Kadınların hep bir ağızdan irademe dokunma diye haykırdığı eylemde, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, 12 Eylül’de Esat Oktay Yıldıran’a diz çökmeyenlerin, AKP/ Saray’ın faşizan uygulamalarına da diz çökmeyeceğini vurgularken, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Hepimiz Gültan Kışanak'ız bunu kimse unutmasın” dedi.

Amed Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasını protesto etmek için Galatasaray Meydanı’na akın eden kadınlar, “Gültan Kışanak irademdir, irademe dokunma” diye haykırdı. Polis ablukası altında gerçekleşen kitlesel eyleme, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Milletvekilleri Pervin Buldan ve Hüda Kaya, HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit yanı sıra çok sayıda kadın kurumu katıldı. Gültan Kışanak’ın resminin yer aldığı, “Gültan Kışanak irademizdir, kadınlar iradesine sahip çıkıyor” yazılı pankart ve Amed’de Kışanak ve Anlı’nın gözaltına alınmasını protesto ederken polis saldırısına maruz kalan halk ve siyasetçilerin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşıyan kadınlar hep bir ağızdan, “Jin jiyan azadî”, “Gültan Kışanak onurumuzdur”, “Bijî berxwedana Amed’ê”, “Direne direne kazanacağız”, “Gültan Kışanak yalnız değildir”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarını attılar

‘KADINLAR OLARAK ZULME HEP DİRENDİK VE DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ!’

Eylemde ilk konuşmayı KJA sözcüsü Şafak Anlı yaptı. “Merhaba Gültan Kışanak’ın, Ayla Akat’ın ve tüm irademiz olan kadınların yoldaşları” diyerek sözlerine başlayan Anlı, kadınlar olarak yıllardır bu zulme karşı direndiklerini hatırlattı. Kadınlar olarak AKP ve Saray zihniyetinden önce de sonra da aynı zulme karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Anlı, ancak hiç boyun eğmediklerini hep direndiklerini kaydetti. Kadınlar olarak faşizan, diktatoryal ve kadını yok sayan zihniyetine karşı mücadeleyi daha da yükselteceklerini altını çizen Anlı, “Yıllardır kadınlara yapılan zulümlere, baskılara, tutuklamalara, katliamlara, ölümlere sessiz kalmadık, hep direndik ve direnmeye devam edeceğiz. Gültan Kışanak irademizdir ve irademize kimse dokunamayacaktır ” dedi.

'ESAT OKTAY'A DİZ ÇÖKMEYENLER SARAY'A DA DİZ ÇÖKMEYECEK'

Şafak Anlı’dan sonra sözü alan HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulan Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve KJA dönem sözcüsü Ayla Akat’ın derhal serbest bırakılmasını istedi. AKP’nin sıkılmadan, utanmadan demokrasi dersi vermeye kalkıştığına dikkat çeken Koçyiğit, 15 Temmuz’da tankların önünde durmayı demokrasi için bir gerekçe sayanlar, 16 Temmuz’dan bugüne ülkenin her tarafını darbe hukukunu uygulayarak, demokrasi güçlerini bir bir ele geçirmeye çalıştığına işaret etti. Bu ele geçirme politikasının Kürtlerin iradesine saldırarak başladıklarını hatırlatan Koçyiğit, “AKP ve Saray Kürdün adına ne varsa ele geçirmeye çalışıyor. Belediye mi, muhtarlık mı, il genel meclisi mi? Nerede bir Kürdün kazanımı varsa onu yok etmek üzerine bir politika yürütülüyor. Ne adına demokrasi adına ” dedi. 15 Temmuz darbe girişimine nasıl ki tüm kesimlerin karşı durduysa, sivil diktatoryal darbeye de karşı durduklarını hatırlatan Koçyiğit, “Biz darbelerden darbe beğenmek zorunda değiliz. Biz 15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe girişimine nasıl karşı durduysak, 16 Temmuz gecesinden itibaren bu ülkede uygulanan darbe hukukuna karşı da aynı netlikte karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. AKP hükümetinin bütün sıkışıklığını, yönetememe halini Kürtlerden çıkarttığını vurgulayan Koçyiğit, tercihini savaştan, şiddetten, kandan, gözyaşından yana kullanan AKP’nin, kan üzerinden siyaset yaptığına işaret etti. “Asla ama asla şiddet politikalarına teslim olmayacağız” diyen Koçyiğit, “Biz bu ülkede olduğumuz sürece, bu ülkede barış politikaları, barış, özgürlük, demokrasi ve mücadele sesi yükselecek” dedi. Gültan Kışanak’ın sadece bir belediye başkanı olmadığını, Gültan Kışanak’ın bu ülkede 12 Eylül karanlığında, işkencelerini onuruyla, bilinciyle, bedeniyle yenmiş, direngen bir kadın olduğunu hatırlatan Koçyiğit, “Sayın Gültan Kışanak kadın özgürlük çizgisinin geçmişten bugüne kadar devamcısı, taşıyıcısıdır. Bugün sadece bir belediye başkanını gözaltına almadılar, bugün onurlu Kürt kadının özgürlük mücadelesine bir darbe vurmaya çalıştılar. Ama bu boş bir çabadır, 12 Eylül Amed zindanlarında Esat Oktay Yıldıran’a diz çökmeyenler, bugün AKP/ Saray’ın faşizan uygulamalarına da diz çökmeyeceklerdir” şeklinde konuştu.

‘NİCE DARBELERİ DİRENİŞİMİZLE AŞTIK!’

Gülistan Koçyiğit ardından sözü HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ aldı. Zulme, zalime erkek egemen despotluğa, diktatörlüğe karşı direnen tüm kadınları selamlayarak sözlerine başlayan Yüksekdağ,"Nerede olursak olalım duruşumuz tektir. Durduğumuz yer onur ve özgürlüğün yeridir. Hiçbir zaman bu duruşu bozmayı başaramadılar, emin olun da bundan sonra da başaramayacaklar."

Gültan Kışanak’ı gözaltına alarak, direnen tüm kadınların iradesinin teslim alınmaya çalışıldığını vurgulayan Yüksekadağ, Kışanak ve Anlı'nın gözaltına alınmasının halkın iradesine yönelik bir darbe olduğunu altını çizdi. Bu ülkede darbelere boyun eğmemiş kadınlar olduğunu hatırlatan Yüksekdağ, "Nice darbeyi direnişimizle aştık. '80 darbesinden bu yana faşizme karşı özgürlük alanlarımızı savunduk, savunacağız. Hepimiz Gültan Kışanak'ız bunu kimse unutmasın. Bizler darbelerin izlerini silmeye çalışırken AKP/Saray iktidarı darbenin tarihini yazıyor. Onlar demokrasinin tarihini yazmayı başaramazlar” diye konuştu.

‘KIŞANAK BURADA, SÖZÜ, CESARETİ BURADA!’

Kışanak'ın darbe komisyonuna konuştuğu gün gözaltına alındığını dikkat çeken Yüksekdağ, "Nedeni çok açık. O komisyonda Kışanak kadınların sesi ve cesareti oldu. Kadın cesaretini kuşandı ve komisyonda doğruları söyledi: Darbeci sizsiniz" dedi. Gültan Kışanak burada, sözü, cesareti burada" diyen Yüksekdağ, Kışanak'ın mücadelesinin binlerce kadın tarafından sürdürülüyor” dedi.

HDP'nin, halkın sesine ambargo uygulandığını, Kürdistan'ın tüm kentlerinde internetin kesildiğini hatırlatan Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sesimize sözümüze ambargo uyguluyorlar, ama böyle bir ambargo ortasında darbe komisyonunda kurduğumuz tek br cümle bile onların iktidarlarını altüst ediyor. Yıllardır bu ülkeyi Saray'ın etrafında toplananlar ve karşısında duranlar olarak bölmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin yarısında internete erişmek yasak. Ülkenin yarısında çok açık bir darbe uyguluyorlar. Bizler bu bölünmüşlüğü ortaya koyduğumuz için sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Diyarbakır'daki direniş fotoğraflarına ulaşmamızı en fazla birkaç gün engellerler. Ama direniş öyle güçlüdür ki kimsenin görmesine engel olamazlar. Diyarbakır'daki kadın direnişini görmemize engel olabildiler mi? Kadının iradesini, temsiliyetini işaret eden mor bayrakları dört bir yanda direnişimizin sembolü yapacağız. İnadına kadın, yaşam, özgürlük. Kürt halkı şahsında bütün direnen kadınları minnet ve saygıyla selamlıyorum."

Konuşmaların ardından kadınlar adına açıklamayı okuyan Muazzez Tora, Gültan Kışanak şahsına seçilmiş tüm belediye başkanları tahliye edilene ve kayyumlar ve OHAL kaldırılıncaya kadar kadınlar olarak alanları terk etmeyeceklerini, geri adım atmayacaklarını vurguladı.

Polisin sık sık yaptığı müdahale anonslarına aldırmayan kadınlar, zılgıtlar ve ıslıklar eşliğinde halkın iradesinin teslim alınmayacağını haykırdı.