Kadınlar Şehba’da da örgütlü

Berxwedan Kampı Kongreya Star Koordinasyonu’ndan Leyla İbişim, Efrîn’den Şehba’ya geçen kadınların burada da kısa sürede örgütlendiklerini ve teslimiyeti kabul etmeyeceklerini söyledi.

Türk ordusu ve bünyesindeki çetelerin, Efrîn’i işgal etmesinden sonra Şehba alanına göç etmek zorunda kalan Efrînli kadınlar, Şehba’da kurulan kamplarda ve köylerde direnişe devam ediyor.

Şehba’daki Berxwedan Kampı Kongreya Star Koordinasyonu’ndan Leyla İbişim, Şehba ve kamplardaki Efrînli kadınların direnişini anlattı. Kadın olarak güçlü bir örgütlülükleri olduğu için Suriye’deki binlerce kadın gibi dağılmadıklarını söyleyen İbişim, Suriye’deki kadınların kaldıkları kamplarda satılmak dahil çok kötü muamelelere maruz kaldığını hatırlattı. Rojava kadınının durumunun çok farklı olduğunu belirten İbişim, şöyle izah etti: “Rojava kadını örgütlüydü. Kendi gerçeğini tanıyordu. Gücünü biliyordu. Elbette Önder Apo felsefesi sayesinde böyle bir konuma ulaşmıştı. Önder Apo’nun felsefesinden güç aldık. Kendimizi nasıl örgütleyeceğimizin yolunu bize gösterdi. Kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşemeyeceğini öğretti. Önder Apo’nun ‘kadın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür’ ilkesini esas alan Rojava kadını örgütlüdür.”

EFRÎN KADINI AYAKTADIR

Efrîn kadınlarını örnek veren İbişim, şöyle devam etti: “Biz Efrîn’den göç ettik ve buralara kadar geldik. Eğer bizim kadın olarak güçlü bir örgütlülüğümüz olmasaydı Suriye’deki binlerce kadın gibi dağılır ve yok olurduk. Örgütlü oluşumuz ve birliğimiz bizim tekrar toparlanmamızı getirdi. Biz kadınlar birbirimizin savunmasını yaptık. Rojava kadını düşmediyse ve kırılmadıysa bunun nedeni de Önder Apo’nun felsefesi ile büyüdüğü içindir. Efrîn kadını ayaktadır. Zaten Efrîn direnişinde de sonuna kadar direnen ve teslimiyeti kabul etmeyen kadındı, hiçbir zaman etmedi.”

EFRÎN’İ BIRAKMAK KOLAY DEĞİLDİ

Elbette Efrîn’i bırakıp gelmek kolay olmadığını; Efrîn’den çıktıkları gün her annenin, her çocuğun gözünde yaşadığı acıyı okuyabildiğini belirten İbişim, “Arkana dönüp baktığında senin toprakların, şehrin talan ediliyor. Sanki toprağımız bizi çağırıyordu. Onu bırakmak çok zordu” şeklinde ifade etti.

ŞEHBA’DA DA KADINLAR DURMADI

Şehba’ya ulaştıklarında ilk kendini toparlayan ve örgütlülüğünü kuranın yine kadınlar olduğuna dikkat çeken İbişim, kendi sistemlerini kurduklarını kaydetti. Efrîn’de de kadın örgütlülüğünü, kadının savunmasını her şeyden önce yaptıklarını, burada sürdürdüklerini söyleyen İbişim, “Çünkü kadını koruduğunda tüm toplumu da korursun. Elbette kadının yaşadığı büyük acılar vardı. Acı çeken her kadının yanında olduk. Onun acısını paylaştık” dedi.

KADINLARIN ÖRGÜTLENMESİ

 Kadın olarak şimdi Şehba’da en çok önem verdikleri ve üzerinde durdukları konunun kadının eğitim olduğunu aktaran İbişim, “Çünkü bir kadın eğitildiğinde, kendi gerçekliğini tanıdığında, siyasette yer aldığında kendi savunmasını da yapabilir. Şehba’da ilk başta kendi komünlerimizi oluşturduk. Bu komünler içinde başta adalet, savunma ve eğitim olmak üzere tüm komitelerimizi kurduk. Biz kadınlar kendi eğitimlerimize başladık. Bugün düşmanlarımızın en çok yapmak istediği şey, kamplarımızı dağıtmaktır. Bu nedenle biz kadınlar olarak kendi kampımızda kendi örgütlülüğümüzü ve birliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Örgütlülüğümüz ne kadar güçlüyse düşmanın saldırma gücü de o kadar zayıf olur” şeklinde konuştu.

Kamp içinde kadınların çalışacağı ve kendi ailesine ekonomik destek sağlayacağı projeler geliştirdiklerini dile getiren Berxwedan Kampı Kongreya Star Koordinasyonu’ndan Leyla İbişim, şunları söyledi: “Kadınlar olarak hiçbir şekilde kendi örgütlülüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Hatta nerede kadın varsa ona ulaşmak, örgütlü bir konuma getirmek biz tek hedefimizdir. Bunu yaparsak Efrîn’de işgal altındaki kadını da kurtarırız.”