Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, AKP/Saray darbesi kapsamında derneklerin kapatılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, derneklerin kapılarına vurulan kilitlerin, eşitlik ve özgürlük zeminlerini ortadan kaldırmayı; demokratik, objektif ve kamusal faydaya yönelik çalışmalar yapan demokratik kurumları işlevsiz kılmayı hedeflediğine dikkat çekildi. 

'HAYAT DAMARLARI KESİLMEK İSTENİYOR'

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bilhassa 8 Haziran Darbesi ile Saray-AKP hükümetinin açtığı yaralara ve yıkımlara merhem olmaya, toplumu yeniden inşaya çalışan bu anlamıyla toplumsal sistemin sadece işlevsel unsuru değil aynı zamanda toplumun yaratıcı ve üreticileri olan kurumları kapatma kararı, en başta göçmenlerin, kadınların ve çocukların hayat damarlarını kesmeyi amaçlıyor. 
Demokratik ülkelerde kadınların, çocukların, göçmenlerin can güvenliğini sağlama, onları şiddetten koruma ve haklarına sahip çıkma görevi ve sorumluluğu devletteyken, Saray-AKP darbe rejimi bu grupların hak ve özgürlüklerini elinden almakla, yurttaşlarına zulmetmekle kalmıyor, üstelik devletin uyguladığı tahribatı en aza indirmeye çalışan, onun sorumluluğunu üstlenen Kongreya Jinên Azad (KJA-Özgür Kadın Kongresi), Gündem Çocuk Derneği, Batman Yoksullukla Mücadele Derneği, Van Kadın Derneği (VAKAD), Göç Edenlerle Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (Göç-Der), Rojava Derneği, Selis Kadın Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği gibi OHAL’de yoğun baskılar altında büyük emeklerle çalışmalarını sürdüren, her biri kendi alanında yeri doldurulamaz olan demokratik kurumlara da elini uzatıyor! 

AKP'YE SORULAR...

AKP’ye soruyoruz: Her gün erkek yargı ve devletinizle katil erkekleri korurken, katil erkeklere ceza indirimleri yaparken hayatı tehlikede olan kadınların yanına siz mi gideceksiniz?! Çocuk istismarı suçunu işlemiş ve/veya bu suça ortak olan vakıf ve dernekleri hiç utanıp sıkılmadan bakanınızla, milletvekilinizle korurken istismara uğramış çocuğun dünyasını, hukuk mücadelesini siz mi düşüneceksiniz? Binlerce insanı kadın yaşlı çocuk demeden yerinden etmiş, evlerini bombalarla yıkmış, çadırlarda yaşamı bile onlara çok görmüş sizler mi Kürt halkını saracaksınız? Hukuksuz bir şekilde evlerini bastığınız, gözaltında cinsel ve fiziksel işkence dahil kötü muamelede bulunduğunuz, “gazetecilik suç değil” diyenleri tutukladığınız, adliyelerde talimatınızla çalışan savcılarınızla rezil tiyatrolarınızı oynadığınız ortamda , masum insanların hak ve adalet arayışını siz mi üstleneceksiniz?! Hiç tereddüt etmeden “öfkemiz buna” diyoruz! Bu öfkeden korkun ve şunu iyi bilin: Zulmünüz sürerken biz kadınlar başta olmak üzere demokrasi, eşitlik ve özgürlükten yana olan her birimiz; dayanışmak için, birbirimizi kollamak için, birbirimizi sevmek için hiç kimsenin iznini almayacağız!"

'BİAT ETMEYECEK VE BİZ KAZANACAĞIZ!'

HDP Kadın Meclisi, açıklamasının sonunda da şu mesajları verdi:
"Biz dernek değiliz, bina, masa, sandalye değiliz; direnişin ta kendisiyiz! Direnişimiz mühürlenemez! Biz kadınlar sokağız, meydanız, emeğiz, doğayız, toplumuz! Bize kilit vuramazlar.
Demokratik siyaset için, kadınların direnişi her yerde! Ve sizin açtığınız o toplumsal yaralarla mücadele etme azmi de bu direnişe dahil!