Kadın sünneti, onlarca ülkede yasaklanmış olmasına rağmen halen yüz milyonlarca çocuk ve genç kadın için tehdit olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Mısır’da 12 yaşında bir kız çocuğunun ölümüne yol açması sonrasında yeniden dünya basınında tartışılmaya başlanan kadın sünneti ağır hapis ve para cezalarına rağmen Avrupa ülkelerinde de tümüyle engellenemiyor.
‘GELENEK’ ADI ALTINDA YAPILIYOR
Halen birçok Afrika, Asya ve Güney Kürdistan başta olmak üzere Ortadoğu’nun bazı bölgelerinde yaygın olan bu ‘gelenek’ her yıl en az 3 milyon kız çocuğunu tehdit ediyor. WHO verilerine göre, halen dünya üzerindeki 200 milyon kız çocuğu ve kadın, kadın sünnetine maruz kaldı.
Kökeni cinsiyet eşitsizliğinde ve iffet, nezahet ile güzellik anlayışlarında yatan bu uygulama, kadın cinselliğini kontrol altına alma çabasının da ürünü. Kadında cinsel hazzı yok etmeyi amaçlayan bu uygulama genellikle bunu bir namus göstergesi olarak gören ve kızlarına ya da kız torunlarına bu uygulamanın yapılmaması durumunda sosyal dışlanmaya maruz kalacağı korkusuna topluluklarda yaygın.
BİRÇOK KOMPLİKASYONUN YANI SIRA ÖLÜMLERE YOL AÇIYOR
Kadın sünneti tekrarlayan enfeksiyonlar, idrara çıkmada ve âdet akıntısında zorluk, kronik ağrı, kist oluşumu, hâmile kalamama, çocuk doğumu sırasında karşılaşılan komplikasyonlar ve ölüme sebebiyet veren kanamalara neden oluyor. Sağlık açısında hiçbir yararı olmayan bu uygulama nedeniyle çok sayıda kız çocuğu veya kadının yaşamını yitirdiği de bilinen bir diğer gerçek.
Son yıllarda giderek daha fazla kontrol edilen ve yasaklar sayesinde sınırlandırılan uygulamaya maruz kalanların sadece beşte birinin ‘sağlıkçılar’ tarafından sünnet edildiği tahmin ediliyor. Bu da ölüm veya komplikasyon riskini arttırıyor.
KİMİ ÜLKELERDE YÜZDE 90’A ULAŞIYOR
Yemen, Güney Kürdistan, Mısır gibi Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra çoğu Afrika’da 30 kadar ülkede yaygın olan kadın sünnetine maruz kalanların çoğunun 15 yaşından önce sünnet olduğu biliniyor. Mısır ve Mali gibi ülkelerde sünnet edilmiş kadınların oranı yüzde 90 civarında tahmin edilirken, Somali, Eritre, Sudan, Gine, Sierra Leone ve Cibuti kadın sünneti oranlarının en yüksek olduğu ülkeler olarak öne çıkıyor.
AVRUPA’DA AĞIR CEZALARA RAĞMEN YÜZ BİNLERCE MAĞDUR VAR
Birçok Avrupa ülkesinde de ağır hapis ve para cezalarına rağmen yüzbinlerce kadın ve kız çocuğu kadın sünnetine maruz kaldı veya bu tehditle yaşıyor.
2000’li yıllarda, kadın sünnetinin yapıldığı ülkelerden gelen ailelerin çocuklarını maruz bıraktığı bu uygulamanın kurbanlarının sayısı Fransa’da 40 ila 60 bin arasında tahmin ediliyordu. Son yıllarda 120 bin ila 320 bin arasında değişen farklı araştırmalar da yayınlanmıştı. Fransa’da kız çocuklarını sünnet ettirenlere en az 5 yıl, ölüm durumunda ise ‘ölüme sebebiyet vermekten’ 20 ila 30 yıla kadar hapis cezası istenebiliyor.
Ancak sağlık ve eğitim sektöründeki tüm duyarlılık çalışmalarına rağmen birçok ailenin kız çocuklarını kendi ülkelerine götürerek, sünnet ettirdiği tahmin ediliyor. Bu durumda da ailelerin cezalandırılması söz konusu iken, hapis cezalarına ek olarak on binlerce Euro para cezası da veriliyor. Fakat bu yaptırımların yeterli olmadığı ve binlerce çocuğun halen tehdit altında olduğu biliniyor.
İsviçre’de ise kadın sünneti yapılan veya yapılmasından endişe edilen çocuk ve kadınların sayısı 15 binin üzerinde.
Başta Güney Kürdistanlılar olmak üzere birçok göçmenin bu uygulamadan mustarip olduğu İsveç’te ise bu sayı on binlerle ifade ediliyor. 2015 yılında İsveç’te yapılan bir çalışmada, kadın sünneti yapılmış kadın ve çocukların sayısının 38 bin olduğu tahmin edilmişti.
Batı Avrupa’nın en büyük ülkesi Almanya’da ise 2018 itibariyle 65 binin üzerinde kadının sünnet mağduru olduğu duyurulmuştu.