Savaşın en yoğun yaşandığı yerlerden Avaşîn Eyaleti’nde YJA Star gerillaları oluşturdukları özgün mevzilerle saldırılara karşı karşı koyuyor. Özgün Bölge komutanlarından Dîyana Amanos,”Özgün mevzilerimiz önderliğimize borcumuzu ödemeye çalıştığımız mevzilerdir” dedi. 

Türk ordusunun ‘Sınır Savaşı’ diye adlandırdığı projesi kapsamında her gün karadan ve havadan gerilla alanlarını ateş altına almış durumda. Bunun karşısında büyük bir irade ile karşı eylemler geliştiren gerilla güçleri, Türk ordu güçlerine ağır darbeler vuruyor. HPG ve YJA Star güçlerinin mevzilendikleri bölgelerden biri Colemerg’in Gever ilçesi sınırındaki Avaşîn Eyaleti. Buradaki YJA Star gerillalarının ayrı oluşturdukları ‘özgün mevziler’ var. Kadın gerillalar ”Özgün mevzilerimiz bizim için Önderliğe ve Kürt kadınlarına olan saldırı karşısında borcumuzu ödeyebileceğimiz yerler” şeklinde tanımlıyor. 

ÖZGÜN MEVZİLENME

Avaşîn Eyaleti’ndeki Ş. Ruken Bölgesi’nin komutanı Dîyana Amanos, neden böyle bir oluşuma ihtiyaç duyulduğuna değinerek, “Kürt kadınının gerillalaşma ve ordulaşmada köklü bir tarihi var. Şimdi de yıllardır edindiğimiz askeri tecrübenin ürünlerini görüyoruz. Özgün mevzilenme de bunun bir ürünüdür. Biliyoruz ki hem Önderliğimize hem de Kürt kadınlarına-Kürt halkına saldırıların yoğunlaştığı bir süreçteyiz. Tüm bu saldırılara karşı biz kadın gerillalar hem HPG hem de YJA Star içerisinde geliştirdiğimiz eylemlerle cevap olmaya çalışıyoruz. Şuan bulunduğunuz Ş. Ruken bölgesinde özgün mevzilerimiz var. Buna ihtiyaç duyma gerekliliği ise Ekin Van’lara yapılanların intikamının alınmasıdır. Bu alanın güvenliği ve yapılan eylemler sadece YJA Star gerillalarına aittir” dedi. 

ÖNDERLİĞE BORCUMUZ VAR

Yoğun saldırıların yapıldığı alanda özgün mevzilenmenin ayrı bir anlama sahip olduğu vurgusunu yapan Amanos; “YJA Star gerillaları olarak geldiğimiz noktayı önderliğimize borçluyuz. Bizleri günümüze taşıyan önderliğimizdir. Önderliğe en fazla biz kadınlar borçluyuz. Özgün mevziler de borcumuzu ödeyeceğimiz mevzilerdir. Bu alanda kahramanca savaşıp teslimiyeti reddeden şehit Ruken, şehit Amara, şehit Axîn bizim en büyük değerimizdir. Onlar da bu yolda savaşıp şehit düştüler” diyerek bu toprakları sonuna kadar savunacaklarını söylüyor. 

Gerilla komutanı Amanos, Kürt kadınları başta olmak üzere tüm kadınları direnişe davet ederek Öcalan üzerindeki tecridin kırılması için emek harcamalarını istedi. 

HER ÖZGÜR MEVZİ İNTİKAM MEVZİSİDİR

Ş. Ruken bölgesine bağlı Ş. Serdar tepesi de alanın güvenliğinin tutulduğu tepe. Burada B6 silah mevzisinde 24 saat nöbet tutan gerillalardan Zeynep Êzdîn, özgün mevzilerde mevzilenmenin verdiği mutluluğunu paylaştı. Êzdîn; “Aslında şu anda özgün mevzilenmede yer almak gerilla saflarına katılım nedenimdir. Çünkü sistemin kadında kırdığı gücü burada tekrardan kazandım. Sistemin yok ettiği kadın iradesini burada tekrardan yeşertiyoruz. Burası B6 mevzisidir. Ben de belirli bir süre B6 silahı üzerine gördüğüm eğitimden sonra düzenlemem buraya oldu. Burada hem savunma hem de saldırı pozisyonundayız” dedi. 

Gerilla Êzdîn, en yoğun savaşın yaşandığı Zagroslar’da, ön cephelerde özgün mevzilenmenin savaşa farklı anlamlar kazandırdığını söyledi ve şöyle devam etti: “Kadına has olan ayrıntı-ince düşünme tarzı-yüksek duyarlılık özellikleri bu mevzilerde, kanıtlanıyor. Bu mevzide Önder Apo’nun fedaisi olarak önderlik üzerindeki tecridi kırmak için sonuna kadar ağır darbeler vurmaya devam edeceğim. Düşman Zap operasyonunda koruculara şehit Çiçek yoldaşın ‘kendilerini çok zorladığını’ dile getirmiş. Bizler de şehit Çiçeğin ardılları olarak onları bırakın zorlamayı onlara son verene kadar direneceğiz. İntikam mevzilerimizi daha da güçlendireceğiz.”

TANRIÇA KÜLTÜRÜNE ADIM NİTELİĞİNDE

Bir yıldır Ş. Ruken tepesinde bulunan ve birçok eyleme katılan bir diğer YJA Star gerillası Tekoşîn Karker de özgün mevzi savaşçılarından. “Bu bölge eyalet içerisinde özgün olan tek bölgedir” diyen Karker, tanrıçalık kültürü izlerinin yaşandığı Zagroslarda kendilerinin de emekleriyle bu olguya denk yaşam ve direniş sergilediklerini söyledi. 

Karker sözlerine şöyle sürdürdü: “Burada verdiğimiz emekle bu kültürü yeniden yaşatmaya çalışıyoruz. Verdiğimiz emek  halkımızın hizmetine giriyorsa bu tanrıçalık kültürüne gitmede bir adımdır. Amacımız halkımızın kurtuluşunu sağlamaktır. Herkes kendi gücü oranında devrim sürecine emek vermelidir. Nerede olursa olsun, kadınlar direnişe katılmalı ve her ev bir özgün mevzi olmalıdır.”