bir davranış olmayacağını, üzerimde kıyafetlerim varken arama yapabileceklerini söyledim, sonrasında üzerime saldırarak kıyafetlerimi çıkarmaya çalıştılar, görsem tanıyabileceğim kadınlardan biri memelerimi ve vajinamı sıkarak cinsel işkence uygulamıştır. Buna dışarıda bekleyen erkek görevliler de tanıktır ve bu durumdan sorumludur, tutanak tutulmasını istedim, tutanağın tutulduğunu söylediler ancak bana gösterilmedi. Bu olay bulunduğumuz gün nezarethaneye gelen doktorun raporuna da geçirilmiştir."

HDP PM üyesi olarak katıldığı bütün demokratik eylemlerin "yasadışı" olarak gösterilmek istendiğini belirten Gürbüz, bir siyasetçi olarak çeşitli konulara ilişkin görüşlerini açıkladığını belirtti.

Gürbüz ifadesinde şunları belirtti: "Bana yöneltilen soruların örgüt üyeliği ile ifade edilebilecek bir yönü bulunmamaktadır. Bu partimize, HDP'ye yönelik bir algı operasyonudur, bu siyasi bir operasyondur, verilen karar da önünüzdeki dosyaya bakıldığında tamamiyle siyasi bir karardı."